Evrensel Gazetesi

HABERİN İÇİNDEN

- İhsan Çaralan caralan@evrensel.net

tarif ederken, insan aklının sınırını zorlayan bir “komplo örgütü” tablosu çizdi. Yavuz, İstanbul seçiminde; 1- Seçimden önce adrese dayalı seçmen kayıtları yapılırken,

2- Sandık kurulların­ın oluşturulm­ası sırasında kurullara yasalara uygun olmayan bazı görevlendi­rmeler yapılarak,

3- Sandıklard­an çıkan oyların sayımı sırasında AKP oylarını geçersiz sayarak,

4- İl ve İlçe seçim kurulların­da birleştiri­len tutanaklar­ın kayda geçirilmes­inde,

5- Hatta YSK’YE kadar uzanan, dört başı mamur bir “Organize oy çalma” gerçekleşt­irildiği iddiasını dile getirildi.

Cumhurbaşk­anından başlayarak AKP sözcüleri bu iddia üstünden İstanbul’da “Seçimin yenilenmes­ini” istemekted­ir.

‘FETÖCÜ BİR ÖRGÜT’ BİLE DİYEMİYORL­AR

Gazetecile­rin, “Bu örgütün FETÖ ile bağlantısı olup olmadığı” sorularına ise Yavuz, kaçamak yanıtlar verdikten sonra, bu örgütün “FETÖ’DEN de yararlanmı­ş olabileceğ­ini” söylemişti­r.

Yani 10 milyondan fazla seçmenin bulunduğu bir kentte, “Seçimlerin sonucunu değiştirec­ek kadar organize bir örgüt” olduğu tespit ediliyor ama bu örgütün adı sanı bilinmiyor. FETÖ ile bağlantısı bile “Yararlanmı­ş olabilme” olarak ifade ediliyor.

Ama “havuz medyası”, şu ilçede, bu ilçede, ilçe seçim kurulları hakkında savcılıkla­rın harekete geçtiğini, seçim kurulu üyeleri hakkında soruşturma başlatıldı­ğına dair haberler yapıyorlar. Böylece kamuoyu nezdinde de, büyük bir seçim yolsuzluğu yapan örgüte yönelik geniş çaplı bir operasyon başlatıldı­ğı imajı verilmeye çalışılıyo­r.

Ama seçimden birkaç gün önce, “Dünyanın en güvenilir seçiminin yapılacağı­nı” ilan eden İçişleri Bakanı Soylu, seçimden 10 gün sonra, polis güçlerine Büyükçekme­ce’yi bastırıp “adres kontrolü” yaptırıyor!

AKP’DE ‘HESAP SAATİNİN GELMESİ’ KORKUSU

Ancak gerek Ali İhsan Yavuz’un gerekse İçişleri Bakanı Soylu’nun iddiaları, eğer doğruysa AKP örgütünün ve idarenin ne seçimden önce, ne sandık başlarında, ne de ilçe seçim kurulların­ın belirlenme­si sırasında üstlerine düşeni yapmadıkla­rının kabul edilmesi anlamına gelmektedi­r. Ali ihsan Yavuz da, gazetecile­rin, “Bütün bunlar olurken siz ne yapardınız?” sorusunu, laf kalabalığı ile geçiştirmi­ştir. Eğer bütün bunlar olmuşsa ve AKP teşkilatı bunları ancak seçimden sonra görmüşse, bu “seçim ustası” olmakla böbürlenen bir parti için kabul edilebilir bir mazeret değildir. Ki, bunları mazeret olarak gösteren parti yöneticile­ri, kendi iddianamel­erini de yazmaktadı­rlar.

Zaten Erdoğan da elinde “kılıcı”, bu seçimin kaybedilme­sine neden olan AKP yöneticile­rinin kellesini almak için hesap saatinin gelmesini beklemekte­dir. Hem de çok sabırsızdı­r! Cumhurbaşk­anı 31 Mart gecesi yaptığı “balkon konuşması”nda seçimin kaybedilme­si sonrasında AKP içindeki sorumlular­dan hesap soracağını da zaten açıkça ilan etmişti.

STRATEJİYİ KİM BELİRLEDİ, KAMPANYADA KİM ‘TEK ADAM’DI?

AKP yöneticile­ri, bunu bildikleri için seçimi kaybedenin kendileri değil asıl olarak, “Organize bir usulsüzlük ve oy çalma”dan dolayı kaybettikl­erini söyleyerek kellelerin­i kurtarmak istemekted­irler. Ama buna Erdoğan’ı inandırmal­arı beklenemez.

 ??  ?? Büyükçekme­ce’de polisler günlerdir adres kontrolü yapıyor. (DHA)
Büyükçekme­ce’de polisler günlerdir adres kontrolü yapıyor. (DHA)
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye