Almanya’da otomotiv satışları düşüyor, çelik sanayi tekliyor
KRİZ BELİRTİLERİ Mİ, GEÇİCİ DURGUNLUK MU? BMW, Daimler ve VW tekelleri son yıllarda yüz binlerce dizel motorlu aracı geri almak zorunda kalmışlardı. Bunun yanı sıra önceden üretilen yüz binlerce dizel motor depolarda bekletiliyor ve kapitalizm için tipik olan aşırı üretim krizinin ilk belirtileri olarak değerlendiriliyor.
bekletiliyor ve kapitalizm için tipik olan aşırı üretim krizinin ilk belirtileri olarak değerlendiriliyor.
Tüm bu yaşananlar ayrıca Leoni, ZF, Mahle veya Bosch gibi otomobil branşının önemli tedarikçi firmalarını da etkiliyor.
Otomobil tekellerinin, yılın ikinci çeyreğinin ilk ayı olan Nisan ayındaki satışları, “beklentinin altında gerçekleşti” diye yorumlamaları, gidişatın olumlu olmadığını ve tekeller arası rekabetin keskinleşeceğini gösteriyor.
ÇELİK SANAYİSİ TEKLEMEDE
Konjonktürün nasıl gelişeceğine ilişkin ilk belirtileri hammadde ve üretim araçları üreten sektörlerdeki gelişmelerde görmek mümkün.
Çelik üretimiyle ilgili yapılan açıklamalarda, dünya genelinde fazla üretim kapasitesinde bir gerileme olmadığı gibi artışın beklendiği açıklandı. 2018 yılının ortasında Commerzbank tarafından yapılan bir açıklamada, 2019 yılında çelik üretiminin dünya genelinde yüzde 4.6 artması bekleniyordu. Aynı bankanın Nisan sonunda yaptığı açıklamada ise üretim artışının yüzde 1.8 olması beklendiği bildirildi.
Çelik fabrikalarının yıl ortalamasında yüzde 85 kapasite ile çalışmalarının normal sayıldığı bildirilen açıklamada, “Ancak bugün dünya genelindeki üretim kapasitesinin ortalama yüzde 75 dolayında olduğunu görmekteyiz. Çelik üretimindeki artışın beklenildiği düzeyde olmaması branştaki fazla üretim kapasitesinin aratacağı sinyalini veriyor” denildi.
Bu açıklamadan kısa bir süre sonra dünyanın en büyük çelik üreticisi Arcolarmittal, Avrupa’daki çelik üretimini 3 milyon ton aşağı çektiğini duyurdu. Buna gerekçe olarak ise, “piyasadaki talebin düşme eğilimi” gösterildi. Arcolarmittal üretimi şimdilik sadece doğu Avrupa ülkelerinde aşağı çekeceklerini açıkladı.
Diğer yandan ise bir süre önce Hintli rakibi TATA ile Thyssen-krupp-stell’i birleştirmek için girişimlerde bulunan Thyssen-krupp (TK) yönetimi bu planlarından vazgeçtiklerini açıklamışlardı. Her ne kadar gerekçe olarak, “AB Komisyonu’nun birleşmeye yeşil ışık yakmama ihtimali arttı” denilse de bunun gerçeği yansıtmadığı ihtimali daha güçlü görünüyor.
AB Komisyonu’nun yeni kurulacak şirketin piyasada tek yanlı ağırlığı olmaması için talep ettiği birtakım değişikliklere TK Yönetimi onay vermişti. Ancak tekelin büyük hissedarlarından İsveç merkezli yatırım fonu “Cevian Capital AB”, uzun süredir Tk’nin bir bütün olarak elden geçirilmesini ve kar getiren bölümlerinin tek şirket olarak borsaya girmesini talep ediyordu. Güney Asya’daki rakiplerden dolayı fazla geleceği olmayan çelik bölümünün ise önemli ölçüde tasfiye edilmesini de talep eden Cevian Capital’in bu tumumun TATA ile birleşmeye asıl olarak engel olduğu ihtimali yüksek görünüyor.