GÜÇLÜ İKTİDAR TWEET ATAN ŞARKICILARLA UĞRAŞIR MI?
HER ne kadar yapamaz denilen her şeyi yaptı ise de Akp/erdoğan’ın, Türkiye’nin iyi kötü işleyen seçim kurumuna müdahale etmeye ‘cesaret edemeyeceği’; ekonomik kriz de hatırlatılarak bunun büyük risk, büyük hata olacağı değerlendirmeleri yapılıyordu. Erdoğan neden bu büyük riski göze aldı?
Vallahi müneccimlik iyi şey değil. Evet, yapılamaz denilen her şeyi yapıyorlar. Bana kalırsa, başka türlü yapamadıkları için böyle davranıyorlar. İktidarda kalmak zorundalar. Bildikleri başka bir yol da kalmadı. İlk yıllarda sahip oldukları araçları; maddi güçlerini, özellikle haklarında açılan davalar karşısındaki ahlaki üstünlüklerini ve insan kaynaklarını tükettiler. On yıl önceki AKP kadrosundan kim kaldı? Mehmet Ağar ve Tansu Çiller zihniyeti/yılları ile mücadele edeceğini vadeden bir parti, artık onları onur konuğu olarak ağırlıyor. Seçmelerine söyleyecek bir şey kalmadı. Bu yüzden daha fazla yok sayma, daha fazla aşağılama, daha fazla kibir... Ekonomi iyi olsa, bunlar pek dert olmazdı belki ama değil. En son, ‘Her şey çok güzel olacak’ diyen şöhretleri el yazısıyla not alıp internette yayımlamış bir Saray görevlisi. Hâl bu. Bunlar güç değil, güçsüzlük göstergeleri. Son kırk günde biri AKP’YE “Öyle şeyler yapın ki hepsi aleyhinize olsun” dese, bu kadar başarılı olmayabilirlerdi. Bu yönetim tarzı bir zorunluluk haline geldi. Eşlerinin kendilerini terk etmemesi, sözlerini dinlemesi için onlara şiddet uygulayan erkekler misali.
İstanbul’un kaybedilmesi bu zorunluluğu pekiştirmiş mi oldu? İstanbul, Türkiye nüfusunun beşte biri. Sermayenin merkezi. AKP yıllarca vakıflar ve belediyeler aracılığıyla kurdu iktidarını. İstanbul vazgeçemeyecekleri kadar değerli. Bu yüzden çileden çıktılar ve hissederek iptal ettirdiler seçimi. Pardon, YSK seçimin yenilenmesine karar verdi! En güçlü göründüğünüz an en zayıf anınız olabilir. Beş yıl önce sorsanız, her şeyi incelikle planlıyorlar diyebilirdim. Şu anda çok emin değilim. Hırsla, kaybediyor olmanın endişesiyle davranıyorlar. Olup biten her şeyin ‘tersini’ söyleyerek bir süre idare edersiniz belki ama bir sınırı var. Ekonomik kriz yok! Öyle mi, gel de bizim bakkala anlat onu. Soğan alamayan adama, dış güç filan dediğinde üç gün beş gün kafa sallar, sonra ucuz soğan vadedene oy verir! Özetle, İstanbul çok değerli ve evet, ne kadar şuurlu davranıyorlar, hiç emin değilim. Güçlü iktidar, tweet atan şarkıcılarla uğraşır mı sizce?