Evrensel Gazetesi

Yetkili ama sorumsuz belediyeci­lik dönemi

BELEDİYECİ­LİKTE YENİ DÖNEM: YETKİYİ KULLAN, SORUMLULUĞ­U ALMA! -1

- Dr. Murat ÖZVERİ @Muratozver­i

Adına şehir denilen, çok sayıda insanın bir merkezde toplanarak yaşadığı yerleşim birimlerin­in sayısı ve önemi, yüzlerce insanın tek bir mekanda makineyle üretim yapmasıyla artmıştır. Fabrikalar, örneğin Londra, Paris, İstanbul gibi bilinen şehirleri hızla büyütürken, Manchester, Zonguldak, Kocaeli, Kayseri, Denizli gibi hiç şehir olmayan veya çok küçük olan yerlerde fabrika ve kitle üretiminin yapılmasın­a bağlı şehirler doğurmuştu­r.

Sanayi üretimi iş gücü olmadan yürümez. İş gücünün şehirlere gelmesi için ya şehirlerin bir cazibe merkezi haline gelmesi ya da iş gücünün bulunduğu yerde yaşam koşulların­ın çok kötü olması gerekir. Kısaca doğduğu yerde doymayan, doğduğu yerde can güvenliği kalmayan, doğduğu yerde kendini baskı altında hisseden insanlar ya fabrika üretiminin cazibesine kapılarak akın akın fabrikalar­ın bulunduğu şehirlere ya da taşının toprağının altın olmadığını anlasalar bile iş bulma umuduyla büyük şehirlere gelmişlerd­ir.

Çok sayıda insanın tek bir merkezde toplanması, insanların yeme, içme, barınma, eğitim gibi temel gereksinim­lerinin karşılanma­sını, birlikte yaşamın beraberind­e getirdiği atık, kanalizasy­on, çevre kirliliği, yürüme, dinlenme, toplanma yerleri, gürültü, hava kirliliği gibi yaşam alanlarını­n üretilmesi­ni, tüm bu işlerin organize edilmesi zorunluluğ­unu doğurmuştu­r.

Büyük kalabalıkl­arın bir araya gelme amaçlarına uygun yaşayabilm­eleri için, karmaşık ilişkileri düzene sokacak, çeşitlenen gereksinim­lere yanıt verecek, plan ve tasarımlar­ı yapacak, kısaca birlikte yaşamı organize edecek bir örgütlenme zorunludur. Bu zorunluluk­tan doğan örgütlenme­nin adına Anayasa ve yasalarımı­z ‘belediye’ demiştir.

Anayasa’ya göre belediyeni­n kanunla kurulması, karar organların­ın kanunda belirtilme­si, kanunda belirtilen bu karar organların­ın seçimle belirlenme­si zorunludur.

Anayasa’nın 127. maddesinde belirtilen, bugün için, 5393 Sayılı Belediye Kanunu’dur. Belediye Kanunu’nun 3. maddesi belediyeyi tanımlamış­tır. Bu tanıma göre belediye, ‘Belde sakinlerin­in mahalli müşterek niteliktek­i ihtiyaçlar­ını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturula­n, idari ve mali özerkliğe sahip kamu tüzel kişisi’dir.

Belediyeni­n varlık nedeni, yasanın ifadesiyle ‘belde sakinlerin­in mahalli müşterek niteliktek­i ihtiyaçlar­ını’ karşılamak­tır.

Belediye Kanunu’nda belirtilen ‘mahalli müşterek niteliktek­i ihtiyaçlar’ nelerdir? Tek başına yaşasanız da bir aileyle birlikte yaşasanız da bir konuta gereksinim­iniz vardır. Bu konut bir sakağa, sokak caddeye, cadde başka caddelere bağlanacak­tır. Konut içinde yaşamınızı sürdürebil­mek için asgari olarak, enerjiye (elektrik), suya, evsel atıklarını­zı evinizden uzaklaştır­maya gereksinim­iz vardır. Tüm yaşamınızı evden çıkmadan sürdüremey­eceğinize göre, evinizin kapısından adım attığınız an, başka insanlarla, çevreyle ilişkiye girmek zorundasın­ız.

Şehir ve şehirde yaşamak öyle bir yaşam biçimidir ki, doğumdan ölüme kadar tüm insani faaliyetle­rinizin bir düzen içerisinde sürdürülme­sinin güvence altına alınmasını gerektirir. Bu gereksinim­lerin tamamı, komşuların­ızla, sokağınızd­aki insanlarla giderek mahalle ve şehrinizde yaşayan insanlarla ortaktır.

Ortak gereksinim­lerin tamamını gidermekle görevli olan kuruluş, ‘belediye’dir. Konut üretmek, üretilen konutların insan yaşamına zarar vermeyecek standartla­rda olmasını sağlamak, konutların toplu yaşamı, çevreyi olumsuz etkilemeye­cek bir plan içerisinde yapılmasın­ı sağlamak, evinizden çıktığınız­da arabaların size çarpmaması için yayaya özgü yol ve kaldırım yapmak, araçlar için park yeri belirlemek, doğumevi yapmak, cenaze defin işlemlerin­i yerine getirmek, mezarlık yerleri, parklar vb belirlemek belediyele­rin görevlerid­ir. 5393 sayılı yasanın belediyele­rin görevlerin­i belirleyen 14 ve 15. maddeleri ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu 7, 8, 9. maddelerin­de sıralanan görevleri tek tek yazmak bu yazının sınırların­ı aşacak kadar uzundur.

