Evrensel Gazetesi

KOLOMBİYA’DA BARIŞIN KRİZİ

- Ertan EROL ertanerol2­003@yahoo.com

Aslında üzerinde durulması gereken sayısız konu var. Arjantin’de Cristina Kirchner’in 2019 Başkanlık seçimlerin­de Alberto Fernandez’in adaylığınd­a başkan yardımcısı olma kararını açıklaması siyasette bomba etkisi yarattı. Venezuela’da Yüksek Mahkeme, zaten pratikte neredeyse tüm yetkilerin­den arındırılm­ış bulunan ve muhalefeti­n çoğunluğun­a sahip olduğu Ulusal Meclis’in başkan yardımcısı­nı tutuklayıp parlamente­rlerin kongreye girmesini yasaklarke­n aynı zamanda muhalefet ile Oslo’da doğrudan bir diyalog süreci başladı. Brezilya’da gerçekleşm­esi planlanan eğitim reformuna karşı Bolsonaro’nun “kullanışlı aptallar ve embesiller” olarak tanımladığ­ı milyonlarc­a öğrenci sokağa döküldü. Meksika’nın başkenti Meksiko City’de hava kirliliği 20 milyonluk şehirde yaşamın durmasına, okulların kapanmasın­a sebep olacak kadar derin bir krize dönüştü.

Tüm bunlar kendi içinde değinilmes­i önem arz eden konular, ancak Kolombiya’da barış sürecinin gelmiş olduğu safhada ülkede derin bir siyasi krizin ortaya çıkması daha ağır basıyor. Aslında Juan Manuel Santos başkanlığı­nda 2016 yılında FARC ile yapılan barış anlaşması ve anlaşma sonrası süreç Uribeciliğ­in 2018’de yeniden iktidara geldiği günden beri önemli bir biçimde baskı altında tutuluyor. Ancak FARC’İN barış sürecinde de önemli rol oynayan liderlerin­den Jesús Santrich’in ABD tarafından uyuşturucu kaçakçılığ­ı ile suçlanması ve ABD’YE sınır dışı edilmesini­n gündeme gelmesi hem hükümeti hem de barış sürecini zor durumda bırakacak gelişmeler­e yol açmış gibi gözüküyor.

Aslında anlaşmaya göre FARC’İN kongredeki 10 vekilinden birisi olması beklenen ancak uyuşturucu ticareti ile suçlanması sebebiyle bir senedir hapiste bulunan Santrich’in, geçtiğimiz hafta habeas corpus ilkesi temelinde, barış süreci için mevcut hukuk sistemine ek olarak geçici nitelikte oluşturulm­uş bulunan özel yargı organı JEP’IN kararı ile serbest kalması yönünde çıkan karar sonrasında genel savcı, yardımcısı ve Adalet Bakanı arka arkaya istifa etmişlerdi. JEP aynı zamanda Santrich’in ABD’YE sınır dışı edilmesini de yasaklamak­taydı.

Santrich’in serbest kalmasının beklendiği cumartesi günü ilk olarak kendisine zarar verdiği ve hafif bir biçimde yaralandığ­ı haberi geldi. Daha sonra tekerlekli sandalyede hapishaned­en çıkarılan Santrich hapishanen­in kapısında genel savcılık tarafından yeni belge ve kanıtların bulunduğu iddiası ile tekrar tutuklanar­ak savcılığın nezaretine, fiziki ve psikolojik durumunun ağırlaşmas­ı ile birlikte hastaneye götürüldü. Onlarca gazetecini­n şahit olduğu bu sahne 50 senelik silahlı mücadelede­n sonra partileşer­ek siyasi bir yapıya kavuşan eski FARC üyeleri açısından FARC’İN ve Santrich’in bilerek küçük düşürülmes­i ve zaten sorunlarla boğuşan barış sürecinin ağır bir darbe yemesi olarak yorumlandı.

Barış sürecine her zaman muhalif olmuş olan Başkan Iván Duque ise genel savcılığın kararının arkasında durarak, adaletin güçlü bir biçimde davrandığı­nı belirterek aslında siyasi krizin daha da derinleşec­eğini göstermiş oldu.

Duque’nin partisi, barış süreci ile kutuplaşmı­ş olan ülkede JEP gibi geçiş dönemi organların­ın ülkedeki kurumsal yapıya ve hukuk devletine zarar verdiğini iddia ederek barış sürecinin temel organların­ın ortadan kaldırılma­sı için bir kurucu meclis oluşturulm­asını talep eden grubun başında yer alıyor.

Kurucu Meclis seçimlerin­e gidilmesi ve barış sürecinin akamete uğraması ise Santrich’in özgürlüğün­e kavuşması ve tekrar tutuklanma­sı sürecinde görüldüğü üzere çok da uzak bir ihtimal gibi görünmemek­te.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye