KADINLARA BİR DE ULAŞIM YÜKÜ
ve buna benzer sosyal imkanlar olacak mı, servis olanağı olacak mı? Bunların yanıtını bilmiyoruz ve bu belirsizlik yaşamı planlamamıza engel.
ULAŞIM VE BÜYÜKLÜK SORUN
Çalışma koşullarımızla ilgili de kaygılarımız var. Çalışacağımız hastanelerin kapasitesi artacak. Örneğin bizim şu an çalıştığımız hastanelerde yatak başına ortalama 100-150 metrekare büyüklük düşüyor. Ama şehir hastanelerinde bunun 312380 metrekare olacağı söyleniyor. Biz şu an bile iş yükünü kaldıramazken daha büyük mekanlarda sürekli koşturarak yetişmeye çalışacağız. Üç katı büyüklükteki mekanlarda nasıl hizmet vereceğimizi, bu yüke fiziksel ve ruhsal olarak nasıl dayanacağımızı düşünüyoruz.
Diğer bir endişemiz; güvenlik. Nöbet usulü ve vardiyalı çalışıyoruz, şehrin dışındaki hastanelere ulaşımımız nasıl sağlanacak? Sabah erken, gece geç saatlerde evimize, işyerimize nasıl gidip geleceğiz? Diyelim ki kendi arabamızla gidiyoruz işe, ama mekansal olarak çok büyük olan şehir hastanelerinde -1 milyon metrekarelik alana kurulacak- çok fazla tenha alan olacak, otoparkta, hastanenin çeşitli bölümlerinde tacize, saldırıya uğrama kaygımız var.
Şu an bir çok sağlık emekçisi arkadaşımız taşınmayacak olan devlet hastanelerine tayin istiyor. Son zamanlarda sadece Ankara İl Sağlık Müdürlüğünün tayin listesine bakıldığında yaklaşık 700-800 kişinin taşınacak hastanelerde çalışan sağlıkçılar olduğunu görürsünüz.
AVM VAR, KUAFÖR VAR; KREŞ YOK
Şu anda faaliyette olan şehir hastanelerinde çalışan sağlık emekçileri daha çok ne tür sorunlar yaşıyor?
Şu an şehir hastanelerinden sendikamıza ulaşan en temel sorunlardan biri servislerde soyunma odalarının ve kişisel dolapların olmaması. Ortak bir alanda bu ihtiyaçlar gideriliyor. AVM, sosyal alanlar hatta kuaföre varana kadar her ayrıntının düşünüldüğü şehir hastanelerinin hiçbirinde kreş yok. Biz nöbetli çalışıyoruz, dolayısıyla 7/24 açık kreşler olması gerekiyor. Yine mekansal büyüklük nedeniyle işyerine ulaşımda yaşanan sorunlar ve hastaya ulaşma süresi uzuyor. Sağlık emekçilerinin formalarına çip takılıyor ve direkt olarak izleniyorlar. Bu, mahremiyet ve kişilik hakkına müdahaledir. Taşeron firma çalışanları da önemli sorunlarla, artan iş yüküyle karşı karşıya. Bu kadar büyük mekanlarda temizlik yapmak, ihtiyaçları gidermek çok zor.