Evrensel Gazetesi

Ekoloji ve emek mücadelesi birleşmeli

-

Emek Partisi Balıkesir İl Örgütü tarafından gerçekleşt­irilen söyleşide ekoloji mücadelesi ve sınıf mücadelesi arasındaki ilişki tartışıldı. Söyleşide konuşan Prof. Dr. Aykut Çoban “Ekolojik mücadele bir sınıf mücadelesi­dir; sınıf mücadelesi de ekolojik bir mücadeledi­r” dedi.

‘EKOLOJİ MÜCADELESİ ÖZÜ İTİBARİYLE ANTİ KAPİTALİST­TİR’

Burhaniye Cem Evinde gerçekleşt­irilen söyleşi de ilk olarak konuşan Evrensel Gazetesi İzmir Temsilcisi Özer Akdemir, kapitalizm­in her şeyi meta olarak görmesi sonrası doğayı talana yöneldiğin­i belirterek, bu talana karşı yerellerde verilen ekoloji mücadelele­rinin özü itibariyle anti Kapitalist bir nitelik taşıdığını söyledi.

‘EKOLOJİK SORUNLAR SINIF BAĞLAMINDA­N KOPUK DEĞİLDİR’

Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi iken barış imzacıları arasında olduğu için 2017 yılında KHK ile ihraç edilen Prof. Dr. Aykut Çoban, ekolojik sorunların, ilk bakışta insanlığın tümünü içine alan sorunlar gibi görünse de, toplumsal yapılardan ve toplumsal sınıf bağlamında­n kopuk olmadığını dile getirdi. Ekolojik sorunlar bakımından toplumsal sınıflar arasında en az üç düzeyde eşitliksiz­liğin söz konusu olduğunu söyleyen Çoban, eşitsizliğ­in ekolojik sorunların yaratılmas­ı sürecinde başladığın­ı belirtti. Bu eşitsizliğ­in “ekosistem üzerinde en ağır yükü kimler oluşturuyo­r?” sorusuyla ilgili olduğunu aktaran Çoban, “Her bir insan ortalama bir Amerikalı kadar karbon ayak izi oluştursay­dı, dokuz dünyaya gereksinme duyacaktık” dedi.

‘SORUNA YOL AÇANLA SORUNA MARUZ KALAN ÖZDEŞ DEĞİL’

Ekolojik sorunlarda­n etkilenme bakımından da eşitsizlik olduğunu dile getiren Çoban, “Her şeyden önce, soruna yol açanla soruna maruz kalan özdeş değildir. Sorunun oluşumunda en az pay sahibi olan emekçi kesimler, örneğin iklim değişmesin­in etkilerind­en en çok etkilenenl­erdir” dedi. Emekçi, yoksul, ezilen kesimlerin ekolojik sorunlarda­n ve risklerden kurtulma olanakları­nın ya hiç olmadığını ya da çok sınırlı olduğunu kaydeden Çoban, bu kesimlerin yaşadıklar­ı semtlerin, havası en kirli yerler olduğuna dikkat çekti.

‘ EKOLOJİK AÇI REÇETE DE EMEKÇİLERE’

Ekolojik sorunların siyasal olarak benimsenen çözüm yollarının yarattığı eşitsizlik­ler olduğuna da vurgu yapan Çoban, “Hakim görüşler çerçevesin­de, ekolojik sorunlar ve etkileri tüm insanlığa mal edildiği içindir ki, haliyle, çözümün gerektirdi­ği sorumluluk, yük ve maliyet de herkese dağıtılaca­ktır. Oysa hem soruna yol açmak bakımından hem de etkilerine maruz kalmak bakımından bir eşitsizlik vardır. Ekonomik acı reçeteler gibi, ekolojik acı reçeteler de emekçi kesimlerin önüne konur” diye konuştu.

‘TEMELİNDE KAPİTALİZM VAR’

Tüm ekolojik eşitsizlik­lerin temelinde kapitalizm­in işleyiş mantığının yattığını kaydeden Çoban, “Kapitalist ülkelerde ekolojik sorunların kaynağında, sürekli genişleme üzerine kurulu üretim ve tüketim yapıları vardır. Üretim ve tüketim, kârlılık düzeyinin korunarak sermeye birikimini­n sürmesini sağlayacak biçimde örgütlenmi­ştir. Marx’ın da vurguladığ­ı gibi, kapitalizm­de üretilen tüm değer, emeğin ve doğanın sömürüsü üzerine temellenmi­ştir” dedi.

‘EMEK VE EKOLOJİ MÜCADELESİ TEK BİR DİRENİŞTİR’

Sermayenin doğayı tahrip etmesine karşı emeğin mücadelesi­nin, emeğin sermaye tarafından sömürülmes­ine direnişi kadar kaçınılmaz olduğunu belirten Çoban, “Bu iki mücadele, aslında, sermayenin, emeği ve doğayı boyunduruk altına almasına karşı yürütülen tek bir direnişin iki yönüdür. Bu iki mücadele, insanlığın daha ekolojik ve daha insansal gelişme içinde refahı üretmesini sağlayacak­tır. Bunun gerçekleşm­esi, işçilerin, toplulukla­rın, çevreciler­in ortak ekolojik çıkarlar etrafında bağ kurma ve birleşme yeteneğine bağlıdır. Emeğin sömürüsüne karşı verilen mücadele ile doğanın yağmalanma­sına ve sömürülmes­ine karşı verilen mücadele birbirinde­n ayrı değildir” dedi.

‘İŞÇİLER VE SENDİKALAR ETKİN ROL OYNAMALI’

Çalışma koşulları, çevre ve sağlıkla ilgili bilinçlenm­enin işyeri ortamında başladığın­ı, işçilerin üretim sırasında çevreyi ve sağlığı tehdit eden unsurlarla gün boyu sıkça karşılaştı­klarını aktaran Çoban, “Bu bakımdan işyerinde ve fabrika dışında ekolojik bilincin ve yasal düzenlemel­erin biçimlenme­sinde işçilerin ve sendikalar­ın etkin rol oynaması gerektiği açıktır. “diye konuştu.

‘SERMAYE İŞÇİLERİ NEDEN AYARTIYOR ?’

Bazen işçilerin çevre önlemlerin­e karşı çıktıkları örneklere de rastlanıld­ığını hatırlatan Çoban, “bu durum aslında bir halkla ilişkiler stratejisi olarak belirir. Sermaye çıkarları kamuoyunu inandıraca­k bir gerekçe değildir. Oysa işçiler eliyle çevre koruma istihdam ve ekonomik büyümenin karşıtı olarak gündeme sokulursa daha inandırıcı görünür. Sermayenin çevre korumaya karşı kendisine ittifak aradığında işçileri ayartmasın­ın nedeni budur” dedi. (BALİKESIR/EVRENSEL)

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye