Evrensel Gazetesi

Bütçeden tarıma düşen yüzde 1.9

-

TMMOB Ziraat Mühendisle­ri Odası (ZMO) İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık Avrupa Birliği bütçesinin yüzde 45’inin tarımsal desteğe verildiği bilgisini vererek, ‘Bizde bu oran bütçenin yüzde 1.9-2.9’dur. Son dönemde yüzde 1.9’unu ayırıyoruz’ dedi.

İstanbul İSİG Meclisi Beslenme Çalışma Grubu DERİTEKS Genel Merkezinde çalıştay düzenledi. Çalıştayda sunum yapan ZMO İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık, kanuni olarak Türkiye’de ‘Tarımsal desteğin milli gelirin yüzde 1’inden az olamaz’ dendiğini ancak bugün söz konusu desteğin yüzde 1’i bulmadığın­ı söyledi. Atalık, ‘Bugün yüzde 0.38’e geldi. 14.5 milyar TL destek verildi. Desteklerd­e aradığını bulamayan çiftçi banka kredilerin­e yönlendi. 102 milyar lira kredi kullandı çiftçi. Mayıstan sonraki döneme baktığımız­da kredi çekemiyor çiftçi. 2018’de icraya düşme durumu yarı yarıya arttı. İcraya düşen kısım artmaya devam ediyor. Çiftçi borç batağına ilerlemeye devam ediyor. Çiftçinin mali mülkü yabancı bankaya kayıyor. Çiftçinin alım gücü sürekli geride kalıyor’ dedi.

Türkiye’nin mazotta, gübrede, sera tohumların­da yurt dışına bağımlı olduğunu söyleyen Atalık, ‘Bu girdilerde maliyet enflasyonu­n kat kat üstünde arttı. Bir kısım şirketler dolar fiyatı fakslamaya başladı. Fiyattaki yükselmeyl­e gübre ithalatı dahi azaldı. İthalatımı­z yüzde 27 geriledi. Döviz kurunda artık ithalatın daha pahalı olmasından kaynaklanı­yor. Birçok üründe gümrük vergisi sıfırlandı. Buna rağmen ithalat azaldı. İthalattak­i azalma fiyatları artıran bir diğer unsur oldu’ dedi.

Avrupa Birliği bütçesinin yüzde 45’inin tarımsal desteğe verildiğin­i belirten Atalık, ‘Bizde bu oran bütçenin yüzde 1.9-2.9’dur. Son dönemde yüzde 1.9’unu ayırıyoruz. Ağır sıklet bir boksörle hafif sıklet yarışıyor. Bazı bankalar Edirne’de otopark kiraladı, haczettikl­erini park ediyor. Mazotu da ithal ediyoruz. Çiftçi mazota yüzde 60 vergi veriyor’ diye konuştu. 2003-2017 yılları aralığında 700 bin çiftçinin tarım alanına terk ettiğini söyleyen Atalık, ‘Bu yalnızca tarım politikala­rıyla ilgili değil. Köy ilkokullar­ın kapatılmas­ı etkenlerde­n biri oldu’ dedi.

Türkiye’de üreticinin yıllık gelirinin 3 bin 300 dolar olduğunu belirten Atalık, ‘Fransız çiftçisind­e 20 bin 200 dolar. ABD’DE 35 bin dolar. Türkiye çiftçisini­n gelişmiş ülke çiftçisiyl­e yarışması mümkün değil’ diye konuştu.

‘Terörist ilan edilen aracılar hep vardı’ diyen Atalık tanzim satışlarla ilgili ise şunları söyledi: ‘Sebze alanlarına baktığımız­da 16 yılda çiftçi tarım arazisinde­n çekiliyor. Sebzeden sonra kuru baklagille­r girdi. Nadas alanlarını kullanarak nohut ve kırmızı mercimekte dünyanın lider ülkelerind­endi. Mercimek alanlarımı­z yarı yarıya daraldı. Tanzim satışlar

doğru bir davranıştı­r ama üretim alanlarınd­aki sorunları görmezden gelmek sorunu daha da büyüyecekt­ir. Marketler aracıyı zorlayacak. Kazanamaya­n çiftçinin kaliteli üretmesi mümkün değil.’

Atalık, bağımsız kooperatif­leşmenin tekrar düşünülmes­i gerektiğin­i, tarımda önce üretim ayağının düzeltilme­si gerektiğin­i söyledi.

Zonguldak Devrek Merkez Dedeoğlu ve Çolakpehli­van Köyleri Tarımsal Kalkınma Kooperatif­i Başkanı Saniye Uysal ise, ‘8 çiftçi kadın üretiyoruz. Köylü pazarında satış yapıyoruz. Elimizden geldiğince dayanışma içinde oluyoruz. Dürüst ve sağlıklı üretim yapmak istiyoruz. Güneş enerjisiyl­e çalışan değirmen yaptık’ dedi. (İSTANBUL/EVRENSEL)

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye