85 yaşındaki Sise Bingöl’ün durumu kötüye gidiyor
SAĞLIK sorunlarından dolayı hastaneye kaldırılan ve 15 gün sonra hazırlanacağı söylenmesine rağmen hâlâ raporu hazırlanmayan hasta tutuklu Sise Bingöl’ün durumu kötüye gidiyor. Avukatı Gülşen Özbek, rapor ulaşır ulaşmaz Bingöl’ün tahliyesi için başvuru yapacaklarını belirtiyor.
Tarsus T Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan 85 yaşındaki hasta tutuklu Sise Bingöl hakkında hazırlanması beklenen rapor hâlâ ortada yok. Ancak Bingöl’ün durumu kritik, hasta tutuklunun sağlığı her geçen gün kötüye gidiyor. Çukurova Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUAYDER) Eşbaşkanı Ebedin Aktaş bu yüzden hastanenin “cezaevinde kalamaz” raporu verdiğini belirtiyor. Ancak rapor henüz avukatlara ulaşmış değil. Mezopotamya Ajansı’ndan Cemil Uğur’a konuşan Bingöl’ün avukatı Gülşen Özbek, heyetten bir doktorun imzasının eksik olmasından kaynaklı raporun geciktiğini söylüyor. Özbek, Mersin Üniversitesi tarafından hazırlanması beklenen raporun kendilerine ulaşır ulaşmaz Bingöl’ün tahliyesi için başvuru yapacaklarını belirtiyor.
ADALET BAKANLIĞI’NA ÇAĞRI
Bingöl’ün son durumu hakkında bilgi veren TUAYDER Eşbaşkanı Aktaş, “Kendi ihtiyaçlarını tek başına karşılayamıyor, yanında olan arkadaşlarının desteğiyle yaşamını idame ediyor” diyor ve yetkililere sesleniyor: “Adalet Bakanlığı’na çağrımız; Sise Ana’nın bir an önce tahliye edilmesi yönündedir. Var olan hukuksal yasalara rağmen zaten 85 yaşın üzerinde yatalak olan ve kendi ihtiyaçlarını göremeyen bir insanın kendi evinde yaşamını idame ettirmesi gerektiği net olarak belirtilmiştir.” Bingöl’ün durumunun cezaevi ortamında her geçen gün daha kötüye gittiğini kaydeden İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şube Eşbaşkanı Hakkı Demir de benzer bir çağrıda bulunuyor. Bingöl’ün son zamanlarını köyünde geçirmek istediğini belirten Demir, “Bunun yerine getirilmesi, insani bir davranıştır. Kendi ihtiyaçlarını karşılayamayan birinin cezaevinde tutulması hukuka aykırıdır” diyor.
2 YILI AŞKIN SÜREDİR CEZAEVİNDE
Kendi beyanına göre 85 yaşında olan Sise Bingöl, 2 yılı aşkın süredir cezaevinde tutuluyor. Yaşlı olmasından dolayı algılama yeteneğini kaybetmiş olan Bingöl, mide, şeker, astım, tansiyon gibi hastalıklarla mücadele ediyor. Tek başına yaşamını sürdüremeyen Bingöl, diğer tutukluların yardımıyla günlük ihtiyaçlarını giderebiliyor.
TARLABAŞI’DA kontrolden çıkan araç duran araba ve yayalara çarptı. Kazada 3 kişi yaralandı.
Tarlabaşı Bulvarı’nda sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil, önce park halindeki servis araçlarında ardından da yol kenarında bekleyen yayalara çarptı. Kazada 3 kişi yaralandı. Yaralılara ilk müdahale çevredeki vatandaşlar tarafından Bingöl’ün yaş ve hastalığından kaynaklı durumunun kötü olduğu, çocuklarının ismini dahi hatırlamadığı belirtiliyor. Bingöl için Muş Devlet Hastanesi’nce verilen raporda “Sağlığının cezaevinde kalmaya elverişli olmadığı” tespiti yapıldı. Ancak buna rağmen İstanbul Adli Tıp Kurumu’nca verilen raporda “Cezaevinde kalmasının hayatı için tehlike arz etmediği” denilerek tahliyesi engellendi. Son olarak Bingöl, 2 Kasım’da sağlık kuruluna hem hastalığıyla ilgili son durumların tetkiki hem de cezaevinde kalmaya elverişli olup olmadığıyla ilgili rapor çıkarılmasına ilişkin Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. 8 gün boyunca hastanede tedavi edilen Bingöl için raporun 15 gün sonra hazırlanacağı belirtildi. Ancak, bir ay geçmesine rağmen rapor henüz hazırlanmadı. (HABER MERKEZİ)
yapıldı. Bir yaralının ise kaza nedeniyle şok yaşadığı görüldü. Yaralılar olay yerine gelen ambulanslarla hastaneye kaldırıldı. Yaralıların hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi. Kazanın görgü tanıkları Zübeyit Karataş, “Biz arkadaşlarla sohbet ediyorduk. Çok süratli şekilde geliyordu. Bariyere vuracaktı döndü bize vurdu. Kazada 3 kişi yaralandı” dedi. (DHA)
ÇUKUROVA Üniversitesi yerleşkesinde bulunan Fevzi Çakmak Kız Öğrenci Yurdu’nun önünde yine bir kaza meydana geldi. Yine genç bir arkadaşımız alınmayan önemlerin kurbanı oldu. Buna ne zaman bir dur denecek? Fevzi Çakmak Kız Öğrenci Yurdunun oradaki ışıkları herkes bilir, bu yolda sürekli kötü olaylar olduğu için duymayan kalmadı zaten, yol sıkıntısından dolayı kazalar oluyordu sürekli, yama yapıldı, tutmadı. Trafik lambaları bozuktu, öğrenciler lambayı kullanamıyordu. Gerekli yerlere şikayet edilmesine rağmen çok geç yapıldı, şu an trafik lambaları çalışıyor ancak bu lambalar yeşil yanmadığı halde araç geçişi var ve araçların hızı azami hız sınırının çok çok üzerinde oluyor, yaya geçidinde yayalara öncelik verilmesi gerekirken dikkat edilmiyor. Üstelik o yolda birçok arkadaşımız tacize de maruz kalıyor. Anlaşılacağı üzere taciz olaylarının ve kazaların ardı arkası kesilmiyor. Ne zaman bir önlem alınacak derken bir yenisi ile karşı karşıya geliyoruz. Yapılan itirazlar, şikayetler, dilekçeler ve dahası... Tacizcilerin ve kazaya karışanların ellerini kollarını sallayarak gezmesi de insana bir dur deme ihtiyacı doğuruyor. Bununla da bitmiyor maalesef. Zamanla sesimiz kısılmaya çalışılıyor, alıştırılıyoruz. Bu olayların üstü basit açıklamalar ile örtünmeye çalışılmakta, yeterince gündeme taşınmamaktadır. Güvenlik önlemlerinin arttırılması beklenirken gelinen nokta ve yeni kötü haberler umudumuzun kırılmasına neden olmakta. Yapılacak şey üniversitelerin giriş çıkışlarında önlemleri arttırmak, yurt yollarına üst geçit yapmak ve oradaki trafik hız limitini ve ışıklandırmayı yeniden dizayn etmektir. Son yaşanan kazada arkadaşımız on metre sürüklenmiştir. Biz artık bu durumların devam etmesini istemiyoruz. Yetkililere en kısa sürede çözüm bulmaları çağrısında bulunuyoruz.