Ders ‘ekonomi’ yaşam ‘sınav’
KRİZ ÜNİVERSİTELİLERİ ÇALIŞMAYA MECBUR KILDI
BURSA’NıN Nilüfer ilçesine bağlı Görükle köyü, Uludağ Üniversitesine yakın olması nedeniyle öğrenci nüfusunun da kalabalık olduğu bir yerleşim yeri. Öğrencilere bir dokununca bin ah işitiliyor. Barınma en temel sorun. Kiralardaki artış, ulaşım zammı, temel tüketim mallarına gelen zamlar birçok öğrenciyi çalışmak zorunda bırakmış. Çalışmak, derse devam edememek ve dolayısıyla sınıfta kalmak anlamına geliyor. Öğrenciler “Kitaplar, sinema, tiyatro artık hayatımızdan tamamen çıktı” diyor.
Çevre Mühendisliği 3. Sınıf Öğrencisi Mert’le konuşuyoruz. En temel sorunun barınma olduğunu söyleyen Mert, “Görükle’de yaklaşık 25 bin öğrenci yaşıyor. Geçtiğimiz sene 500 lira kira istenen evler bu sene 850900 lira oldu. Bu paralar bizim ailemizden gelenlerle veya KYK kredisi ile ödeyebileceğimizin çok üzerinde. Yaşayabilmek için çalışmak zorunda kalıyoruz” diye konuştu. Temel tüketim ürünleri dahil her şeye art arda zam geldiğini hatırlatan Mert şunları söyledi: “Artık dışarıda herhangi bir şey yemeyi bir kenara bırakalım evde bile bir öğün yemek yiyebilmek için markette 30-35 lira para harcıyoruz. Elektrik desen 70 liradan aşağıya hiç düşmedi. Şaka değil gerçekten insanca beslenebilmek, yemek yiyebilmek için bile çalışıyoruz” diye konuştu. Mert, çalıştığı için birçok derse devam edemediği ve sınıfta kaldığını dile getirdi.
Hemen ardından İktisat Bölümü 3. Sınıf öğrencisi Hilal ile sohbet ediyoruz. Dolmuş fiyatla
rına bir senede iki kez zam geldiğine dikkat çeken Hilal, “Her sabah uyandığımızda bugün neye zam geldi. Bugün ailemden ne için fazladan para isteyeceğim diye düşünmekten yoruldum. Artık onlardan para istemeye utanıyorum” dedi. Üniversite öğrencilerinin yaşamının içerisinde kültürel ve sosyal etkinlikler olması gerektiğini ve uzun bir zamandır böyle bir etkinliğe katılamadıklarını söyleyen Hilal şöyle devam etti: “Burada yaşadığım süre içerisinde sosyal bir etkinliğe gitmeye bile lüks olarak bakar oldum. Kitaplar, sinema, tiyatro artık hayatımızdan tamamen çıktı. En son ne zaman sinemaya gittiğimi bile unuttum.”
YÜKSEK LİSANS VE 2 YABANCI DİL KAYGIYI DİNDİRMEDİ
Aynı soruları bir metal fabrikasında mühendis olarak çalışan yüksek lisans öğrencisine yöneltiyoruz. Zira mühendislik
te öğrencilerin hepsi “Mühendis olunca rahatlayacağım” hayali ile okulu bitirmeyi hedefliyor. Mezun olduktan sonra yaklaşık 2 yıl iş bulamadığını ve bu dönemde çeşitli kafelerde çalıştığını anlatan genç mühendis, sırf alanında iş bulabilmek için yüksek lisansa başlamış: “Alanımda iş bulunca kurtulurum sanıyordum. Şimdi hem yüksek lisans yapıyorum hem de 45 saatte tamamlanması gereken bir işi ‘esnek çalışma’ adı altında bir hafta içerisinde bitirmeye çalışıyorum. Aylık aldığım ücret ise yaşamımı devam ettirmeme zor yetiyor.” Artık sorunun üniversiteliler açısından yalnızca ekonomik bir sorun olmaktan çıktığını dile getirerek “Bence sorun tek başına ekonomik bir sorun olmaktan çıktı. Hayallerle girdiğim bölümümden küfürlerle ve umutsuzlukla mezun oldum. İki yabancı dil öğrendim alanımda yüksek lisans yapıyorum ama hâlâ geleceğimden kaygılıyım.”