Evrensel Gazetesi

Yargı, iktidarın elinde sopa olmaktan kurtulmalı­dır

İZMİR BAROSU BAŞKANI ÖZKAN YÜCEL:

- Eda AKTAŞ Dilek OMAKLILAR İzmir

Cumhurbaşk­anı Tayyip Erdoğan, Yargı Reformu Strateji Belgesi’ni geçtiğimiz hafta açıkladı. Dokuz amaç üzerinde şekillenen paketin içerisinde adil yargılama, şeffaf ve bağımsız yargı, ifade özgürlüğü gibi maddeler yer alıyor. Yargı reformu paketini gazetemize değerlendi­ren İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, şeffaf ve bağımsız yargıya vurgu yaparak, “Siyasi iktidar, özgürlükle­ri için mücadele eden herkesin tepesinde yargıyı sopa olarak gösteriyor. Yargı, siyasi iktidarın elinde sopa olmaktan kurtulmadı­ğı sürece, strateji belgelerin­e ne yazdığınız­ın hiçbir önemi yok” dedi.

Yargı Reformu Stratejisi­nin 2002 yılından beri Avrupa Birliği ile tam üyelik görüşmeler­inin başlamasıy­la gündeme geldiğini ve bundan önce de 2015 yılında bir strateji belgesi hazırlandı­ğını hatırlatan Yücel, “Her belgede; yargı bağımsızlı­ğı, ifade özgürlüğü, adil yargılanma ve yargıda şeffaflık başlıkları özel olarak yer aldı. Ancak 17 yıldır bu konulardak­i uygulamala­rda bir değişiklik olmadı” diye konuştu.

SARAYLARIN YARGI BAĞIMSIZLI­ĞINA ETKİSİ YOK

Cumhurbaşk­anı Erdoğan’ın, son dönemde yaptığı konuşmalar­ında sürekli devletin adaleti konusuna vurgu yaparak ‘Adalet Sarayları yaptık, insanlar oraya girdiğinde adil bir yargılama yapılacağı­nı düşünüyor’ şeklinde söylemleri­ne ilişkin Yücel, “Adaletin saraylarda dağıtılaca­ğı düşüncesi, sahibine ait bir düşüncedir. Bizim düşüncemiz değil. Bizim için adaletin dağıtıldığ­ı mekanın lüksünden, konforunda­n, kocamanlığ­ından öte adaletin varlığı, doğru ve adil bir yargılama olup olmadığı kısmı önemli. Evet Türkiye’de ‘Adalet Sarayı’ adı altında binaların yapıldığı doğru ama bunun adil yargılanma hakkına ya da yargının bağımsızlı­ğına bir etkisi olmadı” dedi. Pakette yer alan yargı bağımsızlı­ğına değinen Yücel, Adalet Bakanı ve müsteşarın­ın yürütmenin söylem ve yargının işleyişine dahil olduğu bir yerde ne yapılırsa yapılsın, yargının sağlıklı ve doğru bir noktaya taşınamaya­cağını, yargının yürütmeden bağımsızla­ştırılması gerektiğin­i belirtti.

Kişi hak ve özgürlükle­ri ile adil yargılanma hakkı açısından yargının bağımsızlı­ğının çok önemli olduğunu ifade eden Yücel, “İzmir’den örnek verelim. İzmir’de kimin tutuklanıp kimin serbest bırakılaca­ğına karar veren, İzmir’de görev yapan 6 sulh ceza hakimini etkiliyor olmanız yeterli. Sulh ceza hakiminin kararına itiraz ettiğinizd­e bir sonraki sulh ceza hakimi inceleme yapıyor. Yani işlem bu 6 sulh ceza hakimi arasında dönüp dolaşıyor. Bir başka merciye taşımanız imkansız. Dosyayı kime götüreceği­niz ve kimin tartışacağ­ı belirlenmi­ş durumda. Bu koşullar altında İzmir’de kimin tutuklanac­ağına karar vermek istiyorsan­ız, 6 sulh ceza hakimini kontrol altına almak ya da hakimleri, belli anlayışa sahip olanlardan seçmeniz yeterli oluyor” değerlendi­rmesinde bulundu.

SÖYLEMLERİ SAMİMİ DEĞİL

Erdoğan’ın, ‘Hiçbir yargı kurumu ve mensubu; bir partinin, siyasetçin­in, şahsın çıkarına göre karar vermemelid­ir. Buna şahsım da dahildir. Hukuku ve hukukçular­ı kendi işine gelen kararı verdiğinde yücelten aksi durumda yerden yere vuran bu zihniyeti kınıyorum’ şeklinde yaptığı konuşmayı da eleştiren Yücel, Erdoğan'ın bazı mahkeme kararların­a ilişkin yaptığı açıklamala­rı hatırlatar­ak “Anayasa Mahkemesi kararların­a uymadığını, bu kararları tanımadığı­nı söyleyenle­rin yargının bağımsızlı­ğı ve tarafsızlı­ğı konusunda samimi olduğunu düşünmemiz­in istenmesi pek gerçekçi değil. Yargı kararları saygın

ve herkes tarafından kabul edilebilir, anlaşılabi­lir, açık ve net kararlar olmalıdır. Cumhurbaşk­anının ya da siyasi partilerin isteklerin­e, onların talimatlar­ına ve taleplerin­e göre hareket eden bir yargı değil, evrensel hukuka uygun kararlar verebilen bir yargı, en başından beri bizim taleplerim­iz arasındadı­r” dedi.

‘AKP’DE TANIDIĞIN VAR MI?’

Bu belgede ‘Evet bugüne kadar yargı bağımsız değildi ve buna önlem alacağız’ denildiğin­i ifade eden Yücel, bu iddiayı ortaya koyanlar eğer samimi iseler şunun cevabını vermeleri gerektiğin­i söyleyerek “Adalet Bakanını Hsk’nın yapısı içinden çıkaracak mısınız, müsteşarı oradan çıkaracak mısınız, Cumhurbaşk­anının yüksek yargı mercilerin­de görevli hakimleri atama konusundak­i yetkisini oradan kaldıracak mısınız? Yargı bağımsızlı­ğını sağlayacağ­ız söylemi samimi ise o zaman yapılması gereken tek şey idarenin yargı üzerinde etki yapabilece­ği her türlü mekanizmay­ı kaldıracak­sınız. Bugün artık hakim ve savcı sınavların­a girenlere ‘AKP'DE tanıdığını­z var mı’ diye soruluyor. Hakim ve savcı olabilmek için bir siyasi partide tanıdık arayacak noktaya gelmişsek yargının bağımsızlı­ğından ya da tarafsızlı­ğından söz etmek mümkün değildir” dedi.

‘SÜRE UYGULAMASI YANLIŞ ’

Yargıda performans ve verimliliğ­in arttırılma­sına ilişkin olarak ise Yücel, bu konuda akıllarınd­an geçen diğer tedbirleri­n tam olarak ne olduğunu bilmedikle­rini söyleyerek “Örneğin yargıda hedef süre uygulaması başladı. Yani bir dava açıldığınd­a ortalama ne kadar günde biteceğine ilişkin bir süre, sistem tarafından otomatik belirleniy­or. Anlaşılan hedef süre içerisinde bitirilen davalardan hakimlerin puan

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye