‘SERMAYEYE HALKIN SAĞLIĞI PAHASINA ALAN AÇILIYOR’
‘PEKİ hava kirliliği önlenebilir mi?’ sorumuza Pala, tamamen önlenmesinin söz konusu olmadığını ancak yarattığı hasarın en aza indirilebileceğini bunun da bir tercih meselesi olduğunu belirterek şu örneği verdi: “Bursa’nın 50 km. yakınında Orhaneli termik santrali var. Burası bir kamu santraliydi. Yaptığımız araştırmalarla bu santralin çevresinde yaşayanların sağlığının olumsuz etkilendiğini ortaya koyduk. Bursa’da da kamuoyu oluşturduk. Ve elektrostatik filtrelerin takılması ve sülfizasyonun doğru düzgün çalıştırılması için baskısı oluşturuldu ve santralde bunlar yapıldı. Sonra bu santral özelleştirildi ve bu santrali alan şirket bu önlemleri bıraktı. Ve santral çevresinde kara dumanlar yeniden yükselmeye başladı. Bursa Tabip Odası olarak Çevre Bakanlığı’na bu problemi ilettik. Çevre Bakanlığı’ndan bize gelen resmi yazı şuydu: ‘Özelleştirme koşulları arasında 2020 yılına kadar bunların kirliliği ile ilgili herhangi bir izleme, denetleme ve cezayı süreç uygulanmayacak’ oldu” dedi. Özel şirketlere ve sermayeye halkın sağlığı pahasına alan açıldığına işaret eden Pala “Muğla, Çanakkale, Zonguldak vb. çevresine bakın kömürlü termik santrallerin olduğu her yerde problem var. Bundan 5-6 yıl önce kanser haritası çıkarırken Sağlık Bakanlığı bir cümle sarf etmişti, o cümle kayboldu, o da şuydu: ‘Termik santrallerin çevresinde kanser görülme sıklığında artış olduğu.’ Bakanlığın böyle bir saptaması vardı. Ki hiç şaşırtıcı değil. Ama bugün bu verilere ulaşmak da bir problem” dedi.