AKP: BEN KAZANIRSAM SAYGI DUYARIM!
ADALET ve Kalkınma Partisi, halkın iradesinin üstünlüğüne boyun eğerek ve İstanbul ile Ankara şehirlerinin kaybını kabul ederek Türkiye’de demokrasiye tecavüzünün üstünü dut yaprağıyla kapatabilirdi. Ancak parti 17 yıldan bu yana yürütme, yasama, yargı ve askeri makamlar üzerindeki mutlak kontrolle yetinmedi. Mutlak iktidarında en ufak bir nüfuza dahi izin vermedi. Bu durum, Yüksek Seçim Kurulu’nun İstanbul Büyükşehir Belediyesinde Akp’nin en güçlü isimlerinden biri olan Binali Yıldırım’ı yenen muhalefetteki Chp’nin adayı Ekrem İmamoğlu’nun zaferini geçersiz kılma kararıyla yansımış oldu.
YENİ SEÇİM, YENİ ŞARTLAR
Yeniden seçim 23 Haziran’da yapılacak. Seçimin yenilenme sebebi, aralarında sandık kurulu başkanlarının devlet memuru olmaması gibi bazı hataların olması. Ancak bu kişileri hükümetin kendisi atamıştı. Tekrarlanan seçim; artık adayların ve ittifakların aynı şartlarda yeniden oylanması seçimi değildir. Tamamen yeni koşullar, standartlar ve önlemlerle gerçekleşecek bir seçimdir. Daha da önemlisi iktidar partisi, muhalefet adayının kazanmasını önlemek için tüm baskı ve tehditleri uygulamak üzere her aracı kullanmaktan kaçınmayacaktır. Bu durum bile yeniden seçimin gayrimeşru sayılmasına neden olacaktır.
SONUÇLAR LEHTEYSE SAYGI VAR!
İktidardaki AKP, imajını ana hatlarıyla düzeltebilirdi. Seçim sonuçlarına duyduğu saygıyı daima tekrar ederek kamuoyuna ve dünyaya seçim sandıklarına inandığını gösterebilirdi. Ancak iktidarın saygısı, sonuçlar lehine olduğu sürece var oldu. Sonuçlar kendi lehine olmadığında sonuçları değiştirmek için birden fazla yol kullandı. Özellikle Kürt bölgesinde, Kürt belediyelerinde bu durum gerçekleşti. Hükümet onları terörizm ve PKK ile iş birliği ile suçladı. Bu da düzinelerce belediye başkanının görevden alınmasına ve yerlerine hükümetin atadığı diğerlerinin getirilmesine yol açtı.
Seçim sonuçlarına saygı göstermeme 7 Haziran 2015 seçimlerinde de oldu ve 4 ay sonra seçimler tekrarlandı. Parti seçimde uğradığı kayıpları telafi etti. Ama bunun topluma maliyeti bedava olmadı. AKP hükümeti bu aylar boyunca Kürt bölgelerine yönelik her türlü vahşeti, öldürme, imha ve bombalamayı uyguladı.
Akp’nin halkın iradesini ayaklar altına almasının son örneği İstanbul oldu. Aynı şeyi Ankara’da da yapmak istedi. Ancak kendi adayı ile muhalefetin kazanan adayı arasındaki yüzde 3’lük büyük fark nedeniyle bunu gerçekleştiremedi.
AKP ABDÜLHAMİD’İ TEKRARLIYOR
Akp’nin demokrasinin kabuğuna bile tahammülü yoktur. Ama başvurduğu şey onun için felaket olacak. Ne Türkiye’de ne dünyada kamuoyu, yeniden seçim maskaralığına inanmayacak. Bu adımla AKP, Sultan Abdülhamid’in yaptığını tekrarlıyor. Abdülhamid 1878’de devletin tarihindeki ilk anayasayı rafa kaldırmıştı. Anayasa, Abdülhamid’e karşı 1908’de yapılan devrime kadar askıya alındı. 1909’da devrilinceye kadar olaylar bir yıl sürdü. Türkiye, Ortadoğu’da kanlı bir askeri darbenin gerçekleştiği ilk ülke oldu.
İSTANBUL SADECE SON ÖRNEK
Yirminci yüzyılın ikinci yarısında bugüne kadar Türkiye, askeri darbelerin devleti olarak biliniyordu. Fakat AKP ile birlikte Türkiye; “özgürlükler, laiklik, demokrasi ve şeffaflık üzerine darbeler” devletine döndü. İstanbul seçimlerinin iptali sadece en son örnektir. Muhalefet, adayını İstanbul belediye başkanı görevine getirmeyi başarmıştı. Ancak 23 Haziran’ın şartları değişebilir. Muhalefet birleşik kalmayabilir. Seçmen ve destekçi grupları farklı şekilde tehdit edilebilir. Seçimler, Akp’nin adayı kazanana kadar pazar akşamı ve pazartesi sabahı bitmeyebilir.
MUHALEFET TARİHİ BİR KAVŞAKTA
Ysk’nin kararları Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu gibi Akp’nin eski simge isimleri tarafından sert eleştirilerle karşılandı. Muhalefetteki CHP, seçimin iptaline “mümkün olan en büyük momentumla” katılmaya karar vererek cevap verdi. Partinin başkanı Kemal Kılıçdaroğlu YSK’YI çete olarak nitelendirdi. Ancak yapılanlar, seçim ve sonuçları lehine değilse kabul etmeyen iktidar partisi karşısında yeterli değildir. Türkiye’deki mesele; muhalefetin “sözde demokratik oyunun tuzağına sürüklenmemek ve otoriter tiranlığa karşı yeni eylem yolları bulmak” için tarihi bir karar vermesini gerektiriyor.