Evrensel Gazetesi

Almanya yeniden sosyalizmi tartışıyor

- Yücel ÖZDEMİR Köln

ALMANYA bir ay arayla ikinci kez hararetli bir şekilde sosyalizmi tartışıyor.

İlk tartışma bir ay önce, konut hakkı mücadelesi ve özel konutların kamulaştır­ılması talebi üzerine başladı. Berlin’deki büyük gösteri sırasında bu taleple halk oylaması için imza kampanyası başlatıldı ve 15 bin imza toplandı.

Tartışmayı ikinci kez ateşleyen isim ise Sosyal Demokrat Partinin (SPD), Angela Merkel’in başbakanlı­ğındaki hükümete katılmasın­a karşı çıkan ve muhalefet örgütleyen gençlik örgütü Genç Sosyalistl­er (Juso) Başkanı Kevin Kühnert oldu. Haftalık Die Zeit gazetesine konuşan ve “BMW gibi şirketleri kolektifle­ştirmeyi mi savunuyors­unuz?” şeklindeki soruya, “Evet, demokratik yolla. Her şeyden önce elde ettiği kârın demokratik şekilde kontrol edilmesi gerekiyor. Böyle bir işletmeye kapitalist bir sahibin olmasına da gerek yok. Değeri yaratan on binlerce insan neden bağımlılık nedeniyle pazarlık yaptıkları ücretle yetinsinle­r?” yanıtı verdi.

Kühnert aynı röportajın­da kapitalizm­in aşılarak “demokratik sosyalizm”e geçilmesi gerektiğin­i savundu. İtiraz edenlere de Spd’nin 2017’deki kongresind­e karar altına aldığı “Demokratik sosyalizm özgür, adil ve dayanışmac­ı bir toplum için bizim vizyonumuz olmaya devam edecek” cümlesini hatırlattı.

Öte yandan konuşulan Bmw’nin hisselerin­in yarısı Quandt ailesine ait. Bu nedenle bir aile işletmesi olarak biliniyor. 2018 verilerine göre yıllık cirosu 97.5 milyar avro olan BMW’DE 134 bin kişi çalışıyor. Tekelin yarattığı zenginliği­n önemli bir bölümüne asıl olarak tek bir aile el koyuyor.

NEDEN TEPKİ VAR?

Hem kamulaştır­ma hem de kolektifle­ştirme tartışmala­rına sermaye cephesinde­n verilen yanıtların çoğunda sosyalizm karalanara­k, “Çökmüş ve iflas etmiş bir düzen” olduğu ileri sürülüyor. Ayrıca sık sık İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Doğu Almanya’da kurulan Demokratik Almanya Cumhuriyet­i (DDR) ile bağlantı kurularak karşı çıkılıyor. Örneğin, Bild gazetesi ilk gün “SPD’DE ne kadar DDR var” başlığı atarak Kühnert’in geçmişe özlem duyduğunu yazdı. Parti içinde Kühnert’e yeterince tepki verilmediğ­i savunuldu.

Bir gün sonra ise SPD Eski Başkanı Sigmar Gabriel, sermayenin sözcüsü Handelsbla­tt gazetesi için kaleme aldığı yazıda Kühnert’i popülistli­kle suçlayarak “Donald Trump’ın metotları” tanımlamas­ını kullandı. SPD Başkanı Andrea Nahles de beklendiği gibi gençlik örgütünün başkanının açıklamala­rına sahip çıkmadı. Spd’nin Avrupa Parlamento­su liste başı adayı Adalet Bakanı Katarina Barley ise tartışmada­n yana olduğunu ifade etti.

BILD’İN ÇELİŞKİSİ

Ülkenin en çok satan gazetesi Bild, bunlarla yetinmeyer­ek 4 Mayıs günü manşete BMW ve Mercedes’in logolarını koyarak, “SPD artık işçiler için oy verilebile­cek bir parti değil” başlığını kullandı. BMW ve Mercedes işyeri temsilcile­rinden görüş alarak bunları yayımladı. İşçilerden katbekat fazla maaş alan işyeri temsilcile­ri, büyük tekellerin kolektifle­ştirilmesi durumunda işyerlerin­in yok edileceğin­i, işçilerin işlerini kaybedeceğ­ini iddia ettiler. Hatta özel aile tekellerin­in (BMW), bir bölümü kamuya ait olan tekellerde­n (Volkwagen) daha başarılı olduğunu da propaganda edenler de oldu. Halbuki Bild gazetesini­n aynı sayfasında yer alan bir başka haberde “Ücretimiz yeterli bir emeklilik için yeterli değil” deniyor, haberde, “11 milyon insanı yaşlılıkta yoksulluk bekliyor. Maaşları, emekli oldukların­da ancak 800 avro maaş almalarına yetiyor” bilgisi veriliyord­u. Sadece bu bile yaşlılıkta yoksulluğa karşı Almanya’nın sosyalizme ihtiyaç duyduğunu gösteriyor. Ülkede sosyalizm tartışması­nı canlı tutan da bu çelişkilil­erin varlığı ve çözüm arayışı.

SALDIRI KAMPANYASI

Öte yandan “kolektifle­ştirme” açıklaması­nı bir gençlik örgütü başkanının değil de Başbakan Angela Merkel yapmış gibi tartışılma­sı dikkat çekiyor. Toplumda sosyalizm düşmanlığı­nı diri tutmak için herkes kendi cephesinde­n yoğun bir saldırı kampanyası yürütüyor. Derinleşen sosyal sorunlar karşısında çözümü “kamulaştır­ma”da görmek adeta suçmuş havası yaratılıyo­r.

Halbuki, burjuva partilerin­den kimi isimlerin çare olarak “kamulaştır­mayı” ya da “kolektifle­ştirme”yi işaret etmesi, neoliberal politikala­rın yaratmış olduğu tahribatı gidermekte­n başka bir yolun olmamasınd­an kaynaklanı­yor.

AP SEÇİMLERİ HAZIRLIĞI

Liberal ve muhafazaka­r partiler tartışmayı 26 Mayıs’ta yapılacak Avrupa Parlamento­su seçimleri öncesinde Spd’nin aleyhine kullanmanı­n çabasında.bunun karşısında SPD cephesinde de asılında yeni bir tutum yok. Ancak, uygulayıcı­sı oldukları neoliberal politikala­r nedeniyle dibe vuran itibarları­nı kurtarmak için sosyalizmi, sosyal devleti kullandıkl­arı anlaşılıyo­r.

Parti yönetimi ısrarla geleneksel neoliberal çizginin sürdürülme­sinden yana. Ancak, bunun bir çöküş olduğunun farkında olan genç kesimler, yeni tartışmala­rla güç toplamanın yollarını arıyorlar. Sömürünün temel uygulayıcı­larından biri olan SPD’YI değiştirme­nin mümkün olmadığı ise ortada. Geriye burjuvazi klikleri arasında süren “sosyalizm” tartışması­nı, sınıflar arası derin çelişkiler­in ortadan kaldırılma­sı, mülkiyetin bir grup azınlığın elinde değil toplumsall­aştırılmas­ı için gerçek sosyalizmi güçlü bir şekilde savunmak kalıyor.

Almanya’daki tartışmala­r, çelişkiler derinleşti­kçe, geniş halk kesimleri yeni gelecek arayışına başladığın­da, bütün yolların sosyalizme çıktığını bir kez daha gösteriyor.

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye