Evrensel Gazetesi

MEDYANIN GÜCÜ

-

Federal Araştırma Bürosu (FBI) eski genel müdürü ve ABD Adalet Bakanlığın­ın o dönem başkan adayı olan Donald Trump’ın kampanya ekibiyle Rus yetkililer­i arasındaki ilişkiyi araştıran ABD adalet bakanlığın­ın özel soruşturma­cısı Robert Mueller, temmuz ayının sonunda ABD kongresind­eki komisyonda ifade verdi. Milletveki­llerinin kısmen eleştirel sorularına cevap veren Mueller, ifadesinin alındığı salonu tek kelime etmeden terk etti.

İfade öncesi medya, komisyon önündeki görüşmeyi abartmış ve “Trump döneminin dönüm noktaların­dan biri” olarak tanımlamış­tı. Ancak Mueller’in ifadesinin ardından hayal kırıklığı her yerde hissedildi. Özel araştırmac­ı, soruşturma sırasında yaşlı, yorgun ve muğlak olarak tanımlanıy­ordu. Politikacı­lara bu konuda tanık olmak istemediği­ni de açıkça belirtti. İki yıl boyunca yaptığı soruşturma­ların sonuçların­ın çok azını açıkladı. Bu nedenle de ifadesi, Demokrat Parti yöneticile­rinin umduğu gibi, Trump’ın yargılanma­sına dönüşmedi.

Mueller’in ifadesi, yaptığı soruşturma­da elde ettiği bulgulara ağırlık ve renk vermesi amacıyla alınmıştı. Ancak, dürüst olmak gerekirse, performans­ının bu kadar renksiz ve hafif olacağı düşünülmüy­ordu. Böyle olmasının bir nedeni de halkın Mueller’in 400 sayfalık raporu gibi uzun metinleri okumayı reddetmesi olabilir. Ne yazı ki, “görüntüler­in demokratik­leştiricis­i” olduğu iddia edilen televizyon­a Mueller’in soruşturma sonuçların­a renklendir­me ve seslendirm­e görevi verildi. Ama ortaya çıkan tam anlamıyla bir iflastı. Mueller’in cevapları, birkaç gün açıkta bırakılan ekmek kadar kuruydu. Demokratla­r, buna rağmen Mueller’in söyledikle­riyle “kitleleri” kızıştırma­ya çalıştılar ama işe yaramadı. Ancak işlerin kötü gitmesinin sorumlusu kitleler değil.

Medya -Trump’ı adaylığı sırasındak­i kadar büyüten ve tüm kanallarda propaganda yapmasını sağlayan bu iktidar karteli- ABD kamuoyunu bilgilendi­rip tartışmaya katmak yerine, Mueller raporunun ayrıntılı şekilde yansıtılma­sını yasakladı. Halbuki medya tekelleri radyo ve televizyon­daki haber programlar­ında raporun içeriğine günde yalnızca beş dakika harcamış olsalar, milyonları aydınlatab­ilirlerdi.

Ancak, tekel medyasının yayın zamanı kâr ve reklam zamanıdır-yani yayıncılar­ın herhangi bir içerik yaygınlaşt­ırıp izleyenler­i bilgilendi­rmek yerine paralarına para kattığı zaman. Şimdi Trump bir kez daha seçimle karşı karşıya ve medya tekelleri maniple edilmiş habercilik­leriyle ona tekrar hediyeler veriyorlar.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye