Tavuklar, yumurtalar, açılmasın aralar

Bizim Zülfü’nün evinin önünde küçük bir bahçesi var. Ev dediysek babadan kalma gecekondu. Kafaya takmış tavuk alıp yumurta işine girecek. Özene bezene evin bahçesine kümes yaptı. Eli de marangozluğa yatkın, üstelik merhametli de tavukları açaçıkta bırakmayacak. 5-6 ay önce 15-20 tavuk alıp yumurta işine başladı. İlk aylar işleri tıkırında gitti, tavuklar yumurtluyor bizim Zülfü marketlerden daha ucuza organik yumurtaları fabrikada bizlere satıyor.

Bir nevi fabrikada işçi, kümeste patron. Bizim de işimize geldi daha ucuza üstelik organik yumurta alıyoruz, alan razı satan razı...

Bir gün Zülfü’nün elinde yumurta poşetleri, yüzünde gülümseme fabrikaya geldi; “Abi işi büyütüyorum, yeni bir kara tavuk buldum bir avuç yemle, 4-5 yumurta veriyormuş o kadar çalışkan verimli bir tavukmuş gerçi rengi kara ama olsun ben yumurta sayısına bakarım.” E hadi bakalım dedik biz de 3 yumurta yerine 5 yumurta alırız. Bizimkisi iyice gevşedi müşteri de hazır.

Gel zaman git zaman yumurtalar artacağına azalmaya başladı. Bir süre sonra Zülfü’den fabrikaya hiç yumurta gelmemeye başladı.

-Hani oğlum işi büyütüyordun yoksa tavuklar mı hastalandı ne oldu?

-Abi başıma neler geldi bi’bilseniz? O kara tavuk yok mu bütün işimi bozan o oldu, meğer o kara tavuk bozguncuymuş, bir gün kümese girdim abi bu kara tavuk benim tavukları toplamış fıs fıs gıd gıd gıdaklıyorlar. E biz de bu işe girdik tavuk dilini de öğrendik mecburen, büyük umutlarla kümese işe aldığım bu bozguncu dış güçler için çalışan kara tavuk benim yerli ve milli tavuklarıma beni kastederek “Bu herif yumurtalarımıza el koyuyor bizim sırtımızdan para kazanıyor” demez mi. Benim masum tavuklarımın aklını karıştırıyor aklı karışan tavuklarım da o gün bügündür yumurtlamıyorlar grev yapıyorlar abi.

Velhasıl uyanan tavuklar sayesinde bizim Zülfü’nün yumurta işi kısa sürdü. Ama Zülfü girişimcilikten vazgeçmiş değil, şimdilerdeki projesi ceviz işine girmek. Ceviz fidanları alıp ceviz yetiştirecek. Söylediğine göre 2-3 yıl içinde ektiği ceviz fidanları ceviz vermeye başlarmış, üstelik ceviz ağaçlarının grev yapma ihtimali de yokmuş. Ama bu iş için fabrikada ortak arıyor yana döne. Henüz ortak bulamasa da ceviz projesinden çok emin. Biz de Zülfü’nün fabrikada bu ceviz projesine takılmadan duramıyoruz.

-Zülfü haberin var mı bizim stratejik ortağımız varmış?

-İyi o zaman abi beni hemen onla tanıştırın şu ceviz işine birlikte girelim. -Ya öyle değil oğlum stratejik ortak. -O nasıl bir şey abi dertte, tasada, sevinçte ve kederde ortaklık gibi mi?

-Ondan daha ileri, daha ileriymiş büyüklerimiz öyle diyor.

-Nasıl yani abi bu stratejik ortak ile sarılıp yatabilir mi insan? Ya da başını göğsüne yaslayabilir mi?

-Oğlum yatmaya yatar da sonra sağlam kalkar mı işte orası meçhul. -Kimin neresi meçhul abi? -Ya Zülfü bizim stratejik ortağımız SAM amca değil mi? mu, topçu mu, sucu mu golcü mü? Kim abi bu Sam.

-Lan dünyadan haberin yok işin gücün ceviz. Hani okyanusun öbür ucunda kocaman bir devlet, jandarmalığı da var ceviz kırıp herkese gol atmaya çalışıyor, işte o. -Abi anlamadım ama ben askerdeyken uyanıkları jandarma yaparlardı, demek ki bu Sam amca da uyanık ki jandarmalık yapıyor abi. Sahi ne iş yapar bu stratejik ortağımız Sam amca?

-Senin benim düşünemediğimiz işleri düşünür. -Ne düşünür abi? -Halklar nasıl uyutulur, birbirine nasıl düşürülür, nasıl iliklerine kadar sömürülür, posaları nasıl sıkılır, savaşlar nasıl çıkarılır düşünür de düşünür, düşündüğünü de ortaklarıyla yapar.

-Abi bu Sam amcaya dur demek lazım amcaysa amcalığını bilsin.

-Helal olsun lan Zülfü sana jeton düşmeye başladı.

-Abi benim kafa karıştı ya ama anladım bu Sam amca benim ceviz işine ortak olmaz olsa bile cevizleri alır elimden. -Sen o zaman bu Sam amcaya anlayacağı dilden bişey söyle.

-Abi yok yok hep birlikte söyleyelim, ne diyelim abi. YANKEE GO HOME. Abi ben bunu anlamadım sen iyisi bi tekerleme söyle: Dolar yuro bu iş azar faiz, borsa bu iş caiz dönsün çarklar gelsin paralar Sam’la açılmasın aralar Aman uyanmasın marabalar...