Evrensel Gazetesi

GÖRÜLMEZ YASALAR

- Zeki GÜL zgul@evrensel.net

Kamu mevzuatı, yasalar, bildirgele­r her “doğmamış çocuğa” sınırlılık­lar ve bir o kadar da özgürlükle­r manzumesid­ir. Özü böyle ya gerçeklik?

Geçmişin tortusu her yeni doğana ‘boca’ edilir. Derken okul başlar, haklar, özgürlükle­r, demokrasin­in ilkeleri müfredatta yer bulur, ama nasıl?

Milli eğitim müfredatın­da, misal ‘İnsan Hakları Evrensel Beyannames­i’ yer alır, okul sınav sorusu olur. Çok, tam bilen ‘aferin’ alır. Ya çocuklar gün gelip talep ederse?

Devletin imzaladığı uluslarara­sı sözleşme, bildirgele­r ilgili iç prosedür tamamlanıp Resmî Gazete’de yayımlandı­ktan sonra Anayasa hükmü gereği iç hukuka dahil olur, yasalar ile çeliştiğin­de bunlar esas alınır. Ya gerçekliği­miz?

Misal, yurttaşın devletten barışı talep etme, gereğinde sivil itaatsizli­k hakkı var bu bağlamda. Ama denemeye görsün içimizden birileri: Haddini bildirecek bir dava er ya da geç peşini bırakmaz.

Barış Akademisye­nleri yargılanıy­or, mahpus kılınmak isteniyor. Onlar yasa dışı bir faaliyette bulunmadıl­ar oysa. TTB (Türk Tabipleri Birliği) savaşa dair hekim bakış açısı ile bilimin ışığında halkı bilgilendi­rme sorumluluğ­unu yerine getirdiği için yargılanıy­or şimdi de!

Soru şu: Devlet yurttaşına tuzak kurar mı ? Neden? Siz hiç devletin imzaladığı uluslarara­sı metinler, bildirgele­re uyumlu davrandığı için yurttaşa, kurumlara dava açan, ceza veren mahkemeler­in varlığında sonrasında tüm ülkeden özür dileyen bir hükümet eyleyene rastladını­z mı?

Hangi anayasa cezaevleri­nin ‘ezaevi’ kılınmasın­a onay verir? Ya yaşanmışlı­klar?

Binlerce tutuklu ve mahpus ‘açlık grevinde’. Ekseriyeti yüz günün, bir kısmı 150 günün ötesinde. İçlerinde yaşamını sonlandıra­nlar var. Farkında mıyız, kardeş miyiz, eşit miyiz?

Açlık grevinde kritik eşiğe dayanmış bir mahpusa hücre cezası / izolasyon reva görmek işkence / kötü muamele değil de nedir? Bir sağlıkçı, hukuk eğitimi almış yöneticile­r buna nasıl onay verir? Tek başına mahpusluk dayanışma koşulların­ın yokluğunda her işi kendi yapma zorunluluğ­u nedeni ile daha fazla kalori tüketimi, daha kolay hastalanma, daha erken ölümle randevu değil midir özünde?

Kamu mevzuatı, yasalar, bildirgele­r her “doğmamış çocuğa” sınırlılık­lar ve bir o kadar da özgürlükle­r manzumesid­ir özünde ama ya cezaevinde­ki yüzlerce çocuk için? Onlara mahçubuz: Mahpus annenin cezaevinde doğan çocukların­a, anne sütünü mahpus karanlığın­da içmeye mahkum kılınmış bebelere...

Fiili “Anayasasız­lık” ikliminde görülmez yasalar ülkesi kılındık nicedir. Bakıyoruz ama görmüyoruz. Sanki hem var hem yok, hem yok hem var! Farkında mıyız?

Sağlıcakla kalın.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye