TTB Merkez Konsey üyelerinin yanındayız
İSTANBUL VE ADANA TABİP ODALARINDAN DAVAYA DESTEK ÇAĞRISI: İstanbul ve Adana tabip odaları yaptıkları açıklama ile TTB Merkez Konsey üyelerinin davasına destek çağrısı yaptı
İstanbul ve Adana Tabip Odası yaptıkları basın açıklamalarıyla Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyelerinin haklarında “Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur” başlıklı bildiri nedeniyle açılan davanın Ankara Adliyesi 32. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek duruşmasına çağrı yaptı.
Toplantıya Dr. Osman Küçükosmanoğlu, Dr. Osman Öztürk, Dr. Pınar Saip ve Dr. Güray Kılıç katıldı. Basın açıklamasında “Barış ve hekimlik değerlerini savundukları için yargılanan TTB Merkez Konseyi üyelerinin yanındayız” denildi.
Basın açıklamasını okuyan Dr. Osman Küçükosmanoğlu, TTB Merkez Konseyi’nin 11 üyesinin, yayımladıkları bildiri nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla 30 Ocak 2018 günü “Terör örgütü propagandası yapmak” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” suçlarından gözaltına alındıklarını daha sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldıklarını hatırlatarak savaşın halk sağlığı açısından niçin sorun olduğunu açıklayan bu metinde suç unsuru görülmesi adalete olan inançlarını ciddi şekilde incittiğini belirtti.
‘BARIŞIN YANINDA ADALET DE İSTİYORUZ‘
Türk Tabipleri Birliği’nin, 6023 sayılı TTB kanunu Madde 4 de açıkça belirtildiği gibi halk sağlığını koruma ile ilgili çalışmalar yapmakla yükümlü olduğunu belirten Dr. Küçükosmanoğlu, şunları aktardı: “Ttb’nin bildirisi bu yükümlülük gereği yapıldı. Ayrıca Anayasada ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde yer alan düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirildiğinde böyle bir açıklama yapılması suç olarak değerlendirilemez. Dün nasıl ‘barış’ istediysek bugün de istiyoruz. Savaşın/çatışmaların bir halk sağlığı sorunu olduğu söylemek, ‘Dünya dönüyor’ demek kadar meşrudur. Barışın yanında ‘adalet’ de istiyoruz. Adalet’in olmaması da bir halk sağlığı sorunudur.”
‘İDDİANAME KAĞIT İSRAFI’
Basın toplantısında konuşan Dr. Osman Öztürk de iddianamede bildiriye dair hiçbir suçlamanın olmadığını vurgulayarak 40 sayfalık iddianamenin bir kağıt israfı olduğunu söyledi. Öztürk, konsey üyelerinin evlerinin basıldığını, arandığını ama yasal kitaplar dışında hiçbir delil bulunmadığını da aktardı.
TTB ile dayanışma çağrısıyla son bulan açıklamada yargılamanın bir an önce düşmesi talep edildi. (İSTANBUL/EVRENSEL)