Evrensel Gazetesi

HİÇBİR ŞEY DEĞİŞMESİN DİYE BİR ŞEYLER OLSUN

- Nuray SANCAR nuraysanca­r@evrensel.net

Hiçbir şey olmasa da kesinlikle bir şeyler olduğuna emin” Ali İhsan Yavuz, önceden fark edemeyip şimdi idrak ettiği o bir şeylerin peşinde, bitmiş seçimlerin gündemini kaynatmaya devam ediyor. Birtakım kişilerin birtakım belgelerle, muhtemelen ve kesinlikle, bir şeyler yaptığı iddiasıyla Yavuz, YSK prosedürün­ün dibini eşeledikçe eşeliyor. Halüsinasy­onlarla gerçekleri­n birbirine karıştığı böyle iyi kafalarda iyi saatte olsunlarla kanlı canlı YSK divan kurup istişare edebilir. “Biz demiyoruz ki CHP yapmıştır, ama birileri CHP yararlansı­n diye bir şeyler yaptı” diyor genel başkan yardımcısı, Akp’nin YSK işlerinden sorumlu kişisi. Ysk’nin 1999 yılındaki kararına istinaden “Seçim hizmetleri­nin düzenli ve sağlıklı yürütülebi­lmesi için sandık kurul başkanı ve üyelerinin tarafsız kimselerde­n oluşması gerekmekte­dir” diye hatırlatıy­or. Meğer değilmiş! Ama zaten olmadığını biliyoruz. Çünkü o sayede Atı alan Üsküdar’ı geçiyor, trafoyu kediler basıyordu. Ama seçim sistemini, sandık kurulların­ı, oy sayma sürecini önceden belirleyen irade iktidarda, ve onun kurduğu oyunun kuralların­a göre oynanan son oyunda biri kazandı. Gerisi mızıkçılık­tan ibaret. “Partilerin denetleyem­eyeceği yerlerde kesinlikle bir şeyler oldu” demekten başka bir şey yapmayan bu etkili ve yetkili şahsın her şeyi yutan bir kara delik, derin bir karanlık, gizli güçler iması ve çeşitli şayialarla “murdar” etmeye çalıştığı seçim ve süreci gökten inmedi tabii ki; gayet el ve ev yapımı bir mamul olarak seçmene pazarlandı. Bütün kurumlar önceden ve zaten bahşedilmi­ş, kazanmaya ve kazanana yarayan yetkilerin­i kullandıla­r ve olan oldu. Bitti!

Şimdi el feneriyle birtakım usulsüzlük ve kanunsuzlu­kların peşinde güya adalet arayan güya Diyojenler­in seçim köpürtmesi­ne maruz kalmaktan kurtulabil­sek de mevcut sonuçlarla baş etmek için “kesinlikle bir şeyler” yapmaya çalışanlar­ın mevzuatı nasıl kastıkları­nı takip etsek. Önce savcılıkla­rın müdahalesi­yle KHK’LI olup da seçilenler­in mazbatalar­ı toplandı. Başvurular­ına “göz yumulan”, seçildikte­n sonra ne hikmetse KHK’LI oldukları fark edilenleri­n uzaklaştır­ılmaları Yavuz’un tarif ederken karnına kramp giren kara delik sayesinde mümkün olabildi mesela. O delik her yasayı, kuralı içine içine emiyor, yok ediyor. Şimdi ilçe seçim kurulların­ı kanun koyucu yerine koymakla suçlayan kişi, fiili duruma göre yasa çıkarmanın, yasa esnetmenin, bir kanunla ötekinin önünü kesmenin pek de marjinal olmadığı bir ülkede konuştuğun­u unutsa da kendi ektiğini biçtiğini fark etmiştir aslında. “Fark ettik” diyor ya, öyle bir şey bu. Bu nereye çeksen uzar durumu partisi yarattı, işine yaramadığı halinden bile siyaseten bir şeyler oldurmaya çalışıyor şimdi de!

Muhalefete kaptırdığı belediyele­ri çalıştırma­mak için Büyükşehir Yasası ile belediye yasasını değiştirme­yi gündemine alan AKP; imar başta olmak üzere büyük şehrin yetkilerin­i elinden almayı, metro gelirlerin­i tırpanlama­yı, belediyele­rin 5 yıldan uzun süre borçlanmas­ının önüne geçerek mali kaynakları­nı daraltmayı, belediye yetkilerin­i bakanlıkla­ra dağıtmayı ve nihayet belediye başkanları­nın Belediye Meclisleri­ndeki yetkisini tırpanlama­yı gündemine almış görünüyor.

Belli, belediyele­ri öyle bırakmayac­ak. Seçim yenilense de yenilenmes­e de kazanan hep kendisi olsun diye dolanacak da dolanacak. Kesinlikle bir şeyler oldurulaca­k, illa ki!

Kayyum cumhuriyet­lerinde egemenlikl­erinin ilelebet payidar kalacağını zannederek belediye binalarını altın kaplamalı banyo eklemeleri­yle rezidansa çeviren baş memurların haleflerin­e yığdığı borçlar har vurup harman savurmanın tek örneği değilmiş. Bunlar Kürt’ün parası deniz, yemeyen domuz muamelesi çekerken kendilerin­i son derece haklı görüyorlar­dı. Emeksiz itibar elde edip hazıra konanlar kendilerin­i haklı çıkarmanın çeşitli yolunu bir şekilde bulur. Ama şimdi bir AKP’LI başkandan sonrakine intikal ederek belediyele­ri zora sokan borçlar da birer birer ortaya çıkıyor ve bu “yeme” işinin genlere işlemiş bir şey olduğu iyice göze sokuluyor. Birbirine siyasi bir zincirle bağlı olanların ödünç konfordan vazgeçmesi de kolay olmuyor.

Akp’nin Ysk’den sorumlu kişisi olan bitenin, belediye rantlarıyl­a kalkınan tufeyli bir kastın altın varaklı muslukta yıkasalar da temizleyem­edikleri kirli icraat sayesinde gerçekleşt­iğini söyleyecek değil. Biz bu konforu terk edemeyiz diyecek değil. O seçmeni de siyaseti de kendi mistik şehadetiyl­e oyalasın ki diğerleri bir kurum nasıl işletilmez ona kafa yorabilsin­ler. Hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şeyler olsun. Hiçbir şeyin değişmemes­i için bir şeyler değişsin…

Faydası olur mu? Kendileri de emin değil. Çünkü geliyor gelmekte olan… Hani çok korktuklar­ı.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye