İŞÇİ ÜCRETLERİ 27 YILDA YARI YARIYA DÜŞÜRÜLDÜ
SON yetmiş yılda, Abd’deki geniş üretim alanları sendikasız işleri iş gücünün maliyetin onda birine denk geldiği Meksika’ya kaptırdı. Bu işler, Meksikalı işçiler için orta sınıf bir hayat tarzı getirmedi. 1992’de, NAFTA’NİN kabulünden önce, maquiladora (metal) işçileri günlük 19.50 dolar kazanıyorlardı. Bugün, bunun yarısını alıyorlar. Meksika sınırında temel gıdaların fiyatları, ülkenin kalanındakinden çok daha yüksek, hatta bazen ABD sınır kentlerindeki fiyatları dahi aşıyor: Bir kilo Serrano fasulyesi Matamoros’da 2.84 dolar, (son zamdan önceki) günlük asgari ücretin yarısından fazla.
2017’de bir başka sınır kenti olan Juarez’de tanıştığım Alman elektronik şirketi Bosch’da çalışan bir metal işçisi de, ailesini sinemaya götürecek parayı ancak bir ayda biriktirebildiğini söylemişti.
NAFTA ÖNCESİ MÜCADELE
Bazı uzmanlar, Matamoros’da devam eden grevlerin Meksika’yı kısa dönemde yeniden şekillendirmeyeceğini ileri sürüyorlar. (Onlara göre) kent, tarihi nedeniyle, grevler ve iş bırakmalar konusunda eşsiz bir olgunluğa sahip.
NAFTA’DAN onlarca yıl önce, 1970’lerde, General Motors (GM) ve Delco (şirketleri) elektronik üretimlerini Michigan’dan, ABD’DE işçilere ödediklerinin sadece bir kısmını ödeyecekleri Matamoros’a taşıdılar. Matamoros bir GM kasabasına dönüştü ve karşılığında GM, Meksikalı işçilerin sendikalaşmasına ve Meksika’nın en büyük şemsiye sendikası Meksikalı İşçiler Konfederasyonu (CTM) altında güçlü bir emek hareketi inşa etmelerine izin verdi. Agapito Gonzalez isimli bir işçi, fabrika işçileri arasında ünlendi ve Matamoros fabrikalarında yüzde 43 maaş zammı ile yanı sıra haftalık 40 saatlik çalışma süresi için savaşarak ve kazanarak halk kahramanı statüsü kazandı.
Matamoros’daki Frontera Norte Kolejinden Emek Uzmanı Cirila Quintero, “Matamoros’taki işçiler Meksika’nın en militan işçileri arasında” diyor: “Büyük anne-babaları ve anne-babaları sendikalaşmıştı, ve onlar da haklarını biliyorlar.”
İKTİDARLA SERMAYE EL ELE
Fakat 1994’te NAFTA’YA geçildikten sonra Matamoros’daki CTM sendikaları bile iktidar partisi Kurumsal Devrimci Parti (PRI) karşısında kan kaybetti. İlerleyen yıllarda Meksika’nın politik elitleri ile şirketler arasında ücretleri baskılamak için sessiz bir anlaşma hayata geçirildi; sendikalar sıkı şekilde kontrol altına alındı ve Abd’den yabancı yatırım akışı sağlandı.
Meksika’nın çoğunda güçlü bir sendikal hareket gelişmedi. 1965’te ilk fabrikalar Meksika’nın sınır bölgelerine girmeye başladığından beri ve sınırdaki uluslararası sanayileşme programının ardından, Meksika işçileri, TİS görüşmelerinden (sendikal) liderlerini seçmeye kadar toplu pazarlık sürecinin her yönünden dışlandılar.
Matamoros’un dışında çok sayıda sendikasız işçi fabrikalarının sendikasızlaştırıldığını bilmiyor ve grev yapmayı nadiren düşünüyor. Meksika münifaktür işçilerinin yüzde 90’ı sendikasız.
Tam bir işçi baharının Meksika’ya gelip gelmeyeceği, çoğunlukla yeni demokratik iş yasalarının uygulanıp uygulamayacağına, özellikle de Meksika’nın gerçekten bağımsız sendikaların oluşmasına izin verip vermeyeceğine bağlı. Bu, muhafazakar siyasi partilerle bağları olan güçlü sendika patronlarının sert düşüşü anlamına gelirdi.
YENİ BAŞKAN SINIFIN YANINDA YER ALACAK MI?
Hükümet yanlısı sendikalar hâlâ Meksika’da egemenler, fakat önümüzdeki aylar ve yıllarda, Cumhurbaşkanı Lopez Obrador, emek konularında büyük ihtimalle Meksika işçi sınıfının yanında yer alacaktır. Bu kesinlikle büyük patronlar ve işçiler arasında yeni mücadelelerle sonuçlanacaktır, Matamoros bunun bir modeli. Zaten Matamoros’ta (şu ana kadar) 70 bin işçi kazandı bile... (Çeviren: Elif Görgü)