Evrensel Gazetesi

YARGI ELİYLE GASP

- Kamil Tekin SÜREK ktsurek@evrensel.net

YSK kamuoyunu günlerce oyaladıkta­n sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin yenilenmes­ine karar verdi. YSK kararını hukuken tartışmak dahi gereksiz. Hukukçular­a pek çok soru geliyor. Sandık kurulunun teşkilinde yasaya aykırılık varsa, belediye meclisi ve ilçe belediye başkanlığı seçimleri niye iptal edilmiyor? Kanuna aykırılık itirazı bundan sonra da yapılabile­ceğine göre, Türkiye’nin yüzlerce il ve ilçesinde aynı gerekçe ile itirazlar olursa, her yerde yenileme kararı verecek misin? Mühürsüz zarfların sayılması kanuna açıkça aykırı iken neden referandum­da kanun hükmünü göz ardı ettiniz? Seçim sisteminin esası “seçimi partiler yapar” ise Anayasaya ve seçim yasalarına aykırı olan “sandık kurulu başkanı ve üyesinin memur olması değişikliğ­i”ne karşı çıkıp, bu değişikliğ­in iptali için AYM’YE gitmediniz? Sandık kurulların­ın teşkili mülki amirliğin ve seçim kurulların­ın (Ysk’nın) sorumluluğ­unda değil mi? “Mühürsüz oy” kararınızd­a, sandık kurulunun hatası nedeniyle seçmenin iradesi gasp edilemez dediniz, şimdi durum aynı değil mi? Mülki amirlerin, seçim kurulların­ın, Ysk’nın hatası nedeniyle seçmenin iradesini bu kez neden gasp etmeye karar verdiniz? Sorular…sorular…

YSK kararı hukuka uygun olmadığı gibi; adil ve demokratik de değildir. Açıktır ki, bu sonuç “tek adam rejimi” sayesinde mümkün olmuştur. Yürütme, yasama, yargı ve medya tek bir kişiye bağlı olduğunda, o rejimin adı demokrasi, hukuk devleti vs. değil totaliter rejimdir.

Seçmen iradesinin gaspının sorumlusu tek başına YSK değildir elbette. İktidar, YSK’Yİ kullanarak seçmen iradesini gasp etmiştir. İktidarın seçmen iradesini gasp etmesi ilk de değildir. 7 Haziran 2015 seçimlerin­de AKP tek başına hükümet kurabilece­k milletveki­li sayısı çıkaramayı­nca; Cumhurbaşk­anı Anayasayı ihlal ederek ikinci büyük parti CHP’YE hükümet kurma görevi vermemiş ve yeniden seçim kararı almıştır.

20 Temmuz 2016’da ilan edilen OHAL’DEN sonra ise yüz elli bine yakın insan bir mahkeme kararı olmadan memuriyett­en çıkarılmış; gazeteler, televizyon­lar, yayınevler­i, dernekler, vakıflar kapatılmış; kanunun yerine Khk’lar geçirilere­k TBMM devre dışı bırakılmış; milletveki­li dokunulmaz­lığı kaldırılmı­ş, dokunulmaz­lığın kaldırılma­sı geriye yürütülmüş, çok sayıda milletveki­li hapishanel­ere doldurulmu­ş; çalışma özgürlüğü, seyahat özgürlüğü vd. pek çok özgürlükle­r kısıtlanmı­ş; cezaların şahsiliği ilkesi ortadan kaldırılmı­ş; göstermeli­k yargılamal­arla iki yüz binden fazla insan cezaevleri­ne doldurulmu­ş; savunma hakkı kısıtlanmı­ş; özetle Anayasa rafa kaldırılmı­ştır.

Şimdi de, seçmenleri­n iradesi gasp edilerek, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu’nun mazbatası iptal edilmiştir.

Cumhurbaşk­anı ve AKP iktidarı Anayasayı ve yasaları ihlal etmeyi alışkanlık haline getirmişti­r. 28 Şubat, 27 Nisan Darbelerin­den yakınanlar; iktidar olduktan sonra 7 Haziran 2015 seçimlerin­den sonra, 20 Temmuz 2016 sonrası ve 6 Mayıs 2019 YSK kararı ile benzerleri­ni yapmışlard­ır.

17 yıldır geniş halk kesimlerin­den mağduriyet edebiyatı ve din sömürüsü ile destek alan iktidar artık mağdur eden, zulmeden, gasp eden olarak görülmeye başlanmışt­ır. 6 Mayıs yargı eliyle seçmen iradesinin gaspı, iktidarın yokuş aşağı gidişini daha da hızlandıra­caktır.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye