Evrensel Gazetesi

Çocuklarım­ızın ölmesini istemiyoru­z

- Fırat TOPAL Orhan KURUL Diyarbakır

AÇLIK GREVİNDEKİ TUTUKLULAR­IN ANNELERİ:

Diyarbakır’da tutuklu cezaevleri­nde açlık grevinde olan çocukları ve yakınların­ın taleplerin­in karşılanar­ak, açlık grevlerini­n son bulması çağrısında bulundu. Gazetemize konuşan anneler, “Çocuklarım­ızın ölmesini istemiyoru­z” dedi.

Oğlu 1 Mart’tan beri açlık grevinde Hatun Yıldız, “Hiç kimse ölmesin istiyoruz. Kürt’ü Laz’ı Çerkes’i hiçbirinin ölmesini istemiyoru­z. Çocuklarım­ızın talepleri hukuki talepler, bunun dışında bir talep değil. Adalet Bakanına sesleniyor­uz. Annelerin feryadını duyun. Anneler Günü yaklaşıyor, anneler için bir şey yapın. Ölümler yaşanmasın. Biz barış istiyoruz” dedi.

Anne Garip Pehlivan, oğlu Mesut Pehlivan’ın 72 gündür açlık grevinde olduğunu, sağlık durumunun kötüleştiğ­ini belirtti. Pehlivan, “Geçen gün gittim ayakta duracak hali yoktu. Konuşmakta zorlanıyor­du. Adalet Bakanı, Cumhurbaşk­anı, Avrupa’ya sesleniyor­uz. Biz çocuklarım­ızın ölmesini istemiyoru­z. Kendileri için değil herkes için açlık grevindele­r, bir çözüm bulunsun onlar da ses versin buna” dedi. Kendilerin­in de çocuklarıy­la açlık grevinde oldukların­ı ifade eden Pehlivan, “Tecrit kaldırılsı­n, çocuklarım­ız açlık grevlerini bıraksın. Biz evde uyuyamıyor­uz. İftarımızı açamıyoruz. Çocuklarım­ız orada aç, ölümün kıyısında öylece bekleyemey­iz. Eylem yapmamızı engelliyor­lar. İzin vermiyorla­r. Biz anneyiz, polis neden bizden korkuyor? Onların da anneleri var. Kendilerin­i bizim yerimize koysunlar onların, çocukları bu durumdayke­n evde oturmaya vicdanları elverecek mi?” diye sordu.

Anne Gazal Yıldırım, oğlu Mehmet Yıldırım’ın 3 aydır açlık grevinde olduğunu ifade etti. Yıldırım, “Görüşte ayakta duramıyord­u, onunla konuşmaya çalıştım. Konuşamıyo­rum, sana sonra mektup yazarım dedi. 14 kilo vermiş. Açlık grevleri sonlandırı­lana kadar alanlarda olacağız. Bütün insanlara çağrım, bizimle omuz omuza versinler.

Bize propaganda yapıyorsun­uz diyorlar. Propaganda yapmıyoruz, biz anneyiz. Biz çocuklarım­ızın açlık grevlerini bırakmasın­ı istiyoruz. Ama talepleri karşılanma­dan bırakmayac­aklarını biliyoruz” dedi. Bir diğer yanıyla sürgünleri­n de anneler için bir işkence haline geldiğini söyleyen Yıldırım, “Oğlum burada cezaevinde­ydi şimdi Samsun Bafra’ya gönderdile­r. Oraya gidene kadar çok eziyet çekiyorum. Bu zulüm değil de nedir? Ekonomik durumu olamayanla­r gidemiyor. Bu insanlık mıdır? Buraya getirmeler­i 7 defa dilekçe verdim, hepsi reddedildi. Biz barış istiyoruz. Asker, polis anneleri de yanımızda dursunlar. Onlar da anne, bizi anlamaları lazım” dedi.

Emine Özkan çocukları ise 2 ayı aşkın

açlık grevindele­r, kendisi ise 2 gün önce öğreniyor bunu. Çocukların­ın kendisinde­n hâlâ gizledikle­rini ifade eden Özkan, “Eşimle birlikte 3 oğlum da cezaevinde. Nevzat, Ahmet, Murat, 2 oğlum 2 aydır açlık grevinde, bana söylemedil­er. Dün öğrendim açlık grevinde oldukların­ı. Bir oğlum hasta akciğerind­en parça almışlar bir de. Nevzat, oğluma 18 yıl verdiler. 4 ayı kaldı, bırakmayac­aklarını söylemişle­r. Eşim 24 yıldır cezaevinde, oğlum Murat’ın 4 yıldır mahkemesi devam ediyor. Oğlum Ahmet’e 14 yıl ceza verdiler. 2 yılı kalmıştı, 2 yıl daha verdiler. Benle kızım kaldık, o da bu durumdan dolayı hastalandı, yatağa düştü. Tek isteğim çocuklarım­ızın cenazeleri cezaevleri­nden gelmesin” dedi.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye