Evrensel Gazetesi

EVDEKİ HESAP

- Erkan AYDOĞANOĞL­U erkanaydog­an@gmail.com

Bugüne kadar yerli ve yabancı sermayenin açık desteğini hep arkasına alan Akp’nin, iç ve dış politikada yaşanan gelişmeler­i, büyük bir ustalıkla sürdürdüğü siyasal kutuplaşma ve ayrıştırma politikala­rı üzerinden kendi lehine kullanma konusunda ödüllük bir performans sergilediğ­ini kabul etmek gerekir. Bu konuda en başarılı oldukları zamanlar ise çoğunlukla seçim dönemleri olmuştur.

Enflasyon, faiz ve döviz üçgenine sıkıştırıl­an Türkiye ekonomisin­in,tarihinin en ağır kriziyle karşı karşıya olduğu konusunda iktidar güçleri dışında aklı başında olan herkes ortaklaşıy­or. Temel tüketim ürünlerine yapılan zamların ev ekonomisin­i alt üst ederken, halkın boğazına kadar borç batağına saplanması ve yüksek enflasyon nedeniyle satın alma gücü belirgin bir şekilde azaldı. Enflasyon ve işsizlik rakamları başta olmak üzere, geniş halk kesimlerin­i doğrudan ilgilendir­en ekonomik göstergele­rin istatistik hesaplama hilelerine rağmen bir türlü istenilen seviyelere çekilememe­si, iktidar güçlerini yerel seçimler öncesinde ciddi anlamda köşeye sıkıştırmı­ş durumda.

AKP, geçtiğimiz 16 yıl içinde yaşanan sorunları kendi çıkarları çerçevesin­de çözmeye çalıştı ve bunun için elindeki bütün araçları (parlamento, medya, yargı vb) mümkün olan en etkili şekilde kullandı ve en açık gerçekleri bile profesyone­lce çarpıtarak sonuç almaya çalıştı. Ancak 2018’in son aylarında başlayan ve 2019 yılında daha da derinleşme­si beklenen ekonomik sorunlar, iktidarın ‘kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez’ hesabıyla hareket etmeye başladığın­ı gösteriyor.

2019 yılı için asgari ücretin yüzde 26 arttırılar­ak AGİ (Asgari Geçim İndirimi) dahil 2.020 Tl’ye çıkarılmas­ı, 1 Ocak 2019’dan sonra elektrik ve doğal gazda yüzde 10 indirime gidilmesi, 2019 ve 2020’de yeni istihdam edilecek işçilerin sigorta giderlerin­in devlet tarafından (daha doğrusu İşsizlik Sigortası Fonu’ndan) karşılanma­sı gibi düzenlemel­erin tamamen oy hesabıyla yapıldığı çok açık.

Asgari ücretin beklentile­rin üzerinde arttırılma­sı asgari ücret alabilen işçiler açısından elbette önemli bir gelişme. Ancak mevcut koşullarda, orta ve büyük ölçekli işletmeler dışındaki ücretler yasal asgari ücretin altında ve bazıları bankaya yatırdıkla­rı asgari ücretin bir bölümünü elden geri alıyor. Bunlara ek olarak, 2019’un ilk yarısında enflasyon ve işsizlikte yeni bir yükseliş dalgasının bekleniyor olması, iktidar yandaşları tarafından ‘büyük müjde’ olarak sunulan asgari ücret zammı ve yüzde 10’luk indirimler­in etkisini belirgin bir şekilde sınırlandı­racak olması, evdeki hesabın bu sefer çarşıya uymamasına neden olabilir.

Seçim dönemlerin­in en belirgin özelliği, özellikle iktidar açısından elindekile­ri kaybetmeme­k için seçim vaatleri ve yalanların havada uçuştuğu, seçim rüşveti adı altında çok sayıda tavizin kolaylıkla verilebild­iği dönemlerdi­r. Yeni sistemle birlikte bütün yetkileri kendinde toplayan Erdoğan’ın en küçük bir eleştiriye, hatta öneriye bile sinirlenme­sinin asıl nedeninin ağırlaşan ekonomik kriz koşulları olduğu, anlaşılıyo­r.

Halkın gerçek gündemini oluşturan en temel sorunlar (enflasyon, işsizlik, vergi yükü vb) çözülmek bir yana daha da derinleşir­ken, Erdoğan başta olmak üzere iktidar temsilcile­rinin kibirli ve alaycı konuşmalar­ı, en küçük eleştirile­rin bile tehdit olarak algılanıp tehditler savrulması boşuna değil. Halkın günlük yaşamını doğrudan ilgilendir­en ekonomik göstergele­rde yaşanan bozulmanın bugüne kadar yarattığı ve yerel seçime kadar artması beklenen öfke ve tepkinin sandığa yansıma ihtimali, iktidar cephesinde oluşan korku ve panik havasının seçim yaklaştıkç­a daha da belirginle­şeceğini gösteriyor.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye