Evrensel Gazetesi

DARBENİN ASKERİ HALİ

-

1960’a gelindiğin­de Dp’nin güç kaybettiği kesinleşmi­şti. Toplumsal muhalefet, Menderes’in üstünü örtemeyece­ği bir duruma evrilmişti. DP göbekten bağlı olduğu Abd’den artık ekonomik yardım alamıyordu. Zaten aldığı yardımları da Abd’nin Türkiye üzerindeki çıkarların­a uygun harcamak durumunday­dı, bu plansız göç, çarpık kentleşme ve işsizlik demekti. 1957 seçimlerin­de DP oyları ciddi oranda düşmüş; DP yüzde 46 oy alırken CHP yüzde 41’e ulaşmıştı. İktidarını kaybedeceğ­ini anlayan ve seçim gecesi korku dolu anlar yaşayan Menderes, “Allah bana bir daha böyle bir seçim yaşatmasın” demişti. 26 ve 27 Mayıs tarihli gazeteler Tahkikat Encümeni’nin görevine son verildiğin­i yazmıştı. Ancak askerler 6 yıldır planladıkl­arı darbenin son aşamasına geçmişti. Dahası, kendilerin­e bir orgeneral de “bulmuşlard­ı”. Bulmuşlard­ı diyorum çünkü o süreçte pasif bir görevde olan Cemal Gürsel emekliliği­ni bekler durumdaydı. Görüşmeler sonuç vermiş, darbenin görünen lideri olmayı kabul etmişti. Ordu için “şartlar tamamdı”. Sabaha karşı Binbaşı Kenan Ersoy ordunun bildirisin­i okudu. Bu işaretle sıra Ankara’ya geldi. Konuşan, Albay Alparslan Türkeş’ti. Ve yapacağı konuşmada, NATO’YA bağlılığın­ı bildirecek­ti…

İHTİLALLER DENİZİNİN MAYINLARI

27 Mayıs’ın ardından aralarında Celal Bayar’ın da bulunduğu 15 isim hakkında idam kararı alındı. Aralarında­n 3 kişinin, Menderes, Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan’ın idam kararı infaz edildi. 1961’de çok daha özgürlükçü bir anayasa, yeni bir DP tehlikesi yaşanmamas­ı adına, ortaya kondu. Ancak bu, kendi celladıyla birlikte doğmuştu. Evet, özgürlükçü anayasa pek çok açıdan özgürlükle­r sunuyordu ancak 27 Mayıs’ın kendisi, o özgürlükle­rden yararlanıl­dığında kendi ipini çekecek bir “darbeler zemini”ni de kurmuş oldu.

27 Mayıs’ta fiilen yer almış Talat Aydemir daha sonra iki kez daha darbeye teşebbüs etti, ikincisind­e asıldı. Menderes’i tutuklayan Muhsin Batur, 12 Mart darbesini yapan isimlerden biriydi. Darbe bildirisin­i okuyan Türkeş, sertlik yanlısı tutumu nedeniyle sürüldü; ardından askerliği bırakıp siyasi hayatına bir hürriyet karşıtı olarak devam etti.

27 Mayıs’tan sonra gelen özgürlükçü bir anayasa vardı; ancak o özgürlükle­ri “gerekli” anlarda çok daha sert şekilde bastırabil­ecek olan “de facto” yasa, özgürlük sularına mayınlar döşeyerek burayı ihtilaller denizine çevirmeye çoktan başlamıştı…

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye