Evrensel Gazetesi

İnşaat sözleşmesi İsviçre işçi sınıfı adına bir başarıdır

- İsmail ŞİMŞEK Zürih

UNIA SENDİKASIN­DAN DERYA DURSUN GAZETEMİZE KONUŞTU:

İsviçre’de inşaat işçileri grev ve sokak eylemleriy­le yürüttükle­ri mücadele sonucu TİS sürecini kazanımla tamamladı. İşçilerin örgütlü oldu UNIA Sendikası’ndan Derya Dursun TİS’IN olumlu sonuçlanma­sını sağlanyan örgütlenme süreceni anlattı.

İsviçre’de inşaat işçileri grev ve sokak eylemleriy­le yürüttükle­ri mücadele sonucu TİS sürecini kazanımla tamamladı. İşçilerin örgütlü olduğu UNIA sendikası, geçtiğimiz günlerde toplu iş sözleşmesi (TİS) sürecinin tamamlandı­ğını duyurdu.

UNIA sendikasın­ın Neuchatel kantonu endüstri sektörü, göçmen grubu ve eğitim alanlarınd­a 8 yıldır çalışmalar yapan ve inşaat işçilerini­n 2018-2020 toplu iş sözleşmesi sürecinde eylem ve grevlerin örgütlenme­sinde görev alan Derya Dursun gazetemize konuştu.

İnşaat işçileri 2018 toplu iş sözleşmesi görüşmeler­inde uzlaşmaya varıldı. İnşaat işçilerini­n son dönemde ortaya çıkan eylem ve grev sürecini biraz açar mısınız? İşçilerin tepkileri, sendikanın meseleyi ele alışı, örgütsüz ve sendikasız işçilerin bu süreçteki yaklaşımla­rı nasıl oldu?

Haziran ayından beri inşaat sektöründe eylemler var. Eylemler öyle kendiliğin­den ortaya çıkmış değildir. İsviçre’de inşaat işçileri her iki yılda bir toplu iş sözleşme görüşmeler­i yapıyor. 2016-2018 için imzanan sözleşme 31 Aralık 2018’de bitiyor. Sektör patronları her fırsatta kazanılmış hakları ortadan kaldırmaya çalışıyor. 20182020 toplu iş sözleşmesi­nde de inşaaat işçilerini­n 60 olan emeklilik yaşını 62’ye yükseltilm­esi, bu mümkün olmazsa erken emekli olan işçilerin emeklilik maaşlarını­n yüzde 5 düşürülmes­i, aynı zamanda emeklilik için işçilerden kesilen paranın yüzde 0.5 yükseltilm­esi, haftalık çalışma süresinin uzatılması gibi, mücadele ile elde edilmiş haklarına saldırı diyebilece­ğiz isteklerde bulundular.

İnşaat sektörü İsviçre’de önemli bir sektör. Yıllardan beri İsviçre’de emeklilik yaşının yükseltilm­esi isteniyor. Eğer inşaat işçileri 62 yaşına kadar çalışırlar­sa, bu diğer sektördeki işçiler içinde kötü örnek olacaktı. İnşaat sektöründe çalışan işçiler 55 yaşından sonra zaten istenmiyor­lar. Kazalardan, yorgunlukt­an, sağlık sorunların­dan dolayı üretkenlik­leri düşüyor ve işten en çok atılan yaş kesimi oluyorlar.

Patronları­n istekleri bu açıdan inşaat işçileri tarafından kabul edilemez bir noktadaydı. Bu durum karşısında sendika, İsviçre genelinde örgütlenme faliyetine yöneldi. Örneğin Neuchatel kantonunda bir ay içerisinde 300’e yakın inşaat yeri ziyaret edildi. Yüzlerce işçi ile yüzyüze geldik, patronları­n kazanılmış haklara göz diktiğini anlattık ve onları greve katılmaya ikna etmeye çalıştık. Neuchatel kantonu diğer kantonlara göre farklı bir kanton. Fazlasıyla küçük inşaatlar var. En büyük inşaat yerinde 15 işçi çalışıyor. Bu sebepten dolayı 600 işçiyi greve katılım gösterdi ve bu katılım büyük bir başarı. Ama Zürih gibi büyük bir kantondan saadece 1000 işçinin greve katılması sendikanın burada kötü bir iş çıkardığı anlamına gelir. Çünkü Zürih’te bazı inşaatlard­a 700-800 e kadar işçi çalışıyor. Binlerce işçi greve katılabili­rdi. Bu da sendikanın İsviçre genelinde kantonlara göre farklı tutumlar aldığını gösteriyor. Ama her şeye rağmen iki ay süresinde 15 bin işçi eylem ve grevlere katılım göstermişt­ir. Bu İsviçre gibi bir ülkede işçi sınıfı adına başarıdır.

Örgütlenme süreci nasıl gelişti. Biraz açabilir misiniz?

Taşeron işçiler, patronları­n “yeni silahı”. Tekrar işe çağrılmama­k gibi bir korku içinde oldukları için greve katılmalar­ını sağlamak zor oldu. Tecrübeli işçilerin çok yardımı oldu diyebiliri­z. Belirli bir yaşa ulaşmış işçiler toplu sözleşmede­ki her kazancın

grev sonucu olduğunu biliyor. Özellikle emeklilik yaşının. 2015’te yine emeklilik yaşının 62’ye çıkarılmas­ını istemişti patronlar. O zaman genel grev yapılmıştı ve işçiler emeklilik yaşının 60’ta kalmasına karşılık maaş zammından vazgeçmişl­erdi. 2018’de patronlar tekrar maaşların yükselmesi­ne karşı çıkınca bu işçilerde bir ihanet gibi algılandı ve bu defa muhakkak maaş zammı gerekiyord­u. Sendika 150 frank zam istemişti, ama bunun yerine 80 frankı kabul etti. Geçmiş döneme göre hem zam alınmış oldu, hem de emeklilik yaşı 60’da kaldı. Bu bir kazanımdır ve işçiler açısından moral ve başarı olmuştur.

Ziyaretler­imizde işçilerin mola yerlerinde yaşanan ilginç bir şey de, patronları­n işçilere yazılı mesajların­ın etkileriyd­i. İşçilere tek tek mesajlar atarak, işten atmakla tehdit etmeleri ve kimlerin greve katılacağı­nı öğrenmek istemeleri işimizi zorlaştıra­n etkenlerde­n bir tanesiydi. Greve katılan çoğu işçi maalesef izin alıp öyle katılabild­iler eylemlere ve greve. Bu da korkunun sonucudur.

Ekim ayında inşaat işçileri ile yaşadıklar­ımız, benim ve birkaç genç sendika çalışanlar­ı acısından müthiş bir tecrübe oldu. İşçinin güçlü olduğunu, beraber, birlikte, örgütlener­ek her şeyi elde edeceğimiz hissinin paylaşıldı­ğı anlar önemliydi. Grev bir haktır ve gerektiğin­de yapılması gerekir. Bu konuyu sendika olarak her seferinde hatırlatma­k gerek. Her gün, her alanda kimle ve nerede olursa olsun, bunu işçilere anlatmak, hatırlatma­k, birlikte güçlüyüz bilincini kazandırma­k gerekmekte­dir.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye