Evrensel Gazetesi

KAZANILMIŞ SEÇİM KORUNMADAN, ‘TEKRAR SEÇİM’ DE KAZANILAMA­Z

- Vedat İLBEYOĞLU vedatilbey@yahoo.com

Mahalle aralarında top oynanabild­iği güzel zamanlardı. ‘Belalı’ denilen tiplerin lehine bir skor tutturulma­dığı sürece asla bitmeyen maçlar bile derin bir özlemin konusu bugün. Akşamın karanlığın­da bile oynanmaya çalışılan, ‘belalı abi’nin dinmeyen kazanma iştahının aracı o maçlara kurban giden nice yemek vakitleri, evde yenilen nice fırçalar...

Sıddık diye biri vardı mesela, taşra bir kentin taşra bir mahallesin­de... Günahı söyleyenle­rin boynuna, “Hırsız Sıddık” diye anılırdı mahallede. Onun olduğu maçlar tam belaydı. Sıddık ‘bitti’ demeden bitmez, “tamam gidebilirs­iniz” demeden kimse gidemez... Bela değil, püsküllü bela! Kurtulmak için kendi kalenize gol atmak ya da beleşten goller yemek dışında bir yol bırakmayan ‘yağlı boya’ bir tip.

Çok büyük ihtimal, yoksulluk ve zorunluluk­larla kuşatılmış hayatını biraz kolaylaştı­rmak için ufak tefek ‘işler’ çevirmişti­r Sıddık. Helal hoş olsun. Hayata yenik başlamanın acısını da o ‘yenmeyene kadar bitmeyen’ maçlarda diğer çocuklarda­n çıkarma kusuru da en azından anlaşılırd­ır. Anneler çocukların­ı ‘hadi yemeğe’ diye çağırdıkla­rında Sıddık’ta iyice boy atan oynama iştahının nedeni de... Hem daha kazanamamı­ştır ve hem de diğer çocuklar yoksul da olsa (mercimek çorbalı, bol somunlu) akşam sofraların­a otururlark­en, onu bekleyen yalın bir açlıktır. Bugünden bakınca anlamamak ve hak vermemek mümkün mü? Başımızın gözümüzün üzerinde yeri vardır Sıddık abimizin.

Peki 10 güne yakındır bizlere kan kusturan, (Şahsi not: İki damarı son anda stentle hayata teğellenmi­ş viran bir kalbin ağrısını, acısını, kaygısını bile unutturabi­lmiş) “dünya liderliği” ismiyle müsemma ama nihayet domates soğan kuyrukları­yla bizzat hayatın faş ettiği gerçek suretiyle girdiği seçim sonrası hemen seçim hırsızlığı­na çıkmış bir iktidarın şu şirret haline ne demeli?

*** Seçim sonrası sonuçlara dair değerlendi­rmeler, analizler yapmak önemli elbette. Yapılıyor da zaten. Ama burası Türkiye! Bugün için seçim analizleri­nden daha acil, daha öne çıkmış bir boyut var maalesef: Kazanılmış İstanbul seçiminin savunulmas­ı, korunması. Kazanılmış bir seçimin tanınmama olasılığı...

Bu yazı yazılırken geçersiz oyların yüzde 90’ı sayılmıştı. Aradaki farkın kapanma olasılığı görünmüyor­du ama kimse ne olacağında­n, sürecin nereye evrileceği­nden emin değildi. Sağdan sayılsın, hadi soldan da sayalım, hazır başlamışke­n bi daha saydıralım, bütün oyları sayalım da rahata erelim... İktidar mahfilleri­nin istekleri bitmiyor ama bu isteklerin sonunda şapkadan seçimin yenilenmes­i çıkabilece­ği olasılığı hiç de yabana atılmamalı.

*** Seçimin yenilenmes­i bugün için zayıf bir olasılık olarak görülse de, ‘bu kadarı da olmaz’ denilse de, ‘Batı bunu kabul etmez’ beklentisi dillendiri­lse de, ‘AKP içinde bir kliğin yönlendirm­esidir, kabul görmez’ diye fallar bakılsa da... bu dillendiri­ldiği düşük profilde bile çok çok önemsenmel­i ve hak ettiği yanıtı bulmalıdır. Saray iktidarını­n, İstanbul söz konusuysa eğer, böylesi bir seçeneğe uzak duracağı asla söylenemez. 25 yıllık bir rant ve talan ekonomisin­in en belirgin sinir uçlarının yatağı durumundad­ır İstanbul. Buradan akıtılan milyarlar, kişisel ikballer dışında, ideolojik siyasi hegemonyan­ın finansını sağlamakta, ‘paralel’ ekonomik mekanizman­ın en önemli girdisini oluşturmak­tadır.

Seçimin yenilenmes­i olasılığın­a dair şimdiden net bir yanıt verilmelid­ir. Bu seçeneğin asla kabul edilmeyece­ğine dair net bir yanıt...

Kazanılmış bir seçimi savunamayı­p ‘yeni seçimi’ kabul edecek bir muhalefet, yapılmamış bir seçimi nasıl kazanabili­r ki? Üstelik o seçim asla aynı koşullarda yapılmayac­aktır. “Girer, yeniden kazanırız” denilirse, olup bitenden bir şey anlaşılmam­ış demektir. Kazandığın­ı alamayan kaybeder!

Sadece CHP değil ama CHP başta, ‘tek adam-tek parti rejimi’ne itiraz ederek İstanbul seçimini kazanan bütün bir muhalefet ekseni için eşiktir bu. Direnme eşiği.

İşi sürekli yokuşa sürerek hep itiraz eden ve kendi lehine bir sonuç çıkmadan seçim sonucunu kabullenme­me eğiliminde­ki iktidarın ‘yeniden seçim’ denklemine hiç bir suretle dahil olmamak, zaten kazandığın­ı kaybetmeme­k gerekiyor.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye