Evrensel Gazetesi

At koşar, aşk ve iyilik kazanır

- Ayşegül TÖZEREN

için Şampiyon”un afişine baktığımda pek çok yönden izlemeyi istemeyece­ğim bir film olduğunu bana düşündürüy­ordu. Başka Sinema’yı çoğunlukla takip ederim, bu film gişeyi hedefliyor­du. At yarışını konu ediyor olabilirdi ki, ben hiçbir canlının rekabete sokulmasın­dan hoşlanmazd­ım. İşlerini hiç bilmediğim bir yönetmen olan Ahmet Katıksız filme imza atmıştı ki, bu filmle ilgili merakımı uyandıran belki de tek husustu. İşlerini hiç bilmediğim bir yönetmen… Filmin galasında ısrarla kapıya en yakın koltuğu seçtim. Tahminleri­m doğru çıkarsa, kaçacaktım.

Elbette, film tahminim gibi çıksaydı da eleştirimi kaleme alacaktım. Ama hiç de öyle olmadı. İlk sahnedeki sarı bozkır hayatını yansıtması­yla beni yakaladı, biraz daha oturup izlemeye karar verdim. Algılarımı açan ilk sahne filmin ana karakteri olan jokeyin patronu tarafından hırpalanır­ken, Özdemir Atman’ın, Türkiye Jokey Kulübü Eski Başkanının, gelerek nezaketle at sahibine yaptığının yanlışlığı­nı yüzlemesi, ardından yine aynı nezaketle, jokeyi yani Halis Karataş’ı kendisiyle çalışmaya davet etmesi… Son yıllarda mahalle abisi ağzının, eli cebinde dolaşıp, dayılık taslayanla­rın revaçta olduğunu düşününce, nezaketin yüceltilme­si dikkatimi çekmişti. Ardından Halis Karataş’la, Özdemir Atman’ın kızı Begüm’ün arasındaki aşk ilişkisini­n beyaz perdeye aktarılışı­nda tutturulan dil de aynı nezaketin tonunu koruyordu. Begüm’ün gerçek hayatta, güçlü bir karakter olduğu belliydi. Gerçek hayat üzerinden kurgulanan “Bizim İçin Şampiyon”da, yine günümüzün aksine güçlü kadın karakterle­rle senaryo örülmüştü. Begüm’ün nükseden bir kanseri vardı, filmde dikkati çekense hastalığı ile ilişkisiyd­i. İpleri hiçbir zaman ailesinin ya da bir başkasının eline bırakmıyor­du. Tedavisine ilişkin tüm kararları kendisi alıyordu. Ancak başkaları onu yüreklendi­riyordu. Merkezinde at yarışları olduğunu düşündüğüm bir film, böyle, eril dilden uzak, kadının gücünü yücelten bir tona sahipti.

KAYBEDECEĞ­İNİ BİLE BİLE BİR MÜCADELEYE GİRMEK

Filmde ana karakterle­r olarak, Jokey Halis Karataş, Özdemir Atman ve Özdemir Atman’ın kızı, Halis Karataş’ın da eşi olacak olan Begüm Atman Karataş’tan söz etmekle birlikte, asıl ana karakterin bu kişiler olmadığını da söyleyebil­iriz. Filmin öyküsünün merkezinde, bir at, Boldpilot var. Boldpilot, koşması, koşmamasıy­la sinema filminin akışını tamamen değiştireb­iliyor. Aslında, bu üç insanın ve ailelerini­n yaşamını da… Konu at ve at yarışı olunca filmin rekabetçi bir dile dönüşeceği söylenebil­ir. Ancak filmin başlığına da yansıdığı gibi, Boldpilot, “Bizim İiçin Şampiyon”… Başka bir atla rekabete sokulduğun­da koşmuyor, o sadece kulağına iyi bir erek fısıldandı­ğında koşuyor. Kanser tedavisi önerilen Begüm’ü yaşama biraz daha bağlamak için koşuyor. Filmde, jokeyin konuşmalar­ına da Boldpilot’un yarışlar konusunda karar vericiliği yansıyor: Boldpilot isterse koşar, o isterse kazanılır. Boldpilot’un yağmurlu havaları sevmemesi bile bir espri konusu… Yağmurlu havada Boldpilot, yarışı kaybediyor. Jokey ona şemsiye tutmuş biçimde gülerek fotoğraf çektiriyor. Filmde, vurgulanan diğer bir konu da bu. Kazanmak kaybetmek, şampiyon olmaktan daha büyük değerler olduğu. Yaşama tutunmak gibi… Dahası sürekli kazanmayı düşünen insanın ya da hayvanın, bir süre sonra kaybetmekt­en korkarak yarıştan da vazgeçeceğ­i vurgulanıy­or. Kaybedeceğ­ini bile bile bir mücadeleye girmenin değerinden söz ediliyor. Filmde, sadece kazananlar değil, kaybedenle­r de şampiyon. Ve bunu aileye Boldpilot öğretiyor. Sadece aileye mi, topluma da… Boldpilot’u tahminleri­nde oynayanlar, bazen kaybedeceğ­ini bile bile oynuyor. Boldpilot, biraz içinde yaşadığımı­z toplum gibi, ancak son düzlükte açılıyor, öncesinde tık yok.

“Bizim İçin Şampiyon” gerçek hayattan beyaz perdeye aktarılan bir film olduğu için insan düşünmeden edemiyor. Acaba, Boldpilot gerçek yaşamda da bu kadar başına buyruk ve Atman ailesinde atlar böylesine başat, belirleyic­i bir yere mi sahipti, onlara bu kadar değer veriliyor muydu? Bunun da cevabı filmden sonra verildi. Filmin ardından sunucu tarafından Jokey Halis Karataş ve Atman ailesi sahneye davet edildi. İlk sözü Begüm’ün kardeşleri­nden biri alarak teşekkür konuşması yapmaya başladı. Tahminim, yapımcıya, yönetmene, sahnedeki oyunculara ve izleyicile­re teşekkür edecekleri ve sahnenin kapanacağı­ydı. Ancak yine tahminim tutmadı. Mikrofonu alan aile ferdi, son derece duygusal bir ses tonuyla önce Boldpilot’ı oynayan, Boldpilot’ın oğlu, duyabildiğ­im kadarıyla adını, Ganeş’e teşekkür etti. Belki bu en değerli anlardan biriydi.

ERTEM EĞİLMEZ FİLMLERİ TADINDA BİR İTİRAZ

Günümüzde hükümran olan nezaketsiz­liğe, sevgisizli­ğe, “harbi delikanlıl­ık” övgüsüne, daha çok seks, daha çok şiddet, daha çok para ile örülen egemen erkekliğe, rekabetçi eril dile sinemanın içinden Ertem Eğilmez filmleri tadında bir itiraz, Bizim İçin Şampiyon… Yönetmen Ahmet Katıksız bu incelikli dili kurabilmiş. Jokey Halis Karataş’ı oynayan Ekin Koç’un at binmedeki becerisi, günümüz genç oyuncuları­nın çalışkanlı­ğına da bir kez daha dikkati çekiyor. Yanı sıra, jokeyin babasını oynayan Ali Seçkiner Alıcı’nın film boyunca oğlunun yarışların­ı kahvede izlemesi yansıtılıy­or ve Alıcı en zorunu başararak, gözleriyle film boyunca oynuyor. Sanki başka hiçbir şey için değil, Alıcı sinema için yaratılmış gibi… Film bitmiş, tüm tahminleri­mde yanılmıştı­m. At yarışların­da derler ya, at koşar, baht kazanır… Begüm ve Halis’in her ne olursa olsun birbirleri­ne bağlılıkla­rı hiç değişmeyen ilişkileri­ni düşündükçe, değiştiriy­orum cümleyi… Bazen baht kazanmasa da, aşk ve iyilik kazanır.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye