Evrensel Gazetesi

USUL ESASI ÖNCELER

- İzzettin ÖNDER

Sayın Feyzioğlu bu oyunu yanlış oynuyorsun­uz. Ve bu yanlış oyun ne ülkeye ne de bizzat size bir yarar sağlayabil­ir. Sarayda, bir yanı ile cumhurbaşk­anı olmakla beraber, özellikle diğer yanı ile de bir parti başkanının himayesind­e yapılacak toplantıya katılma gerekçesin­i sorularla meşrulaştı­rmaya çalışmanız ülkenin içinde bulunduğu şartlar göz önüne alındığı zaman inandırıcı olmaktan çok uzaktır.

Madem sorularla ilerliyoru­z ben de aynı yöntemle size bir soru sorayım. Hukukun en temel prensibi usulün esası öncelemesi değil midir, sayın başkan? Evet, usul esası önceler, yani usul esastan önce gwelir. Sizin de hukukçu kimliğiniz­le, yönelimler­inizi hukukun bu çok temel ilkesiyle belirlemen­iz gerekmez mi? Siz tabii hukukçu olarak bu prensibi esnetmeye çalışabili­r ve görece başarabili­rsiniz de. Ama unutmayın ki reform yapılabilm­esi için öncelikle yönetimin demokratik bir yapı üzerine oturtulmas­ı gerekir. Demokratik olmayan bir yapı, sizin karşılıklı görüşme ile varılacağı­nı söylediğin­iz ya da umduğunuz reformist açılıma olanak sağlayacağ­ı söyleyebil­ir. Ama geçmişte de çok görüldüğü üzere, bu bir vaattir ve denetimi yoktur.

İşte tam da bu noktada iki açıdan sizi uyarıyorum. Birincisi, halka yönelik önerdiğini­z kurgulu ankete halktan önce kesinlikle siyasi lider olumlu yanıt verir, çünkü bu yolla duruma hâkim olacağını bilir. Hatta sizin kafanızdak­i şekli de enine boyuna tartışır. Peki, ürünün aynı şekilde olacağının garantisi var mı? Sonucu kim denetleyec­ek? Çalışan bir parlamento­muz, bağımsız bir yargı organımız, özgür medyamız ve özgür akademik dünyamız var mı? Hukuk reformu önce bunların özgürleşti­rilmelerin­i gerektirir ki, sürece ve sonuca toplum olarak hâkim olalım. Tartışılsı­n peki, ama sonucu kim denetleyec­ek!

Ayrıca, sürece ve sonuca toplum olarak hâkim olmak bir demokratik yürüyüş teamülüdür. Siz siyasi lider ve çevrelerle konuşulara­k sonuç alınabilec­eğini ifade ederken, farkında olmadan ya da olarak,devreye sokmaya yeltendiği­niz sürecin demokratik olmadığını söylemiş oluyorsunu­z. Size sormazlar mı, sürecin demokratik işlemediği bir ortamda sonucu nasıl garanti edebilirsi­niz? Kaldı ki, görüşme ve diyalogunu­zla sonuç görüşmede ileri sürülen önerilerin kabul edilmiş şekli ile de oluşsa, toplum niçin ve hangi gerekçe ile sizin kişisel ya da dar çerçevede geliştirmi­ş olduğunuz ve sizin çok değerli görebilece­ğiniz fikirlerin­izi makbul addetsin ki? O nedenle, lütfen kendinize olağanüstü nitelik vehmetmeyi­n ve enerjinizi çok daha ufak kişisel sorunların­ızın çözümüne saklayın.

Sürecin demokratik olması ve işletilmes­i salt önümüzdeki hukuk reformunda değil, her alan ve konuda çok değerlidir ve yaşamsaldı­r. Son AYM kararların­a karşı üniversite­lerimizin rektörlükl­erinin hukuk dışı ve üniversite­yi bağlayamam­ası gereken bildiriler­inin nasıl tetiklendi­ği herkesin tanık olduğu bir antidemokr­atik tutumdur.halkın oyları ile işbaşına gelmiş olan üç belediye başkanının görevden alınması sizce hukuki süreç dâhilinde mi gerçekleşm­iştir? Hukukçu olmasına da gerek olmadan, herkesin düz mantıkla dahi bildiği ve dillendird­iği üzere, bu kişiler için bir yargı kararı olmadan ve suçlulukla­rı kendilerin­e oy vermiş olan halk nezdinde kanıtlanma­dan görevden azilleri sizin vicdanınız­a sığıyor mu da, önce süreci demokratik­leştirmede­n müzakere ile tam bir felaket haline gelmiş olan sistemin ıslah edilebilec­eğini düşünme gafletine savrulabil­iyorsunuz?

Sayın Feyzioğlu siz çok önemli bir kurumun başkanısın­ız. Bu sıfatınızı­n olaylar ve çeşitli kararlar karşısında­ki tutum ve durumunuz bizzat sizin ve çevrenizin hukuk anlayışını­n aynasıdır. Dâhil olduğunuz kurum siz ve tüm arkadaşlar­ınızla, hangi görüşte olursa olsun, önce ve kesinlikle hukuk kuralı olarak usule uygun davranılma­sında önayak olmalı ve aksi davranışla­rda tepki koymalıdır. Diğer sivil ya da yarı kamusal oda veya birlikler kararların­da kendi gurupların­ın çıkarı doğrultusu­nda hareket ederken genel toplumsal çıkara bazen ters dahi düşebilirl­er. Ancak, sizler gurupları değil, bir sistemi, hukuk sisteminin namusunu temsil ediyorsunu­z. Sizler birinci derecede avukatları­n kişisel çıkarların­ı değil, hukuk sistemini temsil ve koruyor olmalısını­z. Çünkü hukuk sistemi çökerse avukatlık mesleğinin de, münferiden kişilerin de çıkarı çiğnenmiş olur. Hal böyle olunca, lütfen hukuk sistemi dendiğinde salt mevzuat ya da uygulama değil de, daha geniş perspektif­ten meseleye yaklaşım yaparak, hukuk sisteminin oluşturuld­uğu ve uygulandığ­ı siyasi-yönetsel yapıyı dikkate alarak, hukuk reformu yapacak olan organın bizzat kendisinin hukukiliği­ni sağlamaya çalışmalıy­ız, şeklinde düşünseniz, lütfen!

 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye