TÜRKİYE; SİZE ÇAYLA GELDİK
TÜRKİYE Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dolaştığı şehirlerin sokaklarından geçerken ve yolun her iki tarafında toplanan kalabalığa 200 gramlık çay poşetlerini fırlattığını gören birisinin “Muz Cumhuriyetleri” nin birinden bir görüntü gördüğünü zannetmesi yanlış olmaz.
Eğer bir devlet “Muz Cumhuriyeti” terimi ile nitelendirilirse dışardan yönetilir. Egemenlik, onur ve demokrasi olmaz. Burada terim, devlet ile vatandaşı arasındaki “seviyesiz” ilişkiyi de yansıtıyor. Egemen olan, halka, “bir ekmek, bir çikolata veya bir poşet çay bekleyen bir kitle” gözüyle bakar. Tüm tabakalardan insanları hor gördüğünü ilan eder.
Türkiye, mart ayının sonunda belediye seçimlerinde oy kullanmak için sandık başına gidiyor. Bu seçim, birden fazla açıdan önem kazanan bir seçim. Birincisi her seçimde doğal olarak politik bir varlık mevcuttur. Ancak belediye seçimlerinde yerel yetkililer vatandaşa hizmet vermek amacıyla doğrudan temasta bulunuyor. İkincisi, 24 Haziran’da yeni siyasi sistemin kabul edilmesinden sonra parlamentonun artık siyasi yaşamda ağırlık merkezi olmadığı koşullarda belediye seçimleri vatandaşlar ve yetkililer arasındaki ilişkide en önemli yer haline geldi.
Erdoğan ve Bahçeli arasındaki ilişkide, farklılıklara rağmen Bahçeli, “Türkiye ulusal güvenliği tehdit altında” sloganıyla Erdoğan’la ittifaktan taviz vermeme konusunda çok istekliydi. Bu bir ölüm kalım meselesiydi. Burada kastedilen, Türkiye’nin evde bir Kürt sorunu olduğu ve Suriye’de YPG ile ciddi bir mücadele yaşadığı. Bu temelde belediye seçimlerindeki yarış; Erdoğan-bahçeli liderliğindeki milliyetçi güçler ile Erdoğan yönetiminden kademeli de olsa kurtulmak isteyen farklı güçler arasında gerçekleşecek.
Esas savaş İstanbul ve Ankara’da. Erdoğan bunun için eski başbakan olan mevcut meclis başkanı Binali Yıldırım’ı partinin İstanbul adayı olması için istifa ettirdi. Adalet ve Kalkınma Partisinin İstanbul ve Ankara’yı veya ikisinden kaybetmesi durumunda parti için yenilgi kabul edilecek. Muhalefetin hükümetin etkisini yavaş yavaş sarstığı yeni bir dönem başlayacak. Erdoğan bunun farkında ve etkili bir yenilgiye maruz kalmamak için devletin tüm imkanlarından yararlanıyor. Böylece çayın şekerli olup olmadığını bilmeden halka çay dağıtılıyor. Lakin Türkiye halkı çayı şekerli sever!