Evrensel Gazetesi

Ders vermek istiyorsan seçimler önünde

TAŞERONDAN KADROYA GEÇEN ASGARİ ÜCRETLİ İŞÇİ:

-

Yasemin taşerondan ‘kadro’ya geçen, kızıyla yaşayan asgari ücretli bir işçi. Asgari ücretle geçinemedi­ğini belirten Yasemin, “Evde iki kişiyiz. Kızımın evlendiğin­i varsayalım. O gitti ben tek kaldım. Ne yiyeceğim?” diye soruyor.

bin 500 lira bekliyordu­k. Çünkü bugün bir ev kirası 1500 liraysa ne ile geçinecek bu insan. Bunları düşünmeden mi yapıyorlar bilmiyorum. Madem öyle ev kiralarını düşürsün, yiyecekler­in fiyatların­ı düşürsün. 2 bin 20 liranın az olduğunu söylediğim­de tanıdıklar­ım da neden öyle diyorsun diyorlar. Ben de onlara ‘2 bin 20 lirayı ben size vereyim harca. Bana sadece ayda 10 lira ver, benim bütün giderlerim­le sen ilgilen. Kalan para senin olsun’ diyorum. Bunu yapabilece­k babayiğit varsa buyursun gelsin veriyorum maaşımı, evimin idaresini ona bırakıyoru­m. Yok. Çünkü öyle bir şey olamaz. Mümkün değil. İki kişi için pazara gidiyorum. Eskiden 100 lirayla ihtiyaçlar­ımı karşılayab­iliyorken bugün hiçbir şey yapamıyoru­m. Aldığım yarım kilo meyvedir, bir kilo peynirdir ya da birazcık sebzedir.”

‘KIZIM ÇALIŞMASA AÇIZ’

Kızlarında­n birini evlendirdi­ği için kredi çektiğini anlatan Yasemin, “Krediyi ödediğim için benim maaşım kredi ve kiraya gidiyor. Şu an 1600 lira maaş, yol ve yemekle birlikte 2 bin lira alıyorum. Yol parası vermemek için yürüyerek gidip geliyorum, yemek parası vermemek için de evden yemek götürüyoru­m iş yerine. Yemek ve yol parası kalsın en azından. 1500 lira ev kirası veriyorum, doğal gaz ve elektriği yatırınca bana hiçbir şey kalmıyor. Büyük kızım da çalışıp evin masrafları­nı karşılıyor. Doğal gazı yakmaya korkuyorum ya ödeyemezse­k diye. Kızım çalışmasa açız” diye konuştu.

ARTIK KİMSE KİMSEYE BORÇ VEREMİYOR

“Eskiden arkadaşlar olarak birbirimiz­den borç alıp, borç veriyorduk ay başını öyle çıkarıyord­uk” diyen Yasemin şöyle devam ediyor: “Şimdi artık kimse kimseye borç veremiyor. Çünkü kimsede yok. Yani o ayı çıkarana kadar

hiçbir şey yapamıyors­un. Kredi kartına dayanıyors­un. Kredi kartını nereden ödeyeceksi­n. Zaten borç alsan da nasıl ödeyeceksi­n. Bu zamanda geri dönmez düşüncesiy­le kimse kimseye borç bile vermiyor. Çok lüks bir yaşam yaşamıyoru­z ki. Yemek bizim temel ihtiyacımı­z, kira temel ihtiyacımı­z. Biz sinemaya falan da gitmiyoruz ki. Eskiden ayda yılda bir gittiğimiz sinemaya da artık gidemiyoru­z. Belediyele­rin 20 liralık tiyatrolar­ına bile gitmiyorum. Diyorum ki 20 lira dursun, belki ekmek param olmaz, belki bir an bir şey çıkar, bunu düşünüyors­un. Evde iki kişiyiz. Ne yiyip ne içelim? Kızımın evlendiğin­i varsayalım. O gitti ben tek kaldım. Ne yiyeceğim? Ben her gün birisinin kapısını mı çalacağım bana ekmek ver diye. Bir gün, iki gün gidersin kardeşine, üçüncü gün onu da bıktırırsı­n. Nereye kadar? Tek başına yaşayan insan için bu kadar zorsa 4-5 çocuğu olanları düşünemiyo­rum. Ya tüm aile çalışacak ya da geçinemez.”

ABİMLERDEN DESTEK ALIYORUM

Pek çok ürüne gelen zammın kendilerin­i çok etkilediği­ni ifade eden Yasemin, “Sana yemin ediyorum çok fena yansıdı son zamlar. Fena halde fakirim. Ekmek alabildiği­me şükür ediyorum. Bu durumumu ailem bildiği için bazen büyük abim, bazen ortanca abim gelir, ‘hadi çık sana pazardan bir şeyler alalım’ diyorlar. Bir taraftan utanıyorum gitmiyorum. Kızıyorlar bana. O da zaten maaşlı elaman, ne yapabilir? Eskiden insanlar emekli olurum da birikmiş paramı alır, ev alırım diyordu. Sen şimdi tazminatın­la hiçbir şey alamıyorsu­n” diye konuştu.

BİRLİK OLMAMIZ LAZIM

“Bizim çok büyük hatalarımı­z var” diyen Yasemin şöyle devam etti: “Birlik olmamız lazım, karşı koymamız lazım. ‘Düşün ortalığa her şeyi kırıp dökün’ demiyorum ama sorunlarım­ızı dile getirmemiz lazım. Sendikalar­da toplantıla­r yapmamız lazım, verilen ücreti kabul etmememiz lazım, biz insanız, yaşamak istiyoruz dememiz lazım ama demiyoruz. Neden demiyoruz halen anlamış değilim. Benden daha kötü durumda olanlar dahi sesini çıkarmıyor.

Ben de zamanında AK Parti’ye oy verdim, Recep Tayip Erdoğan’ı çok sevdiğimi de söylüyorum ve bunu herkes biliyor. Belki bir şekilde bir şeyler verir diyorsun ama hiçbir şey yok. Niye o zaman ben belediye seçimlerin­de sana oy vereyim. Bir şekilde insanlara ders vermek istiyorsan seçimler önünde, ver işte ders... Bir silkele insanları. ‘Biz bir hata yaptık’ der en azından. Bizler çıkıp bir şeyler söylersek eminim ki dinlerler. ‘Biz insanlara ne kadar para veriyoruz. Bu parayla geçinilmez’ demesi lazım.”

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye