Muhtarlığın artan cazibesi iktidarın riskli bölgeleri
Yerel seçimler yaklaştıkça aday tartışmalarının yerini adil ve güvenilir seçim tartışmaları aldı. YSK üyelerinin görev sürelerinin uzatılması, Binali Yıldırım’ın Meclis Başkanlığından istifa etmemesinin ardından şimdi de bazı illerde seçmen kaydırmaları gündeme geldi. Yaşananları tepkilerin odağındaki Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) CHP ve HDP temsilcilerine sorduk.
Ysk’nin CHP ve HDP temsilcileri gündeme gelen kaydırmaları iki nedene bağlıyor. İlki, muhtarların günümüzde asgari ücret düzeyince maaş, sosyal güvence gibi haklara sahip olmasından dolayı yapılan kaydırmalar. Diğeri de iktidar odaklı kaydırmalar. Yani, Akp’nin kaybettiği kritik bölgelere yapılanlar. YSK temsilcileri ayrıca uyarıyor: vatandaş şüphelerini ilçe seçim kurullarına bildirmeli.
YSK CHP Temsilcisi Mehmet Hadimi Yakupoğlu, Binali Yıldırım’ın Meclis Başkanlığından istifa etmeden Akp’nin İstanbul’da belediye başkanı adayı olmasına ilişkin “Bugüne kadar Türkiye tarihinde böyle bir şey yaşanmamış ve yaşanacağı da düşünülmemiş. O yüzden müeyyidesi bile yok” dedi. HDP Temsilcisi Pınar Akdemir ise birçok ilde ortaya çıkan seçmen kaydırmalara dikkat çekerek, vatandaşların bu tür olayları öğrenmeleri halinde bildirimde bulunmalarını istedi.
Yakupoğlu, bu yerel seçimlerin öncekilere benzemediğini belirterek şöyle anlattı: “Çünkü ilk defa bu seçimde kaybolan seçmen ya da sahte seçmen iddiaları değil, yer değiştiren ve yığma seçmen iddialarıyla karşı karşıya kaldık. Bunun iki sebebi var. Birincisi; muhtarlıklar günümüz asgari ücret düzeyinde maaş, ömür boyu silah taşıma ruhsatı, emekliliğe sayılacak sosyal güvencesiyle cazip hale getirildi. Bu sebeple de köy ve mahallelere büyük oranda bir seçmen kaydırması var. İkincisi özellikle iktidar partisinin 2014’te çok az oyla kaybettiği seçim çevrelerine kendisinin kazanmayı öngörmediği yerlerden
seçmen yığması. Örneğin; 2014 yılında 800 küsur oy farkıyla Chp’nin kazandığı İstanbul’un Adalar ilçesinde Aralık ayı ortası gelmeden 1200 civarında seçmen kaydırması yapılmış. İtiraz süresi içerisinde bu seçmenlerin dondurulması için büyük bir çaba gösteriyoruz” diye konuştu.
BİR YIL ÖNCE KRİTİK KANUN DEĞİŞİKLİĞİ
YSK üyelerinin görev sürelerinin uzatılmasını da değerlendiren Yakupoğlu, 1994
ve 1999 yıllarında da görev sürelerinin uzatıldığını söyledi. Fakat o tarihlerde Anayasa’nın 67. maddesindeki son fıkrasının olmadığını belirten Yakupoğlu, “Bu 2001’deki değişiklikle yürürlüğe girdi. Bu değişiklik seçim kanunlarında yapılan değişikliklerin yayımlandıkları tarihten 1 yıl sonra yürürlüğe girdiği hükmünü içeriyor” dedi. Son görev süresi uzatmalarına dair tartışmanın da bu noktada düğümlendiğine dikkat çeken Yakupoğlu, “Çünkü bu kural daha önce seçim kanunun bir maddesiydi. Fakat bir yıl önce Ysk’nin teşkilat kanunu çıkınca, seçim kanunundaki YSK üyelerinin görev süreleri ile ilgili kısım Teşkilat Kanunu’na alındı. YSK üyelerinin görev tanımlarıyla ilgili kısım da Seçim Kanunu’nda kaldı. Şimdi de Ysk’deki görev sürelerinin Seçim Kanunu değil, Teşkilat Kanunu’nu değiştirdiği savunuluyor. Ancak bana göre bu da Seçim Kanunu’dur. Tabii buna itiraz etmek için gidebileceğiniz bir hukuki merci ya da yol şu anki sistemde yok” dedi.
YEREL SEÇİMDE DE İSTİFA ETMESİ GEREKENLER AYNI
Binali Yıldırım’ın Meclis Başkanlığından istifa etmeden Akp’nin İstanbul adayı olarak çalışmalara başlaması hâlâ tartışılıyor. Yakupoğlu, Yıldırım’ın son adaylık başvuru tarihi olan 19 Şubat gününe kadar İstanbul İl Seçim Kuruluna başvurmasının ardından seçim kurullarının değerlendirme yapacağını söyledi. Mahalli İdareler Kanunu’nda milletvekili seçimi öncesinde kimler istifa etmek zorunda ise onların yerel seçimde de istifa etmelerinin zorunlu olduğunu vurgulayan Yakupoğlu, Milletvekili Seçimi Kanunu’na göre kamu görevlisi ile kamu görevlisi ve işçi statüsünde olmadan kamu hizmeti verenlerin istifa etmesi gerektiğini kaydetti. Sadece milletvekili, belediye başkanı, belediye meclis üyesi, il genel meclis üyesi ve muhtarların istisna olduğunu belirten Yakupoğlu, öte yandan Ysk’nin 1 Aralık öncesinde belediye başkanlarının aday olmadan önce istifa etmesi ama belediye meclis üyeliğinden istifa etmelerine gerek olmadığı kararı aldığına dikkat çekti. Ayvalık Belediye Başkan Yardımcısının sermayesi belediyeye ait şirketteki müdürlük görevinden istifa edip etmeyeceğinin sorulması üzerine Ysk’nin istifa etmesi gerekir dediğini anlatan Yakupoğlu, “Bunu diyen YSK Meclis başkanı için ne diyecek ben de merakla bekliyorum. Çünkü bugüne kadar Türkiye tarihinde böyle bir şey yaşanmamış ve yaşanacağı da düşünülmemiş. O yüzden müeyyidesi bile yok” dedi.