Pompeo Arap NATO’SU turunda
BAHREYN VE BAE’NİN ARDINDAN DÜN KATAR’A GİTTİ
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo Birleşik Arap Emirliklerinden ayrılarak Körfez’in “sorunlu” ülkesi Katar’a geçti. Trump yönetiminin İran karşıtı mesajını Körfez ülkelerine taşımak için cuma günü Bahreyn’e gelerek başladığı 9 ülkelik Ortadoğu turuna devam eden Pompeo’nun hedefinde, Suriye’den çekilecek birliklerin, Abd’nin bölgeyi terkedeceği anlamına gelmediği konusunda Amerika’nın partnerlerine güvence vermek ve İran karşıtı birliği sağlamak var.
İRAN’A KARŞI KÖRFEZ BİRLİĞİ
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, İran’a yönelik baskıyı artırma çağrısı yapmak ve Körfez komşuları arasında Katar’la ihtilaf nedeniyle bozulan birliği zorlamak üzere önce Bahreyn ardından Birleşik Arap Emirliklerine (BAE) seyahat etti. Bugün ise Katar’a geçti.
Pompeo ayrıca, ABD destekli ve bir şekilde “Arap NATO’SU” adını almış olan ve bölgeyi İran’dan gelen “tehditler”e karşı askeri olarak bir araya getirecek girişimi de teşvik edecek.
Bahreyn, BAE ve ardından Katar, Suudi Arabistan, Umman ve Kuveyt’e gidecek olan Bakan Pompeo önceki durakları Ürdün, Irak ve Mısır’da yaptığını yapacak; ABD Başkanı Donald Trump’ın ABD birliklerini Suriye’den çekme kararının Washington’un bölgeden elini çekmesi anlamına gelmediğini anlatacak. Pompeo’nun Körfez turu, geçtiğimiz Cuma günü “çekilmenin başladığı” haberleriyle birlikte anons edilmişti.
ABD’NİN BÖLGESEL HEDEFLERİ
Abd’nin, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile ortaklığı “bölgesel hedeflerin gerçekleştirilmesi” açısından kritik. ABD Dışişleri Bakanlığı, Pompeo Mısır’dan ABD donanmasının 5. filosunun bulunduğu Bahreyn’e gitmek üzere havalandığında bu hedeflerden birinin “IŞİD’LE ve radikal İslamcı terörle mücadele” olduğunu iddia etmişti. Daha gerçekçi iddialar ise küresel enerji kaynaklarını elde tutmaya devam etmek (açıklamada korumak deniyor) ve İran
“tehdidi”ni geriletmek.
Ancak başında Suudi Arabistan ve Bae’nin olduğu Körfez ülkeleriyle Katar arasındaki iki yıllık kriz, Abd’nin İran’a karşı birleşik bir cephe oluşturma girişimlerine engel oluyor.
Washington’un bu çatışmayı ortadan kaldığı çabası eski Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ile başladı ancak başarıya ulaşamadı. Katar krizini çözmekle görevli Özel Temsilci ve ABD Merkez Komutanlığı eski Başkanı Anthony Zinni de 8 Ocak günü istifa etti.
Bakanlığın Cuma günkü açıklamasında ise, “Birleşik bir KİK bölgesel barışın, refahın, güvenliğin ve istikrarın omurgasıdı ve bölgenin güvenliğine en büyük tehdit olan İran rejimine karşı koymak için hayati önemdedir” vurgusu yapıldı.
Suudi Arabistan, Mısır, Bahreyn ve BAE, 5 Haziran 2017’de aldıkları ortak kararla Katar ile diplomatik ilişkilerini kestiklerini duyurmuştu. Bu ülkeler Katar’a karşı ekonomik ve siyasi abluka uygulamaya başlamış, Kuveyt de bu krizde ara buluculuk rolü üstlenmişti.
ULUSLARARASI İRAN KONFERANSI
Kısacası Pompeo, Körfez’deki her durağında, Mısır ve Ürdün’ün de katkı sunmasının hesaplandığı Arap Nato’sunu ya da resmi adıyla “Ortadoğu Stratejik İttifakı”nı ilerletmek üzere çalışacak.
Pompeo ayrıca, yine Mısır’dan ayrılmadan önce yaptığı bir açıklamada 13-14 Şubat’ta Polonya’da İran ve Ortadoğu üzerine uluslar arası konferans düzenleyeceklerini de açıklamıştı.
İran’dan konferans planına tepki gelmiş, İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, Varşova’da yapılacağı belirtilen konferansa “Polonya, alnına sürülen bu utanç lekesini temizleyemez” sözleriyle karşı çıkmıştı. İran ayrıca Polonya Maslahatgüzarını da Dışişleri Bakanlığına çağırmış ve yine şubat ayında düzenlenecek Polonya Filmleri Haftası’nı da iptal etmişti.
Öte yandan ABD’LI bakanın, insani bir krize dönen ve dünyada, bu ülkeyi bombalayarak binlerce sivili öldüren Suudi Arabistan’a karşı ciddi bir tepkinin birikmesine neden olan Yemen savaşını da “bitirmek üzere” gündemine aldığı belirtiliyor. (DIŞ HABERLER)