EMEP: KAPİTALİST DÜZEN SON BULMADIKÇA, İŞÇİ CİNAYETLERİ BİTMEYECEK
diye konuştu.
Malkoç’un annesi de “Fakirlere adalet yok” diye yaşanan adaletsizliğe dikkat çekerken, başka bir anne de “Baştakilerin evlatları ölseydi bizim evlatlarımız yerine, bak bu adalet nasıl çalışırdı. Biz fakir olduğumuz için bize adalet yok. Biz iki anne Ankara’ya yürüdük adalet için. Bizi HSK’YE bile sokmadılar” dedi.
Gülsüm Çolak ise oğlu Uğur ile birlikte 301 madenciyi kaybetmelerinin üzerinden geçen 5 yılda acılarının hiç dinmediğini ifade etti. Çolak, “Defter kalem almayacak belki bu yazılanları. Belki 40 sene 50 sene yazılacak, ne mürekkepler ne kalemler yetecek ne de defterler kitaplar. 301 ile beraber adaleti yerin altına gömdüler. Çıkarmaya çalışıyoruz ama herkes dilsiz sağır. O sağırlar dilsizlerin bir gün kendilerinin de adaleti aramasını temenni ediyorum” diye konuştu. HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Ali Ürküt, “Soma Maden Katliamı o gün meydana gelen bir facia değildir. Uzun yıllar, uygulanan neoliberal politikalar ile ‘az maliyet-çok kâr, az zaman çok iş’ mantığına dayanan kapitalist üretim koşullarının kaçınılmaz bir sonucudur” dedi. Patron Can Gürkan’ın, ödül gibi bir cezanın ardından tahliye edildiğini ve maden ocağı işletmesini yasaklayan yargı kararının kaldırıldığını hatırlatan Ürküt, “Tarih, iş cinayetlerine göz yumarak patronlara kol kanat geren AKP iktidarını, acıları paylaşmak için gidenleri Soma’ya sokmayanları, gösterileri yasaklayanları, acılı maden işçilerinin üzerine polis ve jandarmayı salanları, halkın önünde işçileri tekmeleyenleri, sorumlu kamu görevlilerinin yargılanmasını önleyenleri unutmayacaktır” ifadelerini kullandı. EMEK Partisi Genel Başkan Yardımcısı Levent Tüzel yaptığı yazılı açıklamada, “Beş yıl süren müdahalelerle dolu yargılama sonucunda sermaye, siyaset, sendika sorumluluğunda seyirciliğinde işlenmiş, bu toplu katliamın sorumluları yargılanmadığı gibi; göz göre göre gelen yani olası sonuçları görülerek üretime devam edilen maden ocağındaki ölümler, sadece kusurlu davranıştan cezalandırıldı. Holding patronu serbest, zamanın karar alıcısı, göz yumucusu siyasetçiler hiçbir hesap vermeksizin aramızda dolaşabiliyor. Soma Maden Katliamı ve sonrasında yılbeyıl artan işçi cinayetlerinin gösterdiği gerçek, kapitalist sistem ve patronları için işçinin hayatının zerrece kıymeti olmadığıdır. Ve işçi sınıfı örgütlü, birleşik sendikal ve siyasal mücadelesini büyütmedikçe, sermaye sınıfı ve kapitalist üretim sistemi can almaya devam edecektir. Emek Partisi tüm emekçileri işçi cinayetleri karşısında örgütlenmeye ve mücadeleye çağırmaktadır” dedi.