Evrensel Gazetesi

Kanadalı Alamos Gold ve işbirlikçi­leri Kaz Dağları’ndan defolun!

-

KAZ Dağları ekosistemi­nin içinde yer alan, Çanakkale’nin tek ve alternatif­siz su kaynağı olan Atikhisar Barajı su toplama havzası üzerindeki Kanadalı Alamos Gold firması ve yerli işbirlikçi­si Doğu Biga Madencilik Şirketinin maden çalışması ve ağaç katliamına tepkiler sürüyor. Yöre halkı ve yaşam alanı savunucula­rı 26 Temmuz’da bir araya gelerek altın madeni şirketinin Kaz Dağları’nı terk etmesi ve Kaz Dağları’nda altın üretiminin yapılmama talebi ile “Su Ve Vicdan Nöbeti”ni başlattı. Bölgede yapılan madencilik faaliyetle­rine bir tepki de Emek Hareketind­en Mühendis Mimar Ve Şehir Plancıları­ndan geldi. Bölgede yapılan madencilik faaliyetle­rinin çevreye verdiği zarar ve bu zararların bir kısmının yarattığı tahribatın önlenebili­r olmadığına vurgu yapılan açıklamada şunlara yer verildi: Madencilik çalışmalar­ı maden varlığı tespit edilen yerlerde; yer üstü ve yer altında kazı yapılarak yer kabuğunun derinlikle­rindeki cevherin çıkarılmas­ını esas alır. Çıkarılan cevher, kırma, öğütme ve bazı kimyasalla­rla yapılan zenginleşt­irme sonucu piyasaya aktarılır. Bu çalışmalar, hiç kuşku yok ki doğada ve bölgede yaşayan canlılarda onarılması mümkün olmayan tahribatla­r yaratır. Geniş bir bölgenin akciğeri olan Kaz Dağları’nda yapılan atın madenciliğ­inde, altının ayrıştırıl­masında kullanılan siyanür yer altı ve yer üstü sularına ve toprağın yapısına zarar verecektir. Altın kazanımı için yapılan liç (siyanürlem­e) işlemi sırasında arsenik, kurşun, antimuan, kadmiyum gibi ağır metallerde çözünerek serbest halde doğaya salınacakt­ır. Bu zararlar sadece bu bölge ile sınırlı kalmayıp en yakın çevresine de yayılacakt­ır. Dolayısıyl­a Kaz Dağları ve çevresi, eko sistemiyle kirlenmiş, gelecek on yıllarda yaşam alanı olmaktan çıkmış olacaktır.

Maden üretiminin kimin ve ne için yapıldığın­ın önemli olduğu belirtilen açıklamada bir avuç emperyalis­t ve işbirlikçi­lerinin gelirlerin­i arttırmak uğruna kural tanımaz ve vicdansızc­a, toplum ve çevre tahribatı düşünülmed­en yürütülen madencilik faaliyetle­rinin Türkiye’ye doğal yaşam alanı enkazları bıraktığı vurgulandı.

Türkiye’de sürdürülen madencilik faaliyetle­rinin hemen tamamında herhangi bir planlama bulunmadığ­ı belirtilen açıklamada, Agrega (taş ocağı) ve mermer üretimi gibi madencilik faaliyetle­rinde bu durum had safhaya ulaştığı belirtildi. Bu tür faaliyetle­rin olduğu bölgelerde yöre halkının kirlenmiş veya kaybolan su kaynakları­ndan, tarımsal ve hayvansal verimin düşüklüğün­den, hastalıkla­rdan, patlatma sonucu sarsıntı, gürültü, tozdan şikayetçi olduğu belirtilen açıklamada sorunun çözümü için şu talepler sıralandı:

n Kaz Dağlarında yapılacak olan altın madeni işletmesi doğayı ve geleceğimi­zi yok etmek pahasına emperyalis­t tekeller ve işbirlikçi­lerinin kârlarına kâr katacağı için durdurulma­lıdır.

n Halen ülkemizde on beş işletmede sürdürülen altın madenciliğ­i derhal durdurulma­lı ve kamulaştır­ılmalıdır.

n Maden üretimi planlaması yapılmalı ve bu planlamada kimin için ve ne için üretim sorusu mutlaka sorulmalıd­ır.

n Üretim planlaması­nda toplumsal maliyet, finansal maliyetten önce düşünülmel­i.

n Başta yöre halkı olmak üzere; duyarlı insanların, demokratik kitle örgütlerin­in, dernekleri­n, bilim insanların­ın itirazları­na ve uyarıların­a kulak verilmeli ve talepleri desteklenm­elidir. (HABER MERKEZİ)

 ??  ?? Dünya yıllık altın üretimi yaklaşık olarak 3 bin ton. Türkiye’de ise 25- 30 ton civarında. Sanayide kullanılan altın miktarı yıllık olarak 40-50 ton civarında. Geri kalan miktar mücevher sektöründe, şirketleri­n ve bankaların kasalarınd­a sahiplerin­in zenginlikl­erine zenginlik katıyor.
Dünya yıllık altın üretimi yaklaşık olarak 3 bin ton. Türkiye’de ise 25- 30 ton civarında. Sanayide kullanılan altın miktarı yıllık olarak 40-50 ton civarında. Geri kalan miktar mücevher sektöründe, şirketleri­n ve bankaların kasalarınd­a sahiplerin­in zenginlikl­erine zenginlik katıyor.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye