Türkiye- Mısır ticari hacmi rekor kırıyor!
ERDOĞAN yönetimi, Mısır yönetimini sık sık darbecilikle suçlasa ve bölgesel siyasi konularda gerilim sürse de ticari ilişkileri hız kesmeden devam ettirmesi dikkat çekiyor. Türkiye’nin Mısır’daki maslahatgüzarı Mustafa Kemalettin Eruygur, Kahire ve Ankara, aralarındaki siyasi gerilimlere rağmen, 2018’de rekor bir ticaret hacmine ulaşıldığını söyledi.
Geçtiğimiz günlerde, Türkiye-mısır İşadamları Derneği ve Yunus Emre Türk Kültür Merkezi tarafından Kahire’de düzenlenen iftarda konuşan Eruygur, “İki ülke, son yıllarda, ticaret hacminde 5.24 milyar dolar tutarında tarihi bir seviyeye ulaştı” dedi.
Eruygun, Türkiye’nin Mısır’a ihracat hacminin 2018’de 3.05 milyar dolara ulaştığını ve bu oranın 2017’ye göre yüzde 29.4 bir artış olduğunu belirtti. Aynı yıl Mısır’dan yapılan Türkiye ithalatı, bir önceki yıla göre yüzde 9.68 artarak 2.19 milyar dolara ulaştı.
Türkiye İstatistik Kurumu’na göre, Türkiye ile Afrika kıtası arasındaki ticaret hacmi, 2009’dan 2018’e kadar geçen sürede 179 milyar dolara çıktı. TİK’E göre, 179 milyar doların yüzde 66’sı (117.5 milyar dolar) Türkiye ile Kuzey Afrika ülkeleri arasındaki ticarete eşdeğer ve geri kalanı da kıtadaki diğer ülkelerle yapılıyor.
TİCARET HACMİ NASIL TARİHSEL BİR DÜZEYE ULAŞTI?
Al Kuds Al Arabi gazetesi, “Artan siyasi anlaşmazlıklara rağmen Mısır ile Türkiye arasındaki ticaret hacmi nasıl tarihsel bir düzeye ulaştı?” başlıklı yazısında, Türkiye’nin “Siyasi anlaşmazlıklardan bağımsız olarak ekonomik ilişkileri sürdürmek için mümkün olduğunca fazla çaba sarf etme” politikası izlediğine dikkat çekti.
2018’de gerçekleşen ticaret hacminin, iki ülke arasındaki ilişkilerin bozulmasına yol açan askeri darbeden bir yıl önce 5.1 milyar dolarlık ticaretten biraz daha yüksek olduğu belirtildi.
2013’te iki ülke arasındaki anlaşmazlıkların artmasından bu yana Mısır, Kahire’deki Türkiye büyükelçisini istenmeyen adam ilan etti ve diplomatik temsil seviyesini maslahatgüzarlık seviyesine indirmeye karar verdi. Türkiye de benzer bir adımla cevap verdi ve o zamandan beri ekonomik ilişkilerde artan gelişme dışında iki ülke arasındaki krizi içerecek herhangi bir siyasi toplantı ya da arabuluculuk olmadı.
LİBYA VE SUDAN’DA DA KARŞIT SAFLARDA
Aksine, iki ülke arasındaki siyasi anlaşmazlıklar son aylarda genişledi, Suudi-bae’nin Türkiye’ye karşı ittifakında Mısır’ın varlığı ile bölgesel rekabet arttı. Bu, AKP hükümetinin destek verdiği Ulusal Mutabakat Hükümetini devirmek için saldırı başlatan General Halifa Haftar’ı Kahire’nin her yönden destek verdiği Libya’da ortaya çıktı.
Aynı zamanda Mısır, Eski Cumhurbaşkanı Ömer Beşir’in devrilmesinden ve geçen yıl ileri aşamalara ulaşan AKP hükümeti etkisinin sona ermesinden sonra, ülkenin kontrolünü ele geçiren Sudan’daki askeri cuntanın üstünlüğünü pekiştirmek için adımlarını hızlandırıyor. Yine son aylarda Kahire’nin, Türkiye ile Doğu Akdeniz’deki gaz konusundaki anlaşmazlığı da arttı.
KAMU İLE DEĞİL ÖZEL SEKTÖRLE BAĞLANTI
Ancak, Türkiye’nin diğer ülkelerle siyasi ve ekonomik ilişkileri daha geniş bir bakış açısı ile ele alındığında, Mısır’ın istisnai bir durum olmadığı anlaşılıyor. AKP Hükümeti, ekonomik ilişkilerde temel olarak kamu ile değil özel sektörle bağlantılı olarak bu politikayı izliyor.
Bölgesel zorlukların ve rekabetin yoğunlaşması ve Arap ayaklanmalarının etkisi ile iktidardaki Akp’nin uygulamaya çalıştığı ve bölgedeki krizlerin çoğunda onun taraf olmasına yol açan “sıfır sorun siyaseti” çöktü.
Genişleyen ve derinleşen siyasi anlaşmazlıklara rağmen, Ankara ile Kahire arasındaki ekonomik ilişkilerin tarihi bir düzeye gelmesine rağmen, bunun yakın gelecekte iki ülke arasındaki ilişkilerin iyileştirilmesine yardımcı olabileceğine dair bir işaret yok.