Taleplerin yerine getirilmesi gerekiyor
ÖCALAN üzerinde devam eden ağırlaştırılmış tecridi protesto amacıyla cezaevlerinde başlayan süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemi devam ediyor.
27 Temmuz 2011’den bugüne avukatların yaptığı tüm görüş başvuruları reddedilirken, ailenin 6 Ekim 2014 tarihinden bugüne kadar yaptığı görüş başvurularından sadece 11 Eylül 2016 ve 12 Ocak 2018 tarihinde olumlu yanıt verildi. Ailenin her iki görüşmesi de tecride karşı başlatılan açlık grevlerinden sonra gerçekleşti.
‘YARIM SAATLİK GÖRÜŞME YAPILDI’
Mezopotamya Ajansından Yasin Kobulan ve Sadiye Eser’in haberine göre; PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatlarından İbrahim Bilmez, 11 Eylül 2016’dan bu yana İmralı’ya giden tek kişinin kardeşi Mehmet Öcalan olduğunu belirterek, son görüşmenin yarım saat çektiğini ve devlet yetkilileri tarafından izlendiğinin bilgisini verdi.
Bilmez, Mehmet Öcalan’ın yaptığı görüşmeye dair, “Bu görüşme İmralı’daki mutlak tecridi gözler önüne seriyor” diye belirtti. Hem devletin hem de hükümetin İmralı’da hukuku hiçe saydığını ifade eden Bilmez, “Hukuk adeta yok sayılıyor. Devlet kendisi istediği zaman, fiili bir şekilde, kendi yasaları yokmuş gibi, AİHS yokmuş gibi ya da istediği zaman istediği şeyi yapıyor. Bu son görüşme bunu gösterdi” dedi.
8 Kasım’da Leyla Güven’in başlattığı ve diğer cezaevlerine yayılan süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemlerinin etkisi sonucu devletin bu adımı attığını belirten Bilmez, devletin ve hükümetin samimi olmadığını söyledi. Bilmez, şunları söyledi: “Hapishanedeki bir insanın avukatı ile görüşmesi isteniyor, aile ile görüşmesi isteniyor, mektup gönderebilmesi isteniyor. Bunun için insanlar açlık grevine giriyorlar. Dolayısıyla saygı duyulması gereken bir tavır. Taleplerinin yerine getirilmesi gerekiyor. Hem hukukun gereği bu hem de Türkiye’deki halkların kardeşliğinin, birlikte yaşamasının gereğidir bu. Kimse istemez eylemcilerin sağlıklarının ciddi boyutlara ulaşmasını” diye belirtti. (HABER MERKEZİ)