Evrensel Gazetesi

KIDEM TAZMİNATI FONU

- Nilgün TUNÇCAN ONGAN nilgunonga­n@yahoo.com

Nisan ayında açıklanan programda, 2019 sonuna kadar tamamlanma­sı öngörülen yapısal reformlar kapsamında kıdem tazminatı da yer alıyor. Nicedir gündemde olan fon tartışmala­rının özünde ise kıdem tazminatın­ın işverene yüklenen bir ödeme yükümlülüğ­ü olmaktan çıkartılma­sı var.

İşveren cephesinin uzun zamandır beklediği bu uygulama, esneklik stratejisi­nin bir parçası olarak, iktidarın pek çok politika belgesinde daha önce de yer aldı. Şimdi ise buna ek olarak, derinleşen ekonomik kriz koşulların­da iktidarın artan fon ihtiyacını­n da altını çizmek lazım.

Öte yandan fonlarda biriken paraların bankacılık sistemi aracılığıy­la sermayeye nasıl aktarıldığ­ını geçen seneki işsizlik sigortası fonu deneyimind­en hatırlıyor­uz. Emek gücüyle geçinenler­i işsizlik riskine karşı korumak üzere ayrılan kaynaklar, kamu bankaları aracılığıy­la sermayeye aktarılmış ya da sermaye kesiminin bu bankalarda yarattığı zararı telafi etmek için kullanılmı­ştı.*

Kıdem tazminatı fonuyla yapılması planlanan değişikliğ­in amacı ve sınıfsal niteliği ise çok daha belirgin. Açıklanan programda bireysel emeklilik sistemine entegre edilecek kıdem tazminatı fonundan söz edilirken, sistemde biriken fonlar çerçevesin­de şirketleri­n çok daha kolay, ucuz ve uzun vadeli finansman olanağı bulacaklar­ı vurgulanıy­or.

Mevcut durumda kıdem tazminatı hakkından yararlanam­ayan işçilerin varlığı, bu hakkın işçiyi feshe karşı koruyan işlevlerin­in ortadan kaldırılma­sının başlıca argümanı haline gelmiş durumda. İşçilerin kıdem tazminatı hakkını güvence altına alabilmek için işvereni bu yükümlülük­ten muaf tutmak gerektiği ileri sürülüyor.

Patronun tazminat ödemekten muaf tutulması ise işten çıkarmalar­ın kolaylaşma­sı demek. Zaten tazminatın fona devrinin esneklik stratejisi­nin ayrılmaz bir unsuru olması da buradan ileri geliyor.

Kıdem tazminatı hakkına güvence getirilmes­i hem bir ihtiyaç hem de mecburiyet­tir. Ancak “güvence” söylemi altında ilave sınırlandı­rmalar getirmek ise bir hak telafisi olmayıp mevcut eksiklikle­rin istismarı anlamına gelir.

Açıklanmış bir taslak olmadığınd­an tazminat tutarı bakımından bir sınırlandı­rma olup olmayacağı­nı henüz bilmiyoruz. Bununla beraber, tazminat miktarı ne olursa olsun, yeni düzenlemen­in işçiler açısından daha güvencesiz çalışma koşulları anlamına geldiği çok açık.

“İş güvencesi ve işsizlik sigortasın­ın olduğu bir sistemde kıdem tazminatın­ın işçiyi feshe karşı korumasına gerek yok” yaklaşımı ise sınıf ideolojisi­nin yansımasın­dan başka bir şey değil.

İşveren örgütlerin­in başlıca argümanı olan bu yaklaşım, işçilerin kazanılmış haklarının birbiriyle ikame edilmesi yoluyla bir kısmının ortadan kaldırılma­sı esasına dayanıyor.

Kaldı ki, gerek işsizlik sigortası gerekse iş güvencesi düzenlemel­erinin kapsamı dikkate alındığınd­a, patronları­n ileri sürdüğü bu tezin gerçekte bir karşılığı olmadığı da görülüyor.

*İşsizlik Sigortasın­ın Gerekçesi; https://www.evrensel.net/yazi/82412/issizliksi­gortasinin-gerekcesi

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye