Hastanenin dibine jeotermal santral
Son yıllarda Aydın çevresinde sayıları hızla artan jeotermal enerji santralleri (JES) artık kentin en büyük hastanesinin dibine kadar geldi. Aydın Adnan Menderes Üniversite Hastanesine (ADÜ) 200-300 metre uzaklıkta yapımı devam eden JES ‘bu kadarına da pes’ dedirtti!...
HASTANE KAMPÜSÜNE 200 METRE!
Aydın kent merkezine birkaç km uzaklıktaki Kalfaköy'de yapımı devam eden JES santral ve kuyularının tamamı birinci sınıf tarım arazileri üzerine kuruluyor. Zeytinlikler, incir ve meyve bahçelerine açılan kuyuların olduğu arazilerdeki tüm ağaçlar kesilerek yerlerine beton dökülmüş. Şu an birbirine yakın üç farklı alanda 7 kuyu açıldığını söylüyor köylüler. Bu kuyulardan ikisinin açıldığı yer ise ADÜ hastanesine çok yakın! JES tesisleri ile hastane arasında kuş uçumu 200-300 metre kadar bir mesafe var.
JES tesisi, bölgede Vakıflar Genel Müdürlüğünden kiraladığı 15 dönümlük araziye 240 kadar zeytin fidanı diken Kalfaköy'lü Metin Gökbel'e kapı komşu. Bölgede ilk kuyuların iki yıl önce açıldığını söyleyen Gökbel, “Geçen sene bir tane daha açıldı. Bu yıl önleyemezsek eğer bir kuyu daha açılacak. Bu bölge hep incir bahçesi ve zeytinlikti. Yediler yavaş yavaş! Hastaneye uzaklığı ancak 300 metre vardır” dedi.
KÖYÜMÜZÜN KAÇACAK YERİ KALMADI!
Üniversite Hastanesinin olduğu yerin de daha önceleri köylerine ait olduğunu ifade eden Gökbel, “Orada da zeytin; incir vardı hep. Köyün kaçacak yeri kalmadı! Bir kısmını üniversite aldı, bir kısmını jeotermalciler. Köyün arkası dağ, yan tarafı çamlık. Bu köylü nereye gidecek bilemiyorum! Geleceğimiz, her şeyimizi kuyular aldı elimizden. Zeytinlerimiz de yavaş yavaş kurumaya başladı. Köy de 65-70 hane var şu an ama evlenenler şehre kaçıyor" diye konuştu.
ÜNİVERSİTE NEDEN İTİRAZ ETMİYOR?
JES kuyuların olduğu bölgede konuştuğumuz Aydın Çevre ve Kültür Platformu (AYÇEP) Sekreteri Gönül Hastaoğlu, JES tesislerinin hastaneye yakınlığına dikkat çekerek, “Hastaneye tedavi olmaya gelip, uzun süre kalan hasta bir de JES gazlarından etkilenecek. Üniversitenin de buna karşı bir itirazını duymadık. Burada bu şekilde bir JES'IN kurulmasına izin de vermiş oluyorlar itiraz etmedikleri için. Valilik, Adü'deki hocalardan JES komisyonu oluşturdu rapor hazırlamaları için. Biz o raporu da görmedik” dedi.
HENÜZ ÇED'İ BİLE ONAYLANMADI
Bölgenin incir, zeytin bahçelerinin yer aldığı ve her türlü meyve ve sebzenin yetiştiği bir tarım arazisi olduğunu söyleyen Hastaoğlu, "Buranın henüz ÇED toplantısı dahi yapılmadı ama buna rağmen çalışmalara devam ediyorlar. Kızılcaköy'de de aynısını yapmaya kalktılar, köylü tepki gösterince çalışmalar durdu. Kalfaköy'de çok büyük bir alanda çalışma yapılmış, ağaçlar sökülüp götürülmüş, dere toprakla doldurulmuş. Bu suç aslında” değerlendirmesinde bulundu.
DOĞAYI NEREYE KADAR TALAN EDECEĞİZ?
JES kuyularının bulunduğu tepenin altında da kum ocağının olduğunu aktaran Hastaoğlu, “O ayrı bir facia. Tepeler yok olmuş! Nereye kadar bu doğayı talan edeceğiz? Çocuklarımıza, torunlarımıza ne bırakacağız? Şu anki bütün yeraltı yerüstü zenginliklerimizi, talan edercesine birilerinin para kazanması için veriyoruz. Bizim çocuklarımız ne yiyecekler bunlar bittiği zaman. Yetkilerden biraz insaf, halktan da bu konuya duyarlı olmalarını ve yaşam alanlarını koruma mücadelemize katılmalarını istiyoruz” dedi.