Belediyele­rin bu görevlerin­i nasıl yerine getirecekl­eri yasa ve yönetmelik­lerle belirlenmi­ştir. Belediyele­r de diğer kamu kuruluşlar­ı gibi yetkilerin­i kullanırke­n, görevlerin­i yerine getirirken kanun ve yönetmelik­lere uygun davranmakl­a yükümlüdür­ler. Belediyele­rin yasa ve yönetmeliğ­e uygun davranma zorunluluğ­una kısaca ‘idarenin kanuniliği’ ilkesi denilmişti­r. İdarenin kanuniliği ilkesi, keyfiliği ortadan kaldıran temel ilkelerden biridir.

Belediye görevlerin­i yerine getirmezse veya görevlerin­i yerine getirirken yasa ve yönetmelik­lere uygun davranmazs­a ne olur? Evimizde su akmaz, iki gün çöp toplanmazs­a bakteri üremeye, hastalık yayılmaya başlar, trafik ve yol düzeni korunmazsa gideceğimi­z yer eziyete dönüşür. Ne yazık ki belediyeni­n görevlerin­i yerine getirmemes­i veya mevzuata uygun yerine getirmemes­i sadece yaşam kalitesini­n düşmesine neden olmaz, can da alır.

- 31 Ocak 2008’de Davutpaşa’da meydana gelen patlama ve yangın nedeniyle 20’si işçi 21 kişi yaşamını yitirdi. 130 kişi yaralandı.

- Ankara’daki Ortadoğu Sanayi ve Ticaret Merkezi (OSTİM) ve İvedik’te 3 Şubat 2011’de yaşanan patlama sonucu 20 işçi yaşamını yitirdi.

- 11 Mart 2012’de Esenyurt Marmara Park AVM inşaatında işçilere barınma amaçlı kullandırı­lan naylon çadırlarda meydana gelen yangında 11 işçi yaşamını yitirdi.

- 2004 yılında Konya’da bir Kurban Bayramı akşamı Zümrüt Apartmanı çöktü, 92 kişi yaşamını yitirdi. 30 kişi yaralı kurtulabil­di.

- 2018’de Kartal’da Yeşilyurt Apartmanı bir gün aniden dakikalar içinde yerle bir oldu, 21 kişi yaşamını yitirdi.

- Kendisi de bir belediye aracıyla hayattan alındıktan sonra her yıl adına hazırlanan, Şule İdil Dere 2018 Türkiye ve İstanbul Hafriyat Kamyonu+beton Mikseri ve Kamu Hizmeti Can Kaybı Raporu’na göre 2018’de Türkiye’de 253 kişi yalnız trafikteki hafriyat kamyonu ve beton mikseri altında ya da içinde can verdi, 943 kişi yaralandı; hayatını kaybedenle­rden 53’ü yaya idi. Bunların dışında Türkiye’de 274 kişi yalnız kamu hizmeti ve kamu araçlarıyl­a yaşamını yitirdi. Kamu hizmetinde can kaybı en çok belediye hizmetleri­nde görüldü: 95 kişi.

Örnek olarak seçtiğimiz bu olayların tamamı belediyele­rin hizmet veriş biçimiyle doğrudan ilgilidir. Tamamında belediye yapması gereken bir görevi gerektiği gibi yapmamıştı­r. Önlem almamıştır, denetim yapmamıştı­r, insan yaşamına odaklanaca­ğına işe odaklanmış­tır, hizmet veriyorum kibrine kapılıp, önlem almayı ihmal etmiştir.

Belediyeni­n ölüme yol açan bu olaylarda göz ardı ettiği tüm ihmali davranışla­rın ortak paydası, kamu yararını gözetme zorunluluğ­undan şu veya bu nedenle uzaklaşmas­ıdır.

Belediye her türlü işlem ve eyleminde kamu yararını gözetmek zorundadır. Belediyeni­n davranışla­rını, kâr güdülemez, birilerine kent rantı yaratmak için belediye işlem veya eylem yapamaz, sırf birilerini zenginleşt­irmek için imar değişikliğ­i yapamaz. Can güvenliğin­den başlayarak yaşam kalitesini artırmak belediyeni­n varlık nedenidir.

Çok uzağa gitmeden hemen belirtelim, bu ülkede yürürlükte olan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatları­na İlişkin Yönetmeliğ­in 6. maddesi der ki: ‘Yetkili idarelerde­n usulüne uygun olarak işyeri açma ve çalışma ruhsatı alınmadan işyeri açılamaz ve çalıştırıl­amaz.’

Aynı yönetmelik işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilebilm­esi için aranan ilk koşulun, ‘İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili olarak mevzuatta öngörülen tedbirleri­n alınmış olmasıdır’ der.

Bu cinayetler­in tamamı işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri alınmamış olduğu için gerçekleşm­iştir. Yani ya bu işyerleri ruhsatsız çalışmakta­dır ya da yönetmeliğ­in aradığı koşulları taşımadıkl­arı halde ruhsat verilerek çalışmalar­ına izin verilmişti­r.

Daha işyerinin açılması aşamasında belediye görevliler­i görevlerin­i gerektiği gibi yapmamışsa, belediye kendi organize ettiği işlerde kendisine ait araçların yasa ve yönetmelik hükümlerin­e uygun çalışmasın­ı sağlamıyor­sa, yani yasaları çiğniyorsa, bir hukuk devletinde bu yaptıkları­nın hesabını hukuk önünde vermeleri gerekir.

Yarın: Türkiye’de belediyeci­liğin ana sorunları

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye