‘İNGİLİZCE YAZILAN DİZELERDE SAMİMİYETSİZLİK SEZMEDİM’
Dilsizlik ya da sömürü dili Nijerya şiirini nasıl etkilemekte? Öz diliyle değil de şiirini İngilizce yazan/yazmak zorunda kalan Nijerya şairi, düşünü rahatlıkla bize aktarabiliyor mu? Kabileden ulusa geçişte sömürgeci ülkelerin kendi dillerini ulusal dil olarak dayatmaları sonucu yerli diller zamanla unutulmuş ya da kullanım alanları daralmıştır. Bugün, yerli dillerle yapılan bir edebiyattan elbette söz edebiliriz; Zulu edebiyatından, Swahili edebiyatından, Yoruba edebiyatından... Ancak bu, 1950’li yıllardan beri Kara Kıta’nın edebiyat dilinin yaygın anlamıyla sömürge dilleri; yani, İngilizce, Fransızca, Afrikaans, Portekizce gibi diller olduğu gerçeğini, ne yazık ki, değiştirmiyor. Kaldı ki, sömürgeciliğe karşı mücadele eden yazarlar mücadelelerini de sömürge dili üzerinden yürütmüşlerdir. Örneğin, Mongane Serote, Sipho Sepamla, Oswald Mtshali gibi Güney Afrikalı yazarlar, 1970’li yıllarda, apartheid rejiminin acımasız uygulamalarını tüm dünyaya duyurmak için İngilizce yazmayı bizzat tercih etmişlerdir. Bu yazarlara ‘Sömürgecilik mantığında aslen senin olanı yeniden kazanma mücadelesinde, sömürgecinin dilini kullanmak güçlü bir silahtır’ diyen Nijeryalı Chinua Achebe’yi ve daha başkalarını da ekleyebiliriz. Umarım, söz konusu bu örnekler, ana dillerin yaşatılması uğruna verilen mücadelelere ters düşüyor, biçiminde yanlış yorumlanmayacak, konuya ‘varoluşsal değil’, sosyolojik boyutta yaklaşıldığı fark edilecektir. Son sorunuza gelince, Nijeryalı şairlerin duygularını üyeleri oldukları kabile dilleriyle daha anlaşılır, daha etkili, daha coşkulu aktaracaklarını söyleyebiliriz. Ancak ben, İngilizce yazılan dizelerde bir samimiyetsizlik ya da yapaylık sezmedim.