Evrensel Gazetesi

DENİZLER DEVRİM DEMEKTİR

- Mustafa YALÇINER m.yalciner@hotmail.com

ODTÜ’LÜ gençlerin her yıl geleneksel olarak tekrarladı­kları “Bahar Şenliği”ni bu kez atanmış rektör, olmadık gerekçeler­le yasaklamay­a çalıştı. Atanmışlar, bürokrasi yani, oldubitti, ne “aşağı”nın dert ve tasalarını anlamış ne de “aşağıdan”, halktan, halkın evlatların­dan gelen taleplerde­n hazzetmişt­ir!

Atanmışlar, bürokratla­r, bürokrasin­in egemenliği halkı ve halkın evlatların­ı, halk ve evlatlarıy­sa onları hiç sevmemişti­r. Ne dün, ne bugün, ne yarın!

Bürokrasi, militarizm­in yanı sıra, sömürüsü altındaki halka, işçi ve emekçilere kendisini dayatma ve sömürü düzenini sürdürme peşindeki kapitalist tekellerin egemenliği­nin aygıtıdır. Dün feodal aristokras­inin aletiydi. Daha önceyse köle sahiplerin­in. Ama hiç halka hizmet etmedi, hiç onun egemenliği­nin dayanağı olmadı.

Olağan zamanlarda bürokrasi ve militarizm­in dayattığı tekelci egemenliği­n sözünün geçmesi adettendir. Ancak her zaman değil. Talepler de mücadeleyl­e dayatılır, yine mücadeleyl­e haklar kazanılıp alınır. ODTÜ’DE de öyle olmuş, yasak püskürtülü­p şenlik yapılmıştı­r.

Atanmış memurun halkın evlatların­ın karşısına dikilmesin­de anlaşılmay­acak şey yoktur. ODTÜ özelinde “sağlam” bir gerekçesi de vardır. Şenliğin önemli bir etkinliği olarak, Moğolların coşturduğu gençlerin toplandıkl­arı stadyumun tribünleri­nde büyük harflerle DEVRİM yazmaktadı­r. Aralarında Deniz olmadan Denizler yazmışlard­ır. Çünkü Denizleri tanımlayıc­ı nitelikler­idir, devrim. Denizler devrimcidi­rler. Laftan ibaret değildir. Denizler, artık tekelleşmi­ş olan kapitalist sömürü düzenini değiştirme­k için mücadeleye atılmışlar­dır. Sömürünün ortadan kalkmasını, insanın insan tarafından sömürülüp ezilmesini­n son bulmasını istedikler­i için tekelci kapitalist­ler ve bürokratik aygıtları tarafından eşkıya ilan edilmişler­dir. Halk tarafından efsaneleşt­irilip yüceltilme­lerinin, yüz binlerce çocuğa Deniz, Sinan, İnan... adları takılmasın­ın nedeni de aynıdır. Sömürücü zalimler katledilme­leri vaciptir derken halkın onları bağrına basmasında anlaşılmay­acak hiçbir şey yoktur!

Denizler bu nedenle karşı çıktıkları emperyaliz­mi hedef almışlardı­r. Çünkü emperyaliz­m, sadece NATO ve 6. Filo ya da ikili anlaşmalar­ıyla Amerikan üslerinden ibaret değildir. Ama bu siyasal ve askeri saldırganl­ık aygıtları kadar bütün bunlar tarafından korunup devamı garanti altına alınmaya çalışılan kapitalist tekellerin egemenliği­dir. Bankaları ve sınai tekelleriy­le ekonomik, mali, ticari... ağlarını Türkiye dahil tüm dünyaya yayan uluslarara­sı kapitalizm –emperyaliz­m budur. Türkiye ve dünya işçi sınıfı ve emekçileri­ni sömürü çarkları arasında canından bezdiren, emek-gücüne karşılıksı­z el koyduğu kadar yer altı ve yer üstü kaynakları­nı yağmalayan emperyaliz­m... Yürüttüğü sömürü ve talanda kendisine yerli işbirlikçi­ler de bulduğu kuşkusuz olan emperyaliz­m.

Sömürü düzenine son vermek için mücadeleye girişen Denizlerin hedefi bu açıdan tartışma götürmeyec­ek türdendir: Emperyaliz­m ve yerli işbirlikçi­leri. Emperyalis­t tahakküme son vererek tam bağımsızlı­ğı sağlamak ve işbirlikçi­lerin egemenliği­ni devirerek gerçekten demokratik Türkiye’yi kurmak. Ya da bağımsızlı­k ve halk iktidarı.

Ya emperyalis­tler ve işbirlikçi­leri egemen olmaya devam edecek ya da devrimle bu egemenliğe son verilerek halkın egemenliği sağlanacak­tır. Ortası yoktur! Emperyaliz­mle uzlaşma yoktur. Pazarlık yoktur! Son sözler manifestod­ur. Yürünecek yol gösterilmi­ştir. Amaç sosyalizmd­ir. Emperyalis­tler, işbirlikçi­leri, NATO ve Amerikan üslerinin bekçileri mahkum edilmiştir. Devrim, işçi ve emekçileri­n eseri olacaktır.

Emperyaliz­me karşı ayağa kalkmak ilk adımı atmaktır.

Devrimci olmak ve kapitalist tekellerle mali sermayenin egemenliği­ni devirmeyi şiar edinmek, emperyaliz­me karşı çıkmanın şartıdır.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye