‘MERANIN KATLEDİLMESİNE GÖZ MÜ YUMULACAK?’
BÜYÜK Bürüngüz’de 25 yıldır çiftçilik yaptığını söyleyen Mustafa Yeşilkaya, “2012 yılında Koza Altın İşletmeciliği’nin altın madeninin ruhsatını iptal eden devletimiz, kayyum atadıktan sonra kendileri altın madeni açmak istiyor. Bu nasıl bir çelişkidir? Yıllardır burayla uğraşıyorlar ve şu anda meramızı tahrip edip, katlediyorlar. 2015 yılın da buralar hazine arazileriyken mera çalışmaları vardı. Ben çiftçilik ile uğraştığım için buraları kiralayıp hiçbir yerine zarar vermeden kullanıyorduk. 5 ay sonra devlet bize ‘buralar mera oldu’ diye terk ettirdi. Bu da yetmez gibi bir de toplamda 300 bin lira para cezası verildi. Aynı devlet şu anda meranın katledilmesine göz mü yumacak? Geri dönüşü olamayan yola mı sürükleyecek? Sonuna kadar meralarımızı koruyacağız. Koza buna karşı. Hiç kimsenin burnu kanamasın hiçbir gencimize zarar gelmesin, insanlar diken üstün de oturuyor” ifadelerini kullandı.
‘MADEN OCAĞI, KAYYUMA SERBEST!’
Büyük Bürüngüz Köyü’ndeki yaşanan süreci konuştuğumuz Ali Çuhadar şunları söyledi: “Koza Altın İşletmeleri, kayyum atanmadan önce 2012 yılında ocak açmak üzere köyümüze geldi. Fakat köy sakinleriyle birlikte ilgili makamlara başvurup ocağını açtırtmadık. Yetkililere hep şunu söyledik: biz yaşamak istiyoruz! Biz fazla bir şey istemiyoruz. Buradaki canlıların yaşamasını istiyoruz. Yetkililerden aldığımız cevap ise şirketin ‘FETÖ’ bağlantılı olduğu için Altın İşletmeciliği’ne Büyük Bürüngüz’ümüzü ve meralarımızı yem etmeyeceğiz” diye konuştu.
‘GERİ ADIM ATILANA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ’
Büyük Bürüngüz Köylülerinin tamamı, altın şirketine karşı tepki gösteriyor. Çevre köy muhtarları sürece ilişkin “hep beraber mücadele edeceğiz, Koza madenini buraya sokmayacağız” diyor. Görüştüğümüz köylüler, siyanürün doğaya, insanlara zarar verdiğini her fırsatta dile getiriyor. Görüştüğümüz Büyük Bürüngüzlü kadınlar ise endişeli… İlgili makamlara dilekçeler verdiklerini söyleyen köylüler, bir arada olacaklarını ve geri adım attırana kadar mücadele edeceklerini ifade ettiler. ‘kapatırız siz kafanızı yormayın’ oldu ve ocak kapandı. Ocak açma fikri kayyum atandıktan sonra yeniden filizlenmeye başladı. Duyduğumuza göre devlete geçmiş ama gelen insanlar devlet gibi davranmıyor. Ocak açılmasına karşı konuşan yurttaşların T.C kimlik numarası jandarma tarafından alınmaya çalışılıyor. Biz köyümüzü savunamayacak mıyız? Burada yaşamayacak mıyız? Gençlerimiz seralarda gece nöbet tutuyorlar bir şey yapmasınlar diye. Bu çocukların kılına zarar gelirse bunun vebalini kim ödeyecek? Hayvanların sulandığı yerde hayvanlara zarar vermeden nasıl bir çalışma yapacaksınız? Biz buna karşı duracağız, hakkımızı sonuna kadar arayacağız. Bu yapılanlar resmen katliamdır. Büyük Bürüngüz’e ihanettir”