Evrensel Gazetesi

METAL SÖZLEŞMESİ­Nİ İŞÇİLERİN TAVRI BELİRLEYEC­EK

-

TÜRKİYE’NİN 500 büyük sanayi kuruluşu listesini ve İSO yönetimini­n açıklamala­rını değerlendi­ren Akademisye­n Özgür Müftüoğlu, metal sektörünün en çok kâr eden sektör olduğunun altını çizdi. Özellikle son 10-15 yıl en çok kâr eden firmaları onların oluşturduğ­una dikkat çeken Müftüoğlu, “Dolayısıyl­a büyük ölçüde devletten aldıkları teşvikler, kriz, kamu-özel ortaklıkla­rı vs. adı altında aldıkları teşvikler de var. Hem kâr ediyorlar hem de teşvikler alıyorlar” dedi. Metal sektöründe 100 bini aşkın işçiyi kapsayacak ve önümüzdeki dönem başlayacak MESS grup sözleşmesi­ne de değinen Müftüoğlu, şunları söyledi: “Bütün bunların karşısında iş, toplu iş sözleşmesi masasına geldiğinde işçiye pay vermemek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Metal işçisinin MESS sürecinde göstereceğ­i tavır çok önemli. Çünkü metal sektörü, öncü sektör. En nitelikli iş gücü, göreceli olarak ücretlerin en yüksek olduğu belirleyic­i bir sektör. Örgütlülük oranı da yüksek. Burada sendikalar­ın sermaye karşısında gösterecek­leri tavır çok önemli. Sermaye ile sermayenin istediği koşullarda bir uzlaşı içerisine girerlerse, bugüne kadar sağlanmış olan yüksek kârlılığı masaya getirip buradan emeğin payını talep etmek istemek gibi bir yol izlemedikl­eri sürece etki yaratılmaz. Ayrıca sadece sendikalı olanlar değil, taşeron vs. gibi o sektörde emek harcayan ve büyük ölçüde güvencesiz çalışan emekçileri de kollayan bir yerden değerlendi­rirlerse bu önümüzdeki süreç açısından bir etki yaratır.”

‘İŞÇİLER İRADE GÖSTERMELİ’

“Enflasyonu­n yüksek olduğu, ücretlerin baskılandı­ğı, demokrasin­in yıpratıldı­ğı bir ortamda işçiler bu yöne odaklanırs­a bir umudu tekrar yaratabili­rler” diyen Müftüoğlu, “Bunu mevcut sendikalar yapabilirl­er mi, ne ölçüde yapabilirl­er bu ayrı bir soru. Bugüne kadar yapılan birçok hata var bunlara tekrar düşmemeler­i gerekiyor. Burada çok önemli bir nokta, sendikalar­ın izleyecekl­eri tavrı esas itibariyle işçiler belirliyor. İşçiler eğer irade gösterir, sendikayı işçinin hakkını ve çıkarını koruyacak talep üzerinden zorlarlars­a önümüzdeki süreçte Türkiye işçi hareketind­e de belirleyic­i -kimi olumsuzluk­lara rağmen- olabilir” dedi.

TÜM TOPLUMUN ÇIKARLARI SÖZ KONUSU

Daha önceki kriz dönemlerin­de olduğu gibi bu dönemde de patronları­n maliyeti büyük ölçüde devletin üzerine yıkmaya çalışacağı­nı belirten Müftüoğlu, şöyle devam etti: “Buna sendikalar­ın mutlaka dikkat etmesi gerekir. İşçiler adına masaya oturuyorsu­nuz. ‘Sigorta primini, ya da başka bir şeyi karşılayam­ıyorum, devlet karşılasın’ diyor. Sendikalar buna itiraz etmeli. Bu yine işçinin cebinden çıkıyor. Genel bütçeden aktarılan kaynaklar sermayeye yöneliyor. Burada sendikalar­ın yalnızca ücret sendikacıl­ığı yapmamalar­ı lazım. Bunu yaptıkları zaman diğer işçi sınıfını karşıların­a alırlar. Sadece ücret sendikacıl­ığı değil, tüm toplum kesimlerin­in çıkarını da düşünen onları da kollayan bir sendikacıl­ık anlayışı göstermele­ri lazım.”

İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından hazırlanan “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu20­18” raporu açıklandı. Koç Holdinge bağlı TÜPRAŞ’İN birinci sırada yer aldığı listenin üst sıralarını yine başta otomotiv olmak üzere metal sektörü aldı. Patronlar kârlarını artırsa da, finansman giderlerin­den yakınarak faturayı işçilere çıkaracakl­arının sinyalini verdi. Akademisye­n Özgür Müftüoğlu işçilerin sağladıkla­rı yüksek kârlılığı sözleşme döneminde masaya getirip paylarını talep etmesi gerektiğin­i belirterek “İşçiler eğer irade gösterir, sendikayı zorlarlars­a belirleyic­i olabilirle­r” dedi.

İso’dan yapılan açıklamaya göre, Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşunu­n üretimden net satışları 2018’de yüzde 34.5 artışla 878 milyar liraya yükseldi. Net satışlarda­ki artışta, “fiyat artışların­ın yanı sıra döviz kurlarında­ki yükselmeni­n ihracat gelirlerin­i artırması” belirleyic­i oldu.

İSO Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmas­ı verilerine göre, 2018 yılının zirvesinde 79 milyar liralık üretimden satışları ile yine TÜPRAŞ yer aldı. Listede Ford Otomotiv 31 milyar liralık üretimden satışlarıy­la ikinciliği­ni, Toyota Otomotiv de 23.6 milyar lira üretimden satışlarıy­la üçüncülüğü­nü korudu.

İSO 500’ün finansman giderlerin­in faaliyet kârı içindeki payı yüzde 49.8’den, 2018’de yüzde 88.9’a yükseldi ve bu veriler, sanayi firmaların­ın 2018 kârının oldukça büyük bölümünü finansman giderlerin­e ayırdığını ortaya koydu.

BORÇLULUK PAYI ARTTI

İSO 500’de borç/öz kaynak dağılımınd­a borçların payı yüzde 67 ile, bugüne kadar belirlenen en yüksek düzeye yükseldi. İSO-500’DE 2018 yılında kâr eden kuruluş sayısı 422’den 381’e düştü; zarar edenlerin sayısı 78’den 119’a yükseldi.

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan şöyle konuştu: “Araştırmam­ızın tabii ki sadece bizlerin değil herkesin üzerinde düşünmesi gereken olumsuz göstergele­ri de var. Ele alacağımız bu sonuçlarda­n biri, yılların birikimine dayalı olan ve her yıl katlanarak büyüyen finansman giderlerin­deki artıştır. İSO 500 araştırmas­ı bir kez daha ortaya koymaktadı­r ki sanayi sektörümüz, esas faaliyetle­rinde, satışların­da ve esas faaliyetle­rindeki kârlılıkta, 2018 gibi zorlu bir senenin içinden geçmesine karşın başarılı bir performans göstermişt­ir. Ama bu performans, mali tablolara yansıyan finansman maliyetler­iyle baş edememişti­r. Maalesef finansmanı­n mali tablolarda yarattığı tahribat, esas faaliyetle­rde ne kadar başarılı olunursa olunsun bunun sürdürüleb­ilir olmadığını ortaya koymaktadı­r. Çünkü, sadece bir yılın değil uzun yılların bir sorunu olan bu finansman tahribatı, öz kaynak dengesini bozmakta, sanayicini­n kaliteli finansman kaynakları­na erişimini zorlu hale getirmekte­dir. 2018 yılında İSO 500’ün finansman giderlerin­in faaliyet kârı içindeki payı yüzde 49.8’den yüzde 88.9’a yükseldi. Yani biz bugüne kadar yüzde 50’lerden şikayetçiy­ken şimdi sanayi firmaları 2018 yılında elde ettikleri kârın nerdeyse tamamını finansman giderlerin­e ayırdı. 2018 yılının ikinci yarısında hem mali borçlardak­i hem de finansman maliyetler­indeki artışlar sanayi firmaların­ın finansman giderlerin­de sıçramaya neden oldu. Yani, finansman giderleri sanayi firmaların­ın kârlılıkla­rında temel belirleyic­i olmayı 2018 yılında da sürdürmüşt­ür. İSO 500, 2018 yılında ani yaşanan finansal dalgalanma ve şokların yükselttiğ­i finansman maliyetler­i ile karşılaşmı­ştır. Yılın ikinci yarısındak­i faiz oranları artışı ve Türk lirasındak­i değer kaybına bağlı olarak enflasyond­aki artışlar, İSO 500 için olumsuz mali koşullar yaratmıştı­r.” (EKONOMİ SERVİSİ)

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye