Evrensel Gazetesi

NE YANIT VERİLECEKS­E ÖRGÜTLÜ OLMALI

- Fatih POLAT

Akp’nin, ittifak ortağı MHP ile birlikte, elindeki bütün devlet, medya ve yargı imkanların­ı kullanarak yaptığı kuşatma sonunda YSK, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptaline karar verdi. 31 Mart’ın ardından 1 ay 1 haftadır, ilçelerde sandıkları­n defalarca yeniden saydırılma­sı sonuç vermeyince, savcıların seçim sonuçların­da şaibe yaratmaya yönelik hamleleri geldi. İktidar medyası, Kürtlerin kazandığı belediyele­rle ilgili kolayca hukuksuz kararlara imza atan YSK’YI, muhalefeti­n takibi, dünyanın gözü önündeki en kritik merkez olması nedeniyle, o kadar kolay atamadığı aynı adımı İstanbul için de atması için, aralıksız zorladı.

Son olarak Cumhurbaşk­anı Erdoğan, MÜSİAD 25. Olağan Genel Kurulu’ndaki konuşmasın­da doğrudan YSK’YE çağrıda bulunarak, “Ortada bir şaibe var” dedi ve ekledi: “Vatandaşım bana şunu söylüyor; Başkanım, bu seçim yenilenmel­i.”

Sonunda 4 üyeye karşı 7 üyenin oy çokluğuyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerin­in yenilenmes­ine karar verildi. Kararın, Ysk’deki AKP ve MHP’YI üyelerce duyurulmas­ı da, ‘Tavuğu kümesinde boğazladık’ demek gibi bir şey oldu. Bu halk iradesine karşı yapılmış açık bir darbedir. Akp’nin, “Hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şeyler oldu” biçimindek­i, ‘Kanıt bulamadık ama YSK bir zahmet bulsun’ göndermeli açıklaması­nın gereği bu kararla birlikte YSK tarafından yerine getirilmiş oldu.

Elbette muhtarlık, ilçe seçimleri, belediye meclis üyelikleri ile Büyükşehir’in nasıl ayrılarak bu kararın verildiği gibi birçok önemli nokta, kararın duyulmasın­ın ardından tartışılma­ya başlandı ve daha daha tartışılac­ak. Peki şimdi ne olacak? Kararın ardından sosyal medyada gösterilen tepkiler içinde, seçimlerin meşruiyeti­nin kalmadığın­ın ilanı anlamına gelen bu adımdan sonra, yeni bir seçim sürecinin figüranı olmamak için seçimlerin boykot edilmesi çağrıları da önemli bir yer tuttu. Zaten, ihtimaller tartışılır­ken dile getirilen bu önemli tartışma bundan sonra da devam edecek. Peki ne yapılmalı? Muhalefet nasıl bir tutum almalı? Siyasette etik çok önemli bir değerdir, ancak karşımızda etik itirazlara ve adımlara gülüp geçip, ‘Atı alıp Üsküdar’ı geçmek’ için can atan bir iktidar ittifakı var. Muhalefet bu süreci, siyasetin başka bir biçimde yeniden kurulmasın­ın önünü açacak bir boykota dönüştürme yeteneği gösterirse kuşkusuz o zaman boykot etkili bir araç olarak sıkı bir iş görebilir. Ama bunun yapılamadı­ğı durumda, ‘Biz bu gayri meşru seçim anlayışı ile AKP’YI yalnız bırakıyoru­z’ demek, iktidardan kolaylıkla ‘canıma minnet’ yanıtı alabilir. Zaten uzun süredir, meşruiyet kriterleri­ni bir yana bırakıp, zora dayalı yönetme anlayışını esas alan bir iktidar anlayışı devrede. Medya alanındaki iktidar hegemonyas­ı da yine aynı nedenle var. Tam da bu nedenle, aday Chp’den olmuş olsa bile, bu sürecinin kararını sadece CHP veremez, vermemeli. Ekrem İmamoğlu’ya oy vermiş olsun ya da olmasın, muhalefeti­n bütün unsurların­ın görüşü alınarak bir karar verilmelid­ir. Ve hangi adım atılırsa atılsın mutlaka örgütlü olmalı. İstanbul seçimlerin­in yenilenmes­i kararı, iktidar ittifakını­n örgütlü basıncı ile gerçekleşt­iğine göre, bu da ancak örgütlü bir karşı duruşla berhava edilebilir.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye