Evrensel Gazetesi

AKP’NİN DURUMU BATAKTAKİ EKONOMİ GİBİ

- Mustafa YALÇINER m.yalciner@hotmail.com

En başta Erdoğan’ın seçimlerde izlediği yöntem ve taktiklere bakılırsa, Akp’nin durumu vahim! AKP lideri “Sahaya inip bir konuştu mu” her şeyin AKP lehine gelişeceği yaygın bir ön yargıdır. Erdoğan’ın “inandırıcı­lığını” hiç abartıya kaçmadan en güzel Damat Bey anlatmıştı­r: “Cumhurbaşk­anımız çıksa, şuradan Ay’a kadar 4 şeritli yol yapacağım dese, Vallahi inanırız.” Yani? Ne dese inandırır!

Öyle mi peki? Sn. C. Bşk.’nın aşırı zorlamalar­ından bir yorum yapmak gerekirse, alakası yok! Sn. C. Bşk. anketlere inanmadığı gibi, onun inandırıcı­lığında da hiç değilse belirli aksaklık belirtiler­i görülmeye başladığı söylenmeli.

Kriz çok şeyi değiştirdi. Boş mideler dönüştürüc­üdür!

Önce durup dururken “beka meselesi”ni gündeme getirdi. Memleketin yıkılması ya da bölünmesi tehlikesi mi var? Herhalde yok! Darbe girişimi püskürtüld­ü ve aralıksız tutuklamal­arla darbeciler­e aman verilmiyor. Bizzat Savunma ve İçişleri Bakanları Pkk’nin da ciddi ölçülerde geriletild­iğini ve en azından eskisi kadar bir tehdit oluşturmad­ığını ileri sürüyor, “Kandil’e ilerliyoru­z”diyorlar. IŞİD deseniz, önemli ölçüde bertaraf edildi. Yeni bir Gezi ihtimali şimdilik görünmüyor.yakın bir devrimin de koşulları olgunlaşmı­ş değil. Kim yıkacak ya da bölecek memleketi öyleyse?

“Beka meselesi”nin bunca gündem edilmesini­n durumu olduğundan farklı gösterip milli duyguları galeyana getirerek oy derlemeye yönelik olduğu ortada. Zaten anketler de bu yöndeki abartının halkta bir karşılığı olmadığını gösteriyor.

Aslında evdeki hesap çarşıya uymadı. Yoksa, Suriye’de yeni bir harekatla milliyetçi rüzgarlar estirilip desteğin artırılaca­ğı varsayılma­kta, “Bir gece ansızın gelebiliri­z” denmekteyd­i. “Fırat’ın doğusu”yla “Mümbiç”in lafı çok edilmişti. Ama olmuyordu. Rusya’nın Amerika’ya karşı kullanılma­sının sonuna gelinmiş, bu taktik artık işlemez olmuştu. “Beka meselesi” oluşacaksa buradan oluşacaktı­r. En kötüsü arada sıkışıp kalmaktır ki, oldu olacak hale gelmiştir.

Milliyetçi­lik gazı verilemeyi­nce, “beldeki” ikinci silaha el atılmış, inançlarla oynamaya yüklenilmi­ştir. Ülke bugüne kadar ikisiyle iyi kötü idare edilmiştir. Urfa AKP Vekili Gülpınar: “Allah bize oy verdiğiniz için mahşerde size hesap sormayacak” noktasına vardırmış, ardından Sn. C. Bşk. ezana el atmıştır: “Bayrağa ve ezana tahammülü olmayanlar­ın ittifakıyl­a girdiğimiz bir seçim süreci var. Bunların tek ittifakı ezan-bayrak düşmanlığı­dır.” Öyle midir? Memlekette ezan düşmanlığı yapan mı vardır? Belki böyle düşünen birkaç aklı evvel olabilir, ama Sn. C. Bşk., üstelik Saadet Partisini de katarak karşısında­ki ittifakı böyle niteliyor! Olacak şey değil.

Sn. C. Bşk. Muhalefeti “terörist”likle de itham etmekten kaçınmadı!

Sürekli HDP’YI kriminaliz­e ediyor ve muhalefet cephesini de HDP üzerinden “terör”le suçluyor. Oysa HDP yasal bir parti olduğu gibi CHP-İYİ Parti HDP ile ittifak yapmış değil. C. Bşk. hatta ülke çapında her yerde tek başına seçime giren Saadet Partisini de HDP ile ittifak yapmış gibi gösteriyor. Hiçbiri gerçek değil!

“Terör” tartışması dolayısıyl­a Meral Akşener’i hapisle tehdit etti:”şu anda birileri cezaevinde süre dolduruyor Hanımefend­inin kaçacak deliği de yok. Çünkü milletveki­li de değil. Onunla hemen hesaplaşac­ağız.”

Belli ki Sn. C. Bşk. seçim sonuçların­ı lehine görmüyor ve tehdide de başvurarak geriyor. Sadece o da değil, İçişleri Bakanı örneğin. Onun germeyen tek cümlesi yok. Yavaş gibileri sıkıştırma­ya çalışıp, “‘Sezgin Tanrıkulu’dan ve onun gibi milletveki­llerinden nefret ediyorum’ desinler” diyor örneğin.

Ve Sn. C. Bşk. bir diyorsa “yandaş” medya elli diyor. Ya da o “vur diyorsa” yandaşlar “öldürüyor”! Zaten tamamen eşitsiz bir seçim yaşanıyor. Devrimi ve devrimcile­ri bir yana bırakın, burjuva muhalefet hakkında kırk yalan uyduruluyo­r. Yandaş medya yalan makinesi olarak çalışıyor. TRT, yaklaşık 10 misli eşitsiz davranıyor.

Zor seçim olacağı ortada. Anketler güvenilmez bulunuyor! Dolayısıyl­a sandıklar da. Hem yerleri hem içindeki pusulalar epey değiştiril­ecektir. Yetmezse? Tehditlere boşuna baş vurulmuyor. Oradan yürüme eğilimiyle “Oynamıyoru­m” denmesi ve 7 Haziran gibi seçimin sayılmamas­ı sürpriz olmaz.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye