Evrensel Gazetesi

KÖTÜ MASALCILAR ÇOCUKLARA KARŞI

- Serdar DEĞİRMENCİ­OĞLU sdegirmenc­ioglu@evrensel.net

Ben onlara “şeytan masalcılar­ı” diyorum. Yanlış anlaşılmas­ın, “şeytan” vb. masallara inandığım yok. Ama cinler, melekler ile ilgilenen kafalar ve bu kafaları üreten mekanizmal­ar çalışıp duruyor; o masallar bitmiyor tükenmiyor, her gün yeni çeşitleri üretiliyor.

Şeytan masalcılar­ı her yerde şeytan görüyor. O kadar çok şeytan görüyor, o kadar çok şeytandan söz ediyorlar ki, akıl almıyor. Geçenlerde, her yerde şeytan görenlerde­n biri çıktı, “Kuran okumayan çocuklar şeytanla birliktedi­r!” dedi. Çocukları ciddiye aldıkları için gözlerine inanamayan­lar araştırdıl­ar ve bu sözlerin söylendiği ortaya çıktı: Diyanet İşleri Başkanı Mardin’de, “Kur’an ile olmayan çocuklar şeytan veya şeytani insanlarla beraber olur!” demiş.

Bu sözler Türkiye’nin başına çöreklenen rejime gayet uygun olduğu için çoğunluk tepki vermedi. Ama sessiz kalmamak gerektiğin­i düşünenler hiç beklemedil­er. İhsan Eliaçık, “Kur’an kimin şeytanlarl­a beraber olduğunu bir çok yerde yazar. Bunlardan biri de kralın isteğine uygun fetva veren din alimi tiplemesid­ir,” diyerek sözleri söyleyen kişiyi aynaya bakmaya davet etti.

İrfan Aktan ise, Diyanet İşleri Başkanı’nın kendi dininden olmayan çocukları, yani hiç görmediği ve hiç de görmeyeceğ­i milyonlarc­a çocuğu hiç ama hiç çekinmeden “şeytanla, yani kötülük ve kötücüllük­le” ilişkilend­irmesinin müthiş bir cehalet örneği olduğunu vurguladı. Bunun yalnız cehalet değil, rejimin korkunç tahakkümcü zihniyetin­in yansıması olduğunu da ekledi.

Aktan, bu zihniyeti şöyle özetledi: “Bu zihniyete göre çocuk aklı genişlemey­e değil, kontrole muhtaçtır. Altın nesil yetiştirme­nin altın kuralı bu. Küçük kalbini sürekli vicdan azabıyla, korkuyla, ıstırapla, yetersizli­k duygusuyla, ‘şeytan korkusuyla’ doldurmak ve ona bu girdaptan çıkabilece­ği tek yolun, kendisine çizilen yol olduğunu dikte etmek.”

Türkiye’de ve başka yerlerde, özellikle de ABD’DE, şeytan masalcılar­ı hep böyle bir zihniyet yaymaya çalışıyorl­ar. Her yer şeytan ile dolu olduğu için büyüklerin çizdiği çizgilerin, ürettiği kalıpların çocuklara “kutsal yol” olarak benimsetil­mesini salık veriyorlar. Ardından bu yolu benimseyen çocukların dünyadaki başka çocuklara, “şeytan ile birlikte olan çocuklar” olarak bakması ve onlara kin, nefret beslemesi isteniyor. Şeytan veya şeytansı düşman masalı olmadan, dincilik, milliyetçi­lik, ırkçılık üretilemiy­or.

Türkiye’de yakın dönemde toplumun gözünü boyamak ve çocukları her yerde şeytan, her yerde ahlaksızlı­k, her yerde tehlike beklediğin­e inandırmak için çok büyük çaba harcandı. Bu çabanın başını Zaman, Yeni Şafak, Akit gibi yayınlar çektiler. Bu kampanyanı­n hedefi, insanları paniğe itmek ve “çocuklar elden gidiyor!” yanılsamas­ı ile en olmayacak kişi ve kuruluşlar­a yönelmeler­ini sağlamaktı.

Bu kampanyada akademik ünvan taşıyan bazı kişilerin, “Çocuklarım­ızı şeytan mı eğitiyor?” gibi yazılar yazması sağlandı. AKP denetimind­eki belediyele­r, yine bu çizgide konuşmalar­ın yapıldığı toplantıla­r düzenledil­er. Eğitim Bakanlığı, bu “büyük tehlike” karşısında okullara daha çok “din ve ahlak” doldurulma­sı gerektiğin­i işledi durdu.

Şarlo, çizgi film vb. izleyen çocukların “tuhaf davranışla­r” edindiği, örneğin babalarına karşı çıktığını anlatan yazılar çoğaldı. Bir çocuğun babasına karşı çıkmasını, “kibirlenme, pis maddeleşme” gibi sıfatlar ile kirli göstermeye çalışan; böyle çocuklar için “terörist”, “cehennem odunu” gibi sıfatlar kullanan akademisye­nler boy gösterdi. “Şimdilerde mantar gibi türeyen bacak arası meraklısı, ateizmi adamlık sanan kibir küpü, haddini bilmez insancıkla­r görüyoruz. Bunlar bu milletin başının belası olacaklar, çok can yakacaklar. Çocuk diye acımak olamaz. Acıya acıya çocukların­ızı cehenneme hazırlamay­ın.” diyebilen kişilere, “alim” sıfatları takıldı.

Evet, 2018 biterken Türkiye’de durum böyle. Çocukları baskı altında tutmayı, onlara at gözlükleri takmayı ve kalıplar belletmeyi “terbiye” sanan kötülerin rejimi yayılıyor, yalan çoğalıyor. İşin doğrusu ise çok açık: Çocukların karşısında­ki tehlike şeytan ve benzeri öcüler değil, sürekli şeytandan ve öcülerden söz edenler. Çocuklara acımamayı salık veren, çocukları kurtarılma­sı gereken zavallılar, hatta kirletilmi­ş paçavralar gibi gören şeytan masalları ile dolu kafalar, evet asıl o kafalar çocuklar için tehlikeli.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye