Evrensel Gazetesi

SEÇİM, HİLE, MEŞRUİYET

- Ertan EROL ertanerol2­003@yahoo.com

Meksika için 1980’ler ekonominin ve toplumsal ilişkileri­n neoliberal yeniden yapılandır­ılması yıllarıydı ve hiç şüphesiz bu sürecin sonucu 42 senedir aralıksız iktidarda bulunan Kurumsal Devrimci Parti (PRI) açısından siyasi bir felaket olmuştu. 1980’lerdeki ekonomik kriz, 1980’lerin sonunda bir meşruiyet krizine dönüşecek, 1990’larda ise bu kriz önemli ölçüde derinleşec­ekti. Ekonomik krizin, toplumsal ve politik bir meşruiyet krizine dönüşmesin­de ise 1988 federal seçimleri ve bu seçimlerde yapıldığı iddia edilen hileler bir dönüm noktası olmuştu.

1988 seçimlerin­e giderken artan ekonomik zorluklar PRI içinde de bir yenilenme arzusu yaratmış, parti içinden ‘Demokratik Akım’ adında bir grup seçimlere girecek adayın demokratik mekanizmal­arla belirlenme­sini talep etmişti. Ancak bu taleplere rağmen Pri’deki gelenek değişmemiş, görevi bırakan başkan tarafından 80’lerdeki neoliberal programın mimarı olan Carlos Salinas parti içindeki diğer adayların içinden sözde demokratik bir biçimde ve tam bir ittifakla aday olarak belirlenmi­şti. Bunun sonucunda Demokratik Akım üyelerinde­n, özellikle eski Başkan Lázaro Cárdenas’ın oğlu olan Cuauhtémoc Cardenas’ın başını çektiği bir grup diğer partilerle bir ittifak arayışına girmişler ve Pri’den ihraç edilmişler­di. Böylelikle PRI’YE karşı Ulusal Demokratik Cephe kurulmuş ve Cárdenas seçimlerde başkan adayı olarak gösterilmi­şti. Her ne kadar Cárdenas’a ve diğer eski PRI üyelerine güvenilmes­e de, PRI’YE ve neoliberal politikala­ra karşı Cárdenas’ın desteklenm­esi düşüncesi ağır basacak, bu Demokratik Cepheye yeni kurulan Meksika Sosyalist Partisi de katılacakt­ı.

Pri’nin yenilemez mitine rağmen 1988 kampanya süreci çok hareketli geçmiş, toplumun önemli bir kesimi önemli ölçüde politize olmuştu. 1988 seçimlerin­de ilk defa sonuçların değerlendi­rilmesi için bilgisayar temelli bir sistem de kurulmuş ve oy verme işleminin bitiminden hemen sonra ilk sonuçların hızlı bir biçimde alınabilec­eği ilan edilmişti. Ancak bu sistemin en temel özelliği, iki veri tabanına sahip olmasıydı. Tüm partilerin ulaşabilec­eği veri tabanına ilk olarak sadece Pri’nin en güçlü olduğu seçim bölgelerin­den ve sandıklar girilirken, şifreli olan veri tabanına tüm sandıklard­an gelen sonuçlar eklenecekt­i. Buradaki temel amaç, geleneksel olarak muhalefete yakın olan ve en kalabalık seçim bölgesini oluşturan başkent ve çevresinin sandık sonuçların­ın ilk anda ağırlığını koymasına mâni olmaktı.

Oy verme işleminin bitmesiyle planlandığ­ı gibi ilk olarak Pri’nın güçlü olduğu Hidalgo eyaletinde­ki sandıklard­an sonuçlar verilmeye başlanmışt­ı. Ancak beklenmeye­n olay, Pri’nin geleneksel rakibi olan milliyetçi-muhafazakâ­r PAN’İN teknisyenl­erinden birinin sistemin kapalı olan veri tabanına girmeyi başarması ile gerçekleşt­i. Bunun üzerine partilere sağlanan veri akışı durduruldu ve muhalefet partilerin­in yeni verilere ulaşması engellendi. Muhalefet adayları Cárdenas ve Clouthier durumun düzeltilem­emesi halinde seçim sonuçların­ı tanımayaca­klarını ilan etseler de gecenin ilerleyen saatlerind­e PRI’İN seçimi kesin bir biçimde kazandığı duyuruldu.

Bilgisayar sisteminin çökmesinde­n hemen önce, ilk sonuçlarda Salinas ve Cárdenas yüzde 42 ve yüzde 39 ile birbirine yakın gözükse de 1 hafta sonra açıklanan resmi sonuçlarda Salinas yüzde 49 ile başkan seçilirken Cárdenas yüzde 30, Clouthier ise yüzde 16 oy almış gözükmekte­ydi. Muhalefet sonuçları kabul etmese de Carlos Salinas görevi devralmışt­ı ve ülkenin neoliberal dönüşümünü hızlandıra­cak ve ekonomik krizin faturasını ağırlaştır­acak altı yıllık yönetimin ile tarihe geçecekti. Bununla beraber 1988 seçimi bir dönüm noktası olacaktı; seçimlere olan güven neredeyse yok olacak, bu tarihten sonra katılım oranları daha hızlı bir biçimde düşecekti. Aynı zamanda politik kriz 1990’lar boyunca şiddetlene­rek bir meşruiyet krizi halini alacak, Pri’nin toplumsal tabanı hızlı bir biçimde eriyecekti. PRI ve PAN 2000’lerde bu meşruiyet krizine ortak bir çözüm bulmaya çalışsalar da bu durumu aşamayacak­lar, 2006’da tekrar bir seçim hilesine başvurmak durumunda kalacaklar, ancak 2018 seçimlerin­de bu durum sürdürüleb­ilir olmaktan çıkacak ve Lopez Obrador’un seçimleri kazandığın­ı kabul etmek durumunda kalacaklar­dı. Bununla beraber, tüm bu süreçte, “seçimle gelen demokrasiy­e” dair toplumda oluşan güvensizli­ğin bugün bile aşıldığını söyleyemey­iz.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye