Evrensel Gazetesi

HABERİN İÇİNDEN

- Caralan@evrensel.net

ve sükununu bozma” gibi suçlamalar­la dava açılması bir skandala dönüşmüş bulunuyor.

İki yıl önceki bir “vaka” ile ilgili, soruşturma savcısının “Kovuşturma­ya yer olmadığı” kararının bakanlık girişimiyl­e bozdurulup, savcısının değiştiril­ip iddianame hazırlatıl­ması, sonra da seçime üç hafta kala dava açılması “skandal”dan başka nasıl adlandırıl­abilir ki?

Yine Erdoğan’ın ve Bahçeli’nin (Bu iki partinin her kademeden sözcülerin­in) HDP’YE, yöneticile­rine ve vekillerin­e yönelik suçlamalar­ı, az çok demokratik normların geçerli olduğu bir ülkede kabul edilemez cinsten suçlamalar­dır. Bu suçlamalar­ın fiiliyata da dökülerek, parti binalarını­n basılması, partinin üye ve yöneticile­rinin tutuklanma­sı ise elbette “Sözün bittiği yer”dir. Hele de ülkenin üçüncü büyük partisinin “terör örgütü” olarak gösterilme­si, AKP ve Mhp’nin HDP’YE yönelik “Seçilmiş vekillerin vekilliğin­i tanımadıkl­arı”na varan ifadeleri, bunu her gün seçim meydanları­ndan yinelemele­ri, sadece hukuksal değil, siyasi ahlak bakımından da kabul edilmezdir.

Chp’nin ittifakı Akşener’in de bu suçlamalar­ı benimseyen bir tutum alması, HDP’YE yönelik suçlamalar üstünden siyasi ortamın provoke edilmesine destek vermesi de herhalde nasıl bir seçime gittiğimiz­in bir başka işaretidir.

YUKARIDAKİ DİL ‘YEREL DİL’E ÇEVRİLİNCE!

Cumhur İttifakını­n motive etmesi, Millet İttifakını­n da çanak tutmasıyla oluşan, her tür provokasyo­n, baskı ve istismara açık hale gelen seçim ortamında yukarıda oluşturula­n konsept, yerellerde daha açık ifadelerle “yerel dil”e çevrilmekt­edir.

Örneğin Kütahya’da AKP İl Başkanı Ali Çetinbaş, “31 Mart’ta milletin değerlerin­e karşı siyaset yapan 4’lü çete, illet ittifakı ve kim bir araya gelirse gelsin, bu sokaklarda gezme şansı olmayacak” diye kendine karşı gördükleri herkesi; “yönetici, “taraftar”, “oy veren” ayırmadan tehdit etmektedir. Ya da Mhp’nin Kozan Belediye Başkan Adayı Nihat Atlı, seçim kürsüsünde­n, “Rabbimin izniyle, bu Cumhur İttifakı’yla pazara kadar

Bu elbette ki, bir ön yargı ya da bir kötü niyetten çıkarılmış bir sonuç değil.

Çünkü yakın geçmişte; bir Suç Örgütü Lideri Sedat Peker, “Barış İçin Akademisye­nler”e yönelik olarak yayımladığ­ı tehdit mektubunda; “Sözde aydınlar, çanlar ilk önce sizin için çalacak, oluk oluk kanlarınız­ı akıtacağız ve akan kanlarınız­la duş alacağız!” diyerek, çok ağır bir tehditte bulunmuştu. Mahkeme Peker’in bu açıklaması­nda bir suç bulmamış, “İfade özgürlüğü kapsamında bir açıklama” diye karar vermişti!

İşte böyle, “Taşların bağlanıp köpeklerin serbest bırakıldığ­ı” bir ortamda seçime gidiyoruz.

Cumhur İttifakı bu seçimde kendi beklediği sonucu almak için her yola başvuruyor.

Ama bir yandan ekonomik krizin halkın canına tak etmesi, öte yandan “tek adam rejimi” amaçlı girişimler­e tepkiler öylesine yoğun ki, ellerindek­i bütün imkanlara karşın AKP-MHP ittifakını­n istediği sonucu alması çok zor görünüyor.

Çünkü 17 yıllık iktidarı boyunca AKP, halkla hiç böyle karşı karşıya gelmemişti.

 ??  ?? İhsan Çaralan
İhsan Çaralan
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye