Savcı nasıl terörle mücadelede görev alan kişi olur?
Gazetemize, yaptığımız haberler nedeniyle açılan davalara bir yenisi daha eklendi. Muhabirimiz Cansu Pişkin’e, Boğaziçili öğrencilerin tutuklanmasıyla ilgili haberi gerekçe gösterilerek dava açıldı. İddianamede Pişkin’in “Kamu görevlisini terör örgütlerine hedef gösterdiği” iddiasıyla üç yıla kadar hapsi istendi. Davanın ilk duruşması 6 Mart 2019’da İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek. Davayı değerlendiren Gazetemizin avukatı Devrm Avcı, savcıların ‘Terörle mücadelede görev alan kişiler’ olarak tanımlanmasının,
2005 yılında Budapeşte Savcılar için Etik ve Davranış Biçimlerine ilişkin Avrupa Esasları’na (“Budapeşte İlkeleri”) aykırı olduğunu söyledi. Savcıların asker ya da polis olmadığının altını çizen Avcı, “Savcıların, terörle mücadelede görev alan kişiler olarak kabul edilmesi demek, savcılık makamının, her şeyden önce, bağımsızlık ve tarafsızlık ilkesinin ihlali demektir” dedi. Avcı, savcılık makamının terörle mücadelede görev alan bir kişi olarak tanımlanmasının savcıların, siyasi iktidar karşısında bağımsızlıklarının kaybedilmesi anlamına geldiğinin de altını çizdi.
HEDEF GÖSTERME DEĞİL, GAZETECİLİK
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu savcılarından Yavuz Şahin, Muhabirimiz Cansu Pişkin hakkında 5 Nisan 2018’de yayımlanan “Boğaziçililere Özel Savcı” başlıklı haberi nedeniyle iddianame hazırladı. İddianamede, soruşturmayı yürüten savcının isminin yazılması nedeniyle terör örgütlerine hedef olduğu öne sürüldü. Davaya konu haber, barış talep eden Boğaziçili öğrencilerin tutuklanmasını konu alıyordu. Afrin operasyonu nedeniyle Boğaziçi Üniversitesinde 19 Mart’ta bir grup öğrenci lokum dağıtmış, barış talep ederek buna tepki gösteren öğrenciler de 22 Mart’ta gözaltına alınarak tutuklanmıştı. Soruşturma dosyası, öğrencilerin adliyeye sevk edildikleri gün değiştirilerek Savcı Ergün Güçlü’ye devredilmişti. Davaya konu haberde Güçlü’nün geçmişte hazırladığı bir iddianamede, HDP’YI ‘Terör örgütünün güdümünde siyaset yapan parti’ olarak nitelendirdiği anımsatılmıştı.
Haberin yayımlanmasından sonra hakkında soruşturma açılan Pişkin savcılığa verdiği ifadede şunları söylemişti: “Haberde, savcıların isimlerine özellikle yer verildi. Savcı Ergün Güçlü’nün daha önce hazırladığı bir iddianamede altı milyon insanın oyunu alan HDP’YI terör örgütünün güdümünde siyaset yapan bir parti olarak nitelendirmesi basına yansımıştı. Dosyanın öğrencilerin adliyeye çıkarılmadan hemen önce bu savcıya devredilmesinin haber değeri taşıdığını değerlendirdim. Bu sebeple isim kullandım. Terör örgütlerine hedef gösterme iddiasını kabul etmiyorum. Bu haberi basın faaliyeti kapsamında kamusal sorumluluk bilinci ile yazdım.”
SABAH, AKŞAM, MİLLİYET’TE ADI YAZIYORDU
Hazırlanan iddianamede Savcı Güçlü, “Terörle mücadelede görev alan kişi” olarak tanımlanarak, gazetemizin haberiyle ‘Savcının hedef gösterildiği’ savunuldu.
Üstelik Savcı Güçlü’nün ismi ilk defa bir haberde yazılmıyordu. Güçlü’nün ismi 17 Ocak 2017’de Sabah, 22 Ocak 2017’de Habertürk ve Akşam, 31 Ocak 2017’de Takvim, 16 Şubat 2017’de Milliyet ve 29 Temmuz 2017’de Türkiye gazetelerinin internet sitelerinde yayımlanan soruşturma haberlerinde de yer alıyor. (İSTANBUL/EVRENSEL)