Genç işçilerin ondan öğreneceği çok şey var!
MEMET KILINÇASLAN TUZLA’DA İŞÇİLER TARAFINDAN ANILDI
“12. yıl geride kalmış yitireli Memet Başkan’ı...” Ve ardından “Biz öyle söyleriz , öyle biliriz Memet Kılınçaslan’ı” diyor bir deri işçisi ....
İşçi önderi, sendikacı ve işçi sınıfı partisi Emek Partisi’nin (EMEP) İstanbul İl Başkanlığı ile son bulan yaşamı..
EMEP Tuzla İlçe Örgütü’nde bir araya gelen işçiler, gençler, kadınlar Memet Kılınçaslan’ı “İstanbul’un nefes borusu” olarak nitelediği Tuzla’da andı. Tuzla, Mehmet Başkan için nefes borusuydu çünkü Tuzla’ya her geldiğinde yeni işçilerle yüz yüze geliyor onların yaşamlarından öğreniyor onlarla siyasal, sendikal sohbetlerde buluşuyordu. Bundan dolayı 2002 yerel seçimlerinde Emek Partisi’nden belediye başkanlığına aday olmuştu. Kazlıçeşme’den Tuzla’ya taşınan deri fabrikalarında çalışan işçilerin çoğu kendisini sendikal mücadeleden tanıyordu. Direnişlerden, yasaklı 1 Mayıslara, grevlerden birlikte düşülen nezarethanelere... Bütün bunlardan dolayı Memet Başkan için Tuzla’nın ayrı bir yeri vardı. Elbette Tuzla’daki deriş işçileri arasında da Memet Kılınçaslan’ın. Bu nedenle deri işçileri, anmanın örgütlenme mücadelelerinde büyük emeği olan Memet Kılınçaslan’ı kendi evi olarak gördüğü, eski adı Deri-ış olan DERİTEKS Sendikasında yapılmamasına anlam veremedi. Aksine böyle bir anmayla sendikanın direnişlerle yazılmış tarihinin ve onun önderlerinin genç işçi kuşağıyla buluşmasını sağlayacağını, bunun da deri işçilerinin örgütlenmesinde faydalı olacağı vurgulandı.
Anmanın açılış konuşmasında Emek Partisi İstanbul İl Yöneticisi Ali Doğan, Tuzlalı işçi ve emekçilerle buluşan Mehmet Başkan’ın Tuzla’ya her geldiğinde başka bir moralle ilçeden ayrıldığını söylüyordu. Seçim döneminde ve sanayi işçilerinin grevlerinde, Evrensel ve Hayat TV kuruluş dönmelerinde hep emekçilerin yanında olan Kılınçaslan’ın Tuzlalı işçiler ve emekçilerce anılmasının önemli olduğunu, yaşamında sınıfa bağlılığın genç kuşaklara örnek olması gerektiğini belirtti.
Anmaya katılan Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Nedim Köroğlu, Mehmet Başkan’ın İstanbul’a gelişi ve Ülker fabrikasındaki işçiliğini, Gıdaış’teki sendikal mücadelesini, sonrasında deri fabrikasındaki işçiliğini ve Deriış Sendikasındaki sendikal mücadelesini anlattı ve işçi sınıfının politik bir partide örgütlenme fikrini sahiplenişine dikkat çekti. Bu sürecin işçi sınıfının kendi önderini, içinden nasıl çıkardığını göstermesi açısından öğretici olduğunu söyledi. Özellikle genç işçi kuşağın onun yaşamından öğrenmesi gerektiğini vurgulayan Köroğlu, “Kılınçaslan gördüğü her işçi kitlesi için ‘Bunlar aslında EMEP’LI. Çünkü bugün örgütlü olmasa da bir gün mutlaka partimizin saflarında olacaklar’ derdi. Hiç bir ayrım yapmaksızın her işçiyi partinin doğal üyesi olarak görüp, buna uygun bir ilişki kurup onların diliyle partiyi anlatırdı” dedi. (İSTANBUL/EVRENSEL)