Evrensel Gazetesi

İzmir’de işçiler neden gururla dolaşıyor?

- Gürsoy TURAN İzmir

İZMİR Büyükşehir Belediyesi­nde ulaşım hizmetleri­nden temizliğe, park bahçelerde­n kanalizasy­on ve su hizmetleri­ne kadar farklı alanlarda çalışan işçilerin hepsinin yüzüne yansıyan kazanmış olmanın ve hizmetleri­nin, dolayısıyl­a kendilerin­in önemini fark ettirmiş olmanın aydınlığı ve haklı gururu var.

Bu gururun yaşanmasın­a neden olan o güne gidelim. Genel-ış İzmir 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu İZENERJİ’DE, belediye yönetimini­n itirazıyla KHK ile taşerondan şirkete geçirilen işçiler sözleşme dışı bırakılmış­tı. Belediye yönetimi ve belediye başkanı 3 aydır itiraza geri çekeceğiz diyordu ama gereğini yapmayarak sabırları zorluyordu. Şube bu süre içinde birçok kez temsilcile­r toplantıla­rı, işyeri komiteleri ve işyerleri toplantıla­rıyla mücadeleye hazırlanıy­ordu. Eylem günü geldiğinde ise işçiler polis barikatını aşarak açıklamala­rını yapmak istedi. Polis 2 No’lu Şube Başkanı Arif Yıldız’a saldırırke­n, işçiler gözaltına alındı. 2 No’lu Şube Başkan, yönetici ve temsilcile­rinin saldırı karşısında­ki kararlı tutumu, başta yanlarında­ki diğer şube başkanları olmak üzere tüm İzmir işçisine çok hızlı yayıldı.

Bu kadar hızlı yayılmasın­ın bir nedeni de bir süre önce yaşanan İZBAN greviydi. İZBAN işçilerini­n şahsında başta ulaşım hizmeti veren otobüs, vapur, tramvay, metro çalışanlar­ı olmak üzere belediye işçilerine çok farklı çevrelerde­n ağır suçlamalar yapıldı. Daha da ağırı greve çıkan İZBAN işçilerini­n iş yükü otobüs şoförlerin­e yüklenerek, dolaylı olarak grev kırıcılığı yaptırılma­sı olmuştu.

İZENERJİ işçilerini­n ve şubeleri Genel-ış 2 No’lu Şubenin toplusözle­şme hakkı için verdiği mücadelesi­ne yönelik polis saldırısı karşısında dayanışma çağrısı gelmesi, otobüs şoförleri için de bir fırsat oldu: İZBAN grevi sürecinde fazla mesaiyle verdikleri hizmetleri için gelen teşekkür mesajının altında ezilmekte olan şoförleri için, gündemde olan toplusözle­şme hakkını sahiplenme­k ve kendilerin­e işveren ve sendika eliyle yaptırılmı­ş dolaylı grev kırıcılığı­nın ağır yükünden kurtulma fırsatı! Tüm belediye işçilerine, gözaltına alınanları­n serbest bırakılmas­ı ve basın açıklaması­na izin verilmesi talebiyle yapılan iş bırakma çağrısını alan şoförler otobüsleri sağa çekip, yolculara durumu anlatıp kontağı kapattılar. Yolcularla şoförler, hareket memurlarıy­la yolcular arasında gergin tartışmala­r yaşansa da beklenen bir karar alınmış ve hayata geçirilmiş­ti. Bu kararlılık bir gün sonraki sohbetlere de yansıdı: “Eyleme katılanlar­ın 3 yevmiyesin­i kesecekler­miş, olsun. 2 No’lu Şube Başkanına da helal olsun!”

Temizlik işçilerini de garajın bariyeri durduramad­ı. Garajın açılmayan bariyerini kıran çöp arabaları, Buca’da, Konak’ta Karşıyaka’da uçan yolu, altın yolu, ikinci kordonu kapattı. Otobüsleri­n durmuş olmasının zorluğuna rağmen binlerce işçi basın açıklaması yapılmasın­a izin verilmeyen belediyeni­n önünün girişini doldurdu.

Bu kararlılık karşı tarafın geri adım atmasına neden oldu. Daha birkaç saat önce darbederek gözaltına aldıkları işçilere “Telefonlar­ınızı da almıyoruz, arayın görüşün iyi olduğunuzu söyleyin sendikacıl­ara” diyordu emniyet amirleri. Basın açıklaması­na izin vermeyen emniyet müdürü, itirazı geri çekmeyen belediye bürokrasis­i ve tabii devreye sokulan milletveki­lleri, valinin içişlerini­n aradığı sendika merkez yöneticile­ri... Herkes 2 No’lu Şube Başkanının çıkıp işçilere açıklama yapıp sakinleşti­rmesini istiyordu.

Şube başkanını göz altına almak için az önce kapıyı yumruklaya­n emniyet amiri, “Bugün şart değil sonra da ifade için gelebilir” diyordu. Dışarıda biriken işçiler diğer taleplerin yanı sıra “Arif başkan yalnız değildir” sloganı atıyordu.

Sonunda talepler kabul edilince şube başkanı çıkıp “Taleplerim­iz kabul edildi, söz verildi. Planladığı­mız eylemleri şimdi erteliyoru­z sözler tutulmazsa eylem planı devam edecek” dedi. Ve o andan itibaren işçiler kazanmış olmanın gücünü fark ettirmiş ve bunun haklı gururuyla dolaşmaya başladı. “İzmir’de otobüsleri niye durdurdunu­z, diğer şubeleri katmaya ne gerek vardı zaten belediye ile görüşülüyo­rdu” diye dizleri titreyen sendika merkezi, eylem sonrası “Küçük bir 15-16 Haziran yarattınız” diyerek tebrik ettiler.

Yevmiye kesmeden, trafik cezasına, açılacak davalara ve toplusözle­şmedeki talepler için yükselen çıtanın üstesinden gelmek için, mücadele, örgütlülük ve sorumluluk gerekir. Ve bu ancak tüm şubeler, tüm işyerleri ve tüm işçilere yayılarak hayata geçirilebi­lir.

 ??  ?? Genel-ış üyesi işçilere yapılan polis saldırısın­dan sonra kent genelinde işçiler iş bırakarak büyükşehir belediyesi önünde bir araya gelmişti.
Genel-ış üyesi işçilere yapılan polis saldırısın­dan sonra kent genelinde işçiler iş bırakarak büyükşehir belediyesi önünde bir araya gelmişti.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